Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
216 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir.
l Paulo Coelho gençken anne ve babası tarafından üç kez akıl hastanesine gönderildi ve aylarca hastanede kaldı. Sakinleştiriciler ve elektroşok verilerek tedavi uygulanmaya çalışıldı. Yazarımızın bu deneyimleri üzerine kurulu bir kitap. l Bir insan neden ölmek ister? Sevgisizlikten mi? Parasızlıktan mı? Yoksa toplumun belirlemiş olduğu güzellik
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202076,9bin okunma
Sonra, bu son dünya harbinde, sayısız cephelerde harbe sürüklenen milyonlarca insanın öyküsü vardı. Bütün bu eski savaşçılardan sağ kalanlar, dünyanın her yerinde, öyle bir ateş çemberinden geçmişlerdi ki, şimdi onlar neticeyi terazinin gözüne koydukları zaman ellerinde kalan şey, koskocaman bir aldanıştan, bir hayal kırıklığından ibaretti. Bu da doğruydu. Ben de eski bir savaşçı ve bu hayal kırıklığına uğrayanlardan biriydim. Sonu gelmez yağmalar, uluslararası çapta soygunlar, yeni yeni harpler ve ihtilaller ise elbette ki bir gerçekti. Örneğin şu bizim Anadolu... Dünyayı bölüşenler orada yaşayanlara, daha bir avuç bozkırı bile çok görüyorlardı.
Sayfa 156 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Reklam
293 syf.
9/10 puan verdi
·
46 günde okudu
Bütün hasta insanların hastanelerde olduğunu mu sanıyorsun sen?
BLAU, DEBORAH F. 16 Yaş ÖNCEKİ HASTANELER: Yok İLK TANI: ŞİZOFRENİ "Hiçbir zaman soğuk ya da açlık tehdidiyle karşılaşmadı," kızına yeterince sevgi ve ilgi verdiğini düşünen bir babanın sözleri bunlar. "İnsanlar onu hiçbir zaman sevmemişti zaten." Bu da kızın düşüncesi? Neden akıl hastanesine düşer insan? Ya da neden
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202113,9bin okunma
"Karanlık, insanın zihninde muazzam bir korku yaratıyordu; fakat şu da bir gerçekti ki karanlık, insana aynı zamanda aydınlığı hatırlatıyordu."
Sayfa 276Kitabı okudu
Seni en kötü düşmanınla baş başa bırakıyorum. Kendinle
Hiçbir şey yapmadan öylece duruyorum. İçimdekileri sindirmem, yerli yerine oturtmam bir hayli zamanımı alıyordu. O yüzden mi bu kadar çok düşünüyordum bilmiyorum. Zaman su misali elimden kayıyor, yerde büyük bir göl oluşturuyordu. Göle baktığımda kendimi görebiliyordum. Yansımamı yok edemiyordum. Demek ki zaman kendimizi görmemizi sağlıyordu. Ama bu durum gördükçe üzülmeme sebebiyet veriyordu. Çünkü kendime bakmam bir işe yaramıyordu. Yaralarım beni kırbaçlarken üzerimde bıraktığı izleri, derinliklerini görmemi sağlıyordu zaman. Gördükçe utanıyordum. Bir tekne alabilirdim aslında. Daha derinlere açılıp kendimi farlı açılardan görebilirdim belki de. Ya da daha derinde boğulabilirdim. Beceriksizim ya ben, bu da gelirdi başıma. Gülümsüyordum. Ama yansımam bana gülmüyordu. Pekala o gerçekti. Gerçek olmayan ise bendim. Yalandı her şey. Ben de yalandım. Zamansız yaşayarak zamanı kaybettim. Bendim suçlu. Baş başa kaldım kendimle. Yaratamadım kendimi… Nietzsche’nin dediği gibi; “en ağır yükü aramıştın: İşte, kendini buldun—— Şimdi de atamıyorsun kendini sırtından.” GİZEM DEMİRDÖĞEN
479 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
DİKKAT BU İNCELEME SPOİLER İÇEREBİLİR
Merhabalar, Oğuz Atay okumaya yeni başlamış biri olarak karşınızdayım. Lisede oğuz ataya bayılan bir arkadaşım vardı. O zamanlar çok da üstünde durmuyordum. Özenmemiştim okumaya. Hocası da uyarmış zaten sen daha çok küçüksün bunu okumak için. Bazı yaşanmışlıklara ihtiyacın var okuyup anlamak için diye. Bu kitabı okuduğum süre boyunca bunu
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
UNUTULMUŞ ZAMANLARIN ÖYKÜSÜ Bayram S. Taşkın Merhaba kitap severler, *"Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında." İncelememe beni derinen etkileyen bu alıntıyla başlamak istedim. Gelelim kitaba.. Kitabımız üç bölümden oluşmaktadır. Kambur Dev'in buruk aynı zamanda komik hikayesi...
