Kitabı, okurken içinde konular hakkında belgesel veya araştırma yaparsanız,size çok büyük katkısı olacaktır. Herkitap da hemen hemen içinde geçen konular
hakkında belgesel veya araştırma yaparak okurum. Bu sayede kitabın bana vermek istediğinden daha fazla
bilgi veya konu hakkında fikir sahibi olur ve öğrenirim. Kısacası size ufak bir tavsiye
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
Üniversite bitmiş, sıra iş hayatına atılmaya gelmişti. Çeşitli yerlere yaptığım iş başvurularından biri kabul edilmiş, işe alınmıştım. İki haftada işi kavradıktan sonra, kendimi şanslı adletmeye başlamıştım. Ta ki patronun yemeğe çıkalım mı dediği ana kadar her şey yolunda gidiyordu. O saatten sonra orada çalışamayacağımı fark edip işi bırakmak
Fransız yazar Emile Zola’nın ‘’Nasıl Ölünür’’ adlı eseri biz okuyuculara mecburen şu soruyu sormaya mecbur bırakıyor: Ölüm dediğimiz ve herkesin önünde sonunda eline alacağı bu tek yönlü gidiş bileti, gerçekten de herkesi sanıldığı gibi eşit kılıyor mu? Ölüm zengine ayrı fakire ayrı mı davranıyor? İşte Emile Zola’nın bu eserinde beş ayrı sınıfın
İncelememe bir alıntı ile başlamak istiyorum.
“Kitap okuyorsun ve yapayalnız buluyorsun kendini”
Beni bu eserde en çok etkileyen alıntı olmuştu.
Kitap okurken hiç şikayetçi olmadığım bir durumdur.
Bazen anlamsız bir kalabalıktan ziyade bir kitabın içerisinde yalnızlaşmak daha anlamlı geliyor.
1) GOGOL' UN RAHATSIZLIĞI VE BUNUN ÖLÜ CANLAR KİTABIYLA BAĞLANTISI
Gogol'un "Manik depresif psikoz" diğer adıyla "Bipolar bozukluk" adındaki bir hastalığı vardı. Bu hastalığın gerek akademik gerek sosyal hayatı ne kadar ciddi bir biçimde etkilediğini hepimiz biliriz. Gogol da bu hastalıktan çok çekti; Manik
Baştan söyleyeyim yine bu bir kitap incelemesi değil.
Sadece kitabı okurken hissettiklerim, yaşadığım tecrübeler...
Şımarık büyüyen bir kızın, şark görevinde nasıl idealist öğretmen olduğunun hikayesi..
Kan davası yüzünden dersime gelemeyen 9 öğrencimi düşündüm ağlayarak, yıl 2019 du.
8.sınıfta okuldan zorla ağlayarak -evlendirilmek üzere-