Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
neşet ertaş babasının yapılan heykeline dair anısını anlatıyor;
Biliyorsunuz Efendim, Kırşehir'e babamın heykelini yaptılar (1984'te ölmüştür Muhar­rem Ertaş, heykel hemen sonrasında yapılmıştır ve kucağında saz vardır), aha ben buradan bir daha teşekkür ediyorum kendilerine. Bizim Kırşehirli heykelin karşısına geçmiş, bakmış, bakmış, ‘kurban olduğum, vatanı düşmandan kurtardın, bize evimizi ba­ğımızı bahçemizi geri verdin, bunları biliyordum da saz çaldığını bilmiyordum' demiş.
Bazı alıntılar kiremit gibi oturur içimize!
İnşaatın bittiği gün içeriye okuldan sıra taşıdıklarını gördüm. Koskoca Paşa ne yapacaktı okul sırasını? Mektebe yeniden başlayacak hâli yoktu ya! Ustalardan birinin kolunu tuttum. 'Hani' dedim, ' Kemal Paşa gelecekti, siz burayı okul diye mi yaptınız? Kandırıverdiniz mi siz beni? Bıktık okuldan, burası da mı okul olacak?' Güldü adam. 'Yok aslanım, kandırmadık. Bu sıralar Paşa'yla arkadaşları otursun diyeymiş. Valla ben de anlamadım ama başka eşya alacak para yok herhal. Okullarda sıra toplayın dediler. Çatıyı kapattık ya dün, kiremitleri de milletin evinin çatısından söküp getirmişler. Aha şimdi de gaz lambası toplamaya gidiyoruz, hayrolsun sonumuz,' dedi usta. Bizim evin çatısında sağlam kiremit olsa ben de getiriverirdim ama yoktu ki.
Reklam
"Şimdi benim vatanım da, yurdum da, aha şu tarlanın ucu..."
Mustafa Kemal'in Samsun-Havza yolunda ve bindiği hırpani Mercedes-Benz otomobili kim bilir kaçıncı defa bozulunca, yol kenarındaki tarlasında çift süren bir köylüyle konuşması, bu bakımdan ne kadar mânâlıdır: "- Hemşeri! Düşman Samsun'a asker çıkaracak. Belki buraların hepsini ele geçirecek. Sen ise rahat, toprağı sürüyorsun?… - Paşa, Paşa! Sen ne diyorsun? Biz üç kardaştık. İki de oğul vardı. Yemen'de, Kafkas'ta, Çanakkale'de hepsi elden gitti. Bir ben kaldım. Ben de yarım adamım. Evde sekiz öksüz ile yetim, üç dul kalmış kadın var. Hepsi benim sabanımın ucuna bakarlar. Şimdi benim vatanım da, yurdum da, aha şu tarlanın ucu. Düşman ora gelinceye dek benden hayır bekleme…" Ama ne var ki gene de Anadolu halkına başvurmak gerekmektedir. Bu iş ise artık, ancak onu kazanmakla olabilir. Mustafa Kemal işte bunun için yola çıkmıştır. Bütün ümidi de, bu yorgun, bu çilekeş halktadır.
Sayfa 27 - Remzi KitabeviKitabı okudu
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
SORGU HESAP TARTI MÎZÂN VAR
Nefis nere derse ora varırdım Ama lâkin havf -i Rahmân olmasa Bir lahza ayrılmam nefsin yolundan Eğer bir kişide imanolmasa Tutuştu ciğerim yandı derinden Havfim yoktur cehennemin nârından Korkulur şeytânın mekr ü şerrinden
“Herkes yalan söylemenin bir usturubunu bulmuş Aziz, iyi görünmenin de, ben bulamadım, o yüzden öfkeliyim, üstelik bunların yalan olduğunu da bile bile, göre göre imreniyorum, benim de olsa diyorum. İşte benim hayatımın tiksinilecek yanı. Bunlara imrenmesem de baş çevirsem şahane bir adam olabilecekken şimdi işte şu gördüğün, bak, bana bakıyorsun değil mi, aha şu kıskanç haset adamım. Tuzaklara hem de hepsine gördüğü, bildiği halde tutulanım, ökseye zamka hayranım."
Sayfa 251Kitabı okudu
Reklam
"Hani," dedim, "Kemal Paşa gelecekti, siz burayı okul diye mi yaptınız? Kandırıverdiniz mi siz beni? Bıktım okuldan, burası da mı okul olacak?" "Yok aslanım, kandırmadık. Bu sıralar Paşa'yla arkadaşları otursun diyeymiş. Valla ben de anlamadım ama başka eşya alacak para yok herhal. Okullardan sıra toplayın dediler. Çatıyı kapattık ya dün, kiremitleri de milletin evinin çatısından söküp getirmişler. Aha şimdi de gaz lambası toplamaya gidiyoruz, hayrolsun sonumuz" dedi usta. Bizim evin çatısında sağlam kiremit olsa ben de getirirverirdim ama yoktu ki.
Aha da ben
Şansını denemek gibi naif şeylerle oyalanacak biri değildi, düpedüz şansını kendi elleriyle yaratanlardandı.
Sayfa 99
VATANDAŞ TÜRKÜSÜ - 1
TOHDUR BEĞ Avrat yeğin sayrı, benim karnım aç, Keyf için gelmedik bura tohdur beğ. Fukara harcından yaz da bir ilâç, Olsun derdimize çare Tohdur Beğ. Tama vatandaşık, gardaşık tama... Bunca pahılm'olur adam adama?
Reklam
Aha da bizim ev aha da benim odam
Ben ise, muazzam bir deliler evinin içinde, küçük ama sevimli bir akıl hücresi yaptığımı sanