Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaşlı adam, karanlığın içinden tan yerinin ağardığını seçiyordu. Kürek çekerken, sudan fırlayan, uçan balıkların yarattığı titreşimleri, gecenin içinde yükselirken sert kanatlarının çıkardığı ıslık sesini duyuyordu. Uçan balıkları çok seviyordu. Uzun sözün kısası, bu balıklar yaşlı adamın okyanustaki tek dostuydu. Kuşlara acırdı; özellikle de uçup
Sayfa 22 - Elips kitapKitabı okudu
Ben Yapı Kredi Yayınlarından okumuştum.
— Bizim hanım öyle şeylerden hoşlanmaz, dedi; ona kaç kez biraz jimnastik yapması söylenildi ama odasına kapanıp kitap okumayı tercih ediyor. Leon: — Ben de öyleyimdir, dedi; akşam rüzgâr pencereye vurur, lamba yanarken ateşin başına oturup bir kitap açmaktan daha tatlı ne var ki? Emma, iri iri kara gözlerini ona dikerek: — Değil mi?, dedi.
Sayfa 85 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Seven ne yapmaz:)
"O da beni sever; müzik öyle diyor. Ve belki ben de onu severim: âşık ve ağır kanlı bir yürek yerleşir içime. İnsan sevince ne yapar?Elinden tutup bir çayırlıkta gezdiririm onu."
Sayfa 86
Nika ayaklanmasında Jüstinyen Konstantinapol'u terk etmek isterken, Theodora oturduğu yerden kalkarak konuşmaya başlamıştı. Sezar, siz ayrılabilirsiniz. Deniz oradadır. Gemi hazır ve sizin yeterince paranız var. Ben kalacağım. Ben imparatorluk erguvan renkli giysisi giymiş olan bir kişinin onu asla çıkarmaması gerektiğini düşünüyorum. Beni Augusta olarak çağırmayacakları gün zaten yaşamıyor olacağım. Zayıf bedenini subaylara doğru çevirmişti. "Ben, erguvanın en iyi kefen bezi olduğu eski deyişi severim."
İnsan aramak ve insan bulmak
Benim hayatta sizin kadar tecrübem yok. Pek az in­ sanla tanıştım ve daima kendimle yaşadım. Görüyorum ki, baş­ ka yollardan gittiğimiz halde ikimiz de aynı neticeye varmışız: ikimiz de birer insan arıyoruz, kendi insanımızı... Eğer birbiri­ mizde bunu bulursak harikulade bir şey olur... Asıl ehemmiyeti olan budur, öteki meseleler ikinci
Sayfa 102Kitabı okudu
Bu Gece Yazabilirim Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı. Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara. Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında Sevdi
Reklam
Le Horla -Bir Garip Hikaye-
Ruh hekimlerinin en ünlüsü ve en seçkini Doktor Marrande, üç meslektaşına ve doğal bilimlerle uğraşan dört bilgine, hastalarından birini görmek üzere, yönettiği akıl hastanesinde bir saat geçirmelerini rica etmişti. Bir araya gelince dostlarına şöyle dedi: “Size şimdiye kadar karşılaştığım en tuhaf ve en kaygı verici vakayı
Ayrıntı Yayınları - Çevirmen: Serdar Rifat Kırkoğlu
Montaigne Aforizmalar
Montaigne, denemelerinde kendini anlattığını söyler. Ancak yazdıkları bundan ibaret değildir. Montaigne hem yaşamı, hem de kendisini olduğu gibi kabul etmiştir. Yazdıkları insanın hem deli, hem de bilge bir yaratık olma kapasitesini gözler önüne serer. Zeki bir şekilde içten içe bildiğimiz zayıflıklarımızı yüzümüze vurur. O yüzden bunca
Sayfa 11 - ÖNSÖZ
Köylüler, İşçiler ve İmalatçılar ... Snelman, bütün köylülerin, işçilerin, imalatçıların ve bütün halk kesimlerinin her yönden aydınlanmasını, öğrenim ve eğitimini hayatının en önemli görevi saymış; bir zamanlar Pierre d’Amiyen’ in Haçlı Seferleri’ni kışkırttığı gibi, o da Finlandiya’da eğitim seferberliğinin öncüsü olmuştur. Snelman
İnsanları sevmenin bir yolu, bizi dışarıda bırakan arzuları olduğunu, yani aynı anda birden çok insanı sevmenin ve arzulamanın mümkün olduğunu kabul etmektir. Herkes bunun doğru olduğunu bilir, ama gene de sevdiğimiz insanların bunun kendileri için de geçerli olduğuna inanmalarını istemeyiz. En cömert, en yüceltici aşkımızı kendimize ayırırız. Başkaları onu kötüye kullanabilir ne de olsa. Ben sevdiğim insanları dışarıda bırakmakta özgürüm, ama onlar ben istemedikçe asla beni dışarıda bırakmamalılar. Benim sadakatsiz olmaya hakkım var, onlar olmamakla yükümlü. Ben istediğimi severim, ama sevdiklerimin bunu yapmasına izin verilemez. Ne yazık ki, sevdiklerimi gözaltında tutmakla o kadar meşgulüm ki, özgür olmaya zamanım kalmıyor. Yani, özgürlüğüme inanıyorum, ama galiba istemiyorum onu.
Sayfa 129
Reklam
Bana karşı davranışların yapmacık ve yalandan başka bir şey olmadığı kanısına varınca, bir aşırı uçtan başka bir aşırı uca geçmekte gecikmedim. Çünkü, insan doğal durumundan bir kez çıkmayagörsün; artık onu hiç bir şey tutamaz. O andan sonra, insanlardan iğrendim ve bu konuda onlarınkiyle sanki yarış eden istemim beni benzerlerimden öyle uzaklaştırdı ki, insanların başka herhangi bir özellikleri bunu başaramazdı. Ama, ne yaparlarsa yapsınlar, bu yılgınlık nefret derecesini bulamaz. Beni egemenlikleri altına almak için benim egemenliğim altına nasıl girdiklerini düşündüğüm zaman, insanlara gerçekten acıyorum. Ben mutsuzsam onlar da mutsuzdur ve ne zaman kendimi çözümlesem, onların acınacak bir durumda bulundukları yargısına varırım. Bu yargıda, belki gururun da etkisi var; onlardan nefret etmeye gönül indirmiyorum; onları olsa olsa adam yerine koymam. Bundan başka kendimi, başkasını sevmemeye yönelemeyecek denli çok severim. Sevmemek, yaşamımı daraltmak, sınırlamak olur. Kaldı ki ben daha çok bütün dünyaya yayılmak isterdim. Onlarla uğraşırsam, huzurlarında bulunduğumda, istemeyerek bulunurum; yoksa düşünerek değil.Nitekim görmediğim zaman yok gibidirler. Adalet duygusundan yoksun bulunmam için manevi olarak ölmüş olmam gerekir; oysa, kötülük ve adaletsizlik beni hâlâ çileden çıkarıyor; başkalarına karşı kendini gösterme ya da beğendirme kaygısı taşımayan tek bir erdem belirtisi bile beni sevindirir, gözümü yaşartır. Ama, onu kendim görüp değerlendirmeliyim; çünkü başıma gelenden sonra, insanların herhangi bir konuda verdikleri yargıyı kabul etmek ve başkasının gözüyle bir şeye inanmak, delilik olur.
Sayfa 25 - Fransızca'dan çeviren: Reşat Nuri DARAGO Yayına hazırlayan: Egemen Berköz Dizgi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti. Temmuz 1999
"Yanılıyorsun Manoli" dedi. " Ben de severim vatanımı. Yalnız onu, hükümet ve devletle karıştırmam.
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
1.006 öğeden 991 ile 1.005 arasındakiler gösteriliyor.