Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deirdre

Deirdre
@_Maviigecee
5 okur puanı
Nisan 2024 tarihinde katıldı
Bazen seni odamın içinde görüyorum. Bana bakıyorsun, Gülümsüyorsun, Konuşuyorsun, Ama... sana sarılmaya kalktığımda, yok oluyorsun.
Reklam
"Bilmediğim bir şarkının delice dilime takılması gibiydi ona olan hislerim. Bilmiyorum. Sorsalar,söyleyemem ne olduğunu. Ama sürekli zihnimde.."
Kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum. En azından tüm bunları hissettiğini. Belki de böyle bir beklenti benimkisi. Çünkü bunları sana asla söylemeyeceğim. Asla söyleyemeyeceğim. Oysa o kadar dilimin ucundalar ki. Rüzgar esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda. Uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan. Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor. Zaman diyorum, biraz daha zaman. Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler. Biraz zaman diyorum. Kalbimin bir yanı sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım. Ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim. Çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim. Aslında seni çok… özledim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Senden, seni sevdim sözünü işittiğimden beri nasıl çıldırmadığıma hala şaşırıyorum.
Büyük üzüntüler, ancak büyük üzüntülerle atlatılabilir.
Reklam
Kendini beğenmiş insanlar başkalarını kendine hayran zanneder.
Dokunsalar ağlayacakmışsın, dokunmamışlar yine de ağlamışsın...
Sevgili Dost, Herkesin seviyormuş gibi yaptığı, ancak sevginin ne olduğunu pek az kimsenin bildiği bir zamanda yaşıyoruz. Belki de bütün zamanlar böyledi.
“Sahi nereye olduğunu bilmeden saatlerce yürüten o derdi kime nasıl anlatacaksın?”
Sonra güldü. Bütün yüzüne yayılan, açık, temiz, yalansız bir gülüşle güldü. Eski bir dosta güler gibi güldü.. Bir müddet çaldıktan ve beni bir kere daha, bu sefer gözleri ve başıyla selamladıktan sonra başka masalara gitti.
Reklam
Neden hiç mutlu değilsin Zeze? _Neden mutlu olmalıyım? Çünkü dünyaya bir kez geliyoruz. _iyi ki bir kere geliyoruz portuga. Neden? _ikinci bir hayatı kaldıramazdım.
insanlar diyorum, sever gibi, düşünür gibi, umursar gibi, önemser gibi, ama aslında hiç gibi
neyim olursan ol hayal kırıklığım olma oralar çok kalabalık taniyamam seni...
boş yere canı yanmaz insanın.ya bir eksiklik vardır geleceğe dair,ya da bir fazlalık vardır geçmişten gelen.
"beni hemen anlamalısın çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken alışılmaya mecburum"
Sonra ne mi oldu ? "Sırtımı yasladığım duvarların, üzerime yıkıldığını gördüm.."
Reklam
Duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok tabii ki, fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim.
Niçin böyle mutsuzsunuz Varvaracağım? Canım! Onlardan neyiniz eksik? İyi yüreklisiniz, güzelsiniz, bilgilisiniz. Böyleyken niçin talihiniz kara? İyiler niçin geride kalır da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden gelip konuverir acaba? Biliyorum anacığım, biliyorum böyle düşünmenin iyi bir şey olmadığını. Ama hakça konuşalım şimdi: Niçin bir kızın alnına daha annesinin karnındayken mutlu olmak yazılıyor da; ötekini yaşı dolunca bundan böyle başının çaresine kendin bak diyerek öksüzler yurdundan çıkarıyorlar?
Pek iyi değilim, Varenka. Duygularım ölmüş gibi.
Ardıma dönüp bakmadım , Biliyordum ki dönüp baktığımda, onun bana bakmadığını görecektim...
Benim gerçekten sevdiğim insanlar azdır, beğendiklerim ise büsbütün az. Dünyayı görüp tanıdıkça hoşnutsuzluğum artıyor. İnsanların iç yüzünün nasıl hiç göründüğü gibi çıkmadığını; iyi ya da akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını her gün daha açıkça anlıyorum.
''...Ne kadar harika bir gün.Çay mı demlesem , kendimi mi assam karar veremiyorum...''
Reklam
-Boş yere canı yanmaz insanın.Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair, ya da bir fazlalık vardır geçmişten gelen.
Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.
Sayfa 163Kitabı okudu