Unutulmuş Zamanların Hikayesi
Unutulmuş Zamanların HikayesiBayram Taşkın · Metinlerarası Kitap · 202411 okunma
Kambur Dev'in hikayesi yıllar yıllar önce derme çatma bir çadırda başlamıştı. Fakat her şey öyle gerçekti ki bir hikayenin içinde olduklarını o da dahil kimse bilmiyordu. Memleketin dağlarının dağ, ovarlarının ova, ormanlarının orman, denizlerinin deniz, göğünün gök, toprağının toprak, suyunun şu olduğu devirlerdi. Henüz kurdu kuzu, kuzusu kurt; oğlanı kız, kızı oğlan; yalanı doğru, doğrusu yalan olmamıştı. Ölüm de vardı, dirim de. Günah da vardı, sevap da. Yoksulluk da vardı, varsıllık da. Ayrılık da vardı, kavuşmak da. Ancak yalan dünyanin paslı çivisi henüz bugünkü kadar çıkmamıştı.
Sayfa 9
birkac ay once
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
okuduktan sonra pek sevdigim turgut özben’e en icten samimi hislerimi döktüğüm küçük notum: konudan ve canımın selim’den bağımsız olarak sayın turgut’a şu naçiz notu bırakmak istiyorum: en yakın arkadaşını kaybetmiş biri olarak bittabi çok üzüldün, bu konuda bir şeyler yapmak istedin hatta çok ciddi sıkıntılı depresif
346 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Mine Söğüt ve mest olduğum anlatımıyla, 1979 Türkiye gerçekleriyle oluşturulan şahane bir eser. Kitabı varlığından bile emin olmadığımız kaostan, cinayetlerden ve kandan beslenen Şahbaz isimli bir varlıktan okuyoruz. Genel itibariyle Şahbazın, ölüme terk edilmiş bir kızı her ay, o ayın meyveleriyle besleyerek hayatta tutmasını ve kızı her
Şahbaz'ın Harikulâde Yılı 1979
Şahbaz'ın Harikulâde Yılı 1979Mine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 2018713 okunma
Reklam
Arazi Komutanı
"Durumu çok çabuk değerlendirip ona göre hareket etme konusunda Rommel'in doğal bir yeteneğe sahip olduğu su götürmez bir gerçekti. 9'uncu Piyade Alayı'nın 9'uncu Bölüğü'ne komuta ederken 29 Ocak 1915'te karşı karşıya kaldığı durum ve bu durumla başa çıkma şekli, genç Rommel'in yaşlı ve daha tecrübeli olan
Şu bir gerçekti ki Yusuf, kendini sözlerle anlatma derdinde değildi. Yaşayarak gösterecekti.
Sayfa 25
Başka hiçbir şeyi umursamıyordum. Sonuçlarmı hiç düşünemiyordum bile. Bu yüzden de orayı terk ettim." Onu görebilmek için arkama yaslandığımı gördüğünde derin bir iç çekti. Kollarımı boynuna dolayıp onun gözlerinin içine bakarken, kısa kısa ve düzensiz nefes alıp veriyordu. İşte tam da o anda, bir adım ileri gitme vakti geldiğini
Sayfa 127
Kartaca'daki tek bir ayinde 500'e kadar çocuğun kurban edildiği kayda geçmiştir. Tofet bu dehşete düşürücü niteliği nedeniyle son yıllarda arkeoloji çevrelerince, özellikle de ABD tarafından yakın zamanda yapılan kazılarda, ciddi bir şekilde ve kuşkulu bir yaklaşımla mercek altına alınmıştır. Son kazılarda kurbanların birkaç günlük
Sayfa 175 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
390 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.