Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Son gördüğüm halüsinasyon da, kantinden aldığım ve epeydir açık zeytinleri yedikten sonra olmuştu. Deneme yapmaya karar verdim ve buzdolabını açıp, plastik ambalajı içindeki zeytinlere uzanıyordum ki, açık kısmının bir bölümünde matlaşmış olmalarına mukabil, diğer kısımda zeytinlerin yağ dökülmüş gibi ve pırıl pırıl olduklarını gördüm. Evet; yine ben yokken koğuşa girmişlerdi. Bir parça ekmekle 5-6 zeytin tanesini ağzıma attım; ve yutmamdan, 5-6 metre ötedeki bahçe kapısına gidene kadar, tesiri hissettim. Bahçeye çıkmaksızın bir sigara yaktım ve o ânda karşı duvarda, açık arabalara binmiş geçen silâhlı askerleri silüet hâlinde gördüm. Sonra, deforme insan suratları falan filân. Duvarda, başkasının alelâde olarak göreceği tabiî veya kasden atılmış çizgilere, hayâlim kolayından suret giydiriyordu; ama benim irade ve isteğimle değil. Şuurlu bir şekilde, etkilenmeden öyle seyrettim. Birkaç dakika sürdü. Bahçeye adım atmıştım ki, şöyle bir durum: Yarı belinize kadar denize girdiğinizi düşünün. Dalganın gelişi ve çekilişi boyunca, siz de ritmik bir şekilde öne arkaya salıncaklanıyorsunuz. Gözünüzü yumun. Gözünüz yumulu da olsa, denizde olduğunuzu yaşıyorsunuz ve tahayyülden fazla, denizi görüyorsunuz. Şu ânda oturduğunuz yerde gözünüzü yumun; çevreden sizde ne var? İşte öyle. Fakat benim anlatmak istediğim, bu hâlden fazla ve şuur kaybı olmadığı için gerçekten eksik bir görüş. Evet; bahçeye adımımı atar atmaz, dalgalı bir suya girdim. Suyun geliş gidiş ritmi içinde, bir-iki adım öne, bir-iki adım geriye, salınıyorum. Burası, bahçe olduğunu bildiğim için havuz diyorum, ama yaşadığım, deniz…
Ihlara vadisinin kenarında, başı dumanlı Hasan dağının kıyısında, Aksaray’da dünyaya geldi, 1988 yılında, Güzelyurt kasabasında. * 1924’teki mübadele sırasında bugünkü Makedonya topraklarından göçen Türkler yerleştirilmişti oralara… O nedenle sarışındır hep Güzelyurt’un insanı, tıpkı Mustafa Kemal gibi… Enes de öyleydi. * Kendini bildi
1 Mart 2016 Sözcü - Bordo
Reklam
Diyet
Karatay Diyeti’nin önerilerini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz: 1.  Sızma zeytinyağlı her türlü sebze yemeği yenebilir. Bakla, kabak kalye, kuru ve yaş fasulye gibi... 2.  Bir tabak kıymalı taze veya kuru sebze yemeği yenebilir. 3.  Yemekler ile ekmek, pirinç pilavı ve makarna yenilmeyecek! 4.  Yoğurt ve salatalara her türlü taze maydanoz,
5 – Teşrinievvel - 1915: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu “Beş dakika sonra hastahaneden çıkıyorum. Son not. Bu odada başkaları inleyecekler. Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum. Üstümden çıkarıp yatağa attığım rob­dö­şambr içinde, ebediyen aynı insan bulunacak: Hasta.
ÖLMEYE SEVDALANMIŞAM! (Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.)
Kendilerinden çok üstün olan düşmanın amansız ateşine karşı siperde sıkışan 6 osmanlı askerinin hikayesi, bu milletin özünü anlatan bir destandır. Hemde ne destan! Bu altı askerin; birisi Arap, birisi Arnavut, birisi Çerkez, birisi Laz, birisi Kürt ve birisi de ailesiyle birlikte müslüman olan bir yahudiymiş. Bir kaç dakika sonra sipere
Sayfa 26 - NesilKitabı okudu
Hoşçakalın!
3 MAYIS 1972 ÇARŞAMBA. Bu tarih; şüphesiz kişisel olarak benim için, özel bir anlam taşımaktadır. Zira; onları en son gördüğüm gün: 3 Mayıs 1972 Çarşamba günüdür. 2 Mayıs'ta senatodan idam kararları çıkınca; savunmayı üstlenen biz 11 avukat, bir mucize dışında, idamların önlenmesinden umudumuzu kesmiştik. Dava süresince üçünü de
Reklam
Dördüncü Deneyim: Saf Farkındalık Tekniği Sandalyenize rahatça yerleşin, ellerinizi iki yana koyun. Gözlerinizi kapatın ve sağ elinizin fark edin. Elinizi hareket ettirmeyin. Sadece farkına varın. Sağ elinizde hissettiklerinize odaklanın. Nabzınızı ya da herhangi bir kas hareketi hissedebiliyor musunuz? Herhangi
"Vahidüddin, sırtında kara bir yağmurluk, üzerinde sade ve sivil elbise, başında fesi ve burnunun tepesinde gözlüğü, birinci otomobile atladı ve son sür'at Dolmabahçe yolunu tuttu. Bir türbe kadar gamlı Dolmabahçe sarayında 5-10 dakika bekleyişten sonra, İngiliz generali Padişahın önünde eğildi: - Rıhtımda İngiliz donanmasına ait bir istimbot, Zât-ı Şahanelerini (Malaya) zırhlısına götürmek üzere bekliyor! Vahidüddin koltuğundan fırladı, gayet metin adımlarla yürüdü, teknesi beyaz, bacası sarı renkli istimbota atladı; ve açıkta, top namluları canavar ağızları gibi ufuklara ferman okuyan kül renkli (Malaya) zırhlısına çıktı."
Sayfa 219 - Büyük Doğu Yayınları, 6.basımKitabı okudu
Sağlıklı (!) Mantarlar
“Ağulu mantar (Omphalotus olearius): Zehirli bir tür olan bu mantar, Türkiye’de yetişen ‘cüce kız, meşe mantarı, horoz mantarı’ olarak tanınan "Cantharellus Cibarus" ile karıştırılabilir. Fakat bu tür daha yumurta sarısı renkli, üzeri yağlımsı gibi, lamellerinin çatallı ve aralarının birleşmiş olmasıyla ayırt edilir. Şapka, 7- 10
Sen hayırdır böyle koşuştur koşuştur maça mi? " He ya , çok geç kaldım Mecnun. Annemle pazara çıktık bitmedi ki alışverişi. " "Aman be abi, her maç yedeksin zaten geç gitsen n'olacak?" " Öyle deme Mecnun. Geçen maç az daha oyuna giriyordum." " Yapma ya?" " Vallaha. 89' da oyuna sokuyordu beni hoca. Hakem de 4 dakka uzatma verdi. Oh dedim tamam, 5 dakikada gösteririm kendimi. Ama bu sefer de o canına yandığımın topu dışarı çıkmadı be Mecnun. Hakem maçı bitirdi, ben de öyle kenar çizgisinde beklediğimle kaldım. Ama olsun bugün kesin gircem oyuna. Öyle hissediyorum en azından. Kimse al bu forma senin demez Mecnun, son 5 dakika da olsa sahaya girip o formayı terletmen lazım. Neyse hadi ben kaçtım. Eyvallah!"
Reklam
Ohio, Cleveland, zenci halkın sık sık açlık ve sefaletten uzak bir yaşantıya sahip olmak istediklerini çeşitli gösteriler düzenleyerek belirttikleri şehirlerden biridir. Zenci bir belediye başkanının seçilmesi bile bu istekleri yerine getirememiştir. 1968 Haziran ayında Cleveland'da, zenci bölgesi olan Glenville'de beş gün süren bir isyan baş
Tam Metin
(Çok uzun bir sessizlik) Ama senin dostların var. (Uzun bir sessizlik) Çok dostun var. Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
200 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.