Öncelikle sitede en çok yarım bırakılanlar arasında olduğu için kitaba biraz korkarak başladığımı itiraf etmeliyim. Nitekim ilk elli-yüz sayfa arasında baya zorlandım; çünkü kitaba bir L&M kurgusu sanarak başlamıştım, yani Leyla ile Mecnun aşkı anlatılacak sanmıştım. Oysa eser bize L&M eseri Fuzuli'nin elinden çıktıktan sonra olanları anlatıyor.
Dediğim gibi başlarda zorlandım fakat ne zaman ki kitaba hakim oldum, o zaman büyük bir keyif verdi. Eğer okumayı düşünüyorsanız bence bütün bir kurgu beklemeyin. Her bir bölümü ayrı bir eser gibi okuyunca inanılmaz lezzetli bir kitap oldu benim için. İllaki kurgu kısımları da var fakat Fuzuli'den başlayıp Nef'i'ye, Evliya Çelebi'den Nedim'e kadar Divan edebiyatına, Osmanlı'ya ya da dönemin burjuvasına dair öyle güzel bilgiler veriyor ki öğrendiklerim beni gerçekten çok mutlu etti ve iyiki okumuşum dedim. :) İskender Pala, "Divan edebiyatını sevdiren adam" şeklindeki unvanını kesinlikle hakediyor. :)
Olumsuz anlamdaki eleştirim ise cümleleri yorucu biçimde uzun buldum. Bazı cümlelerin on satırı bile geçtiği oldu -evet saydım :) - Ve maalesef kitabın sonunu da pek tatmin edici bulmadım. Yine de verdiği kıymetli bilgiler için mutlaka okumanız tavsiyemdir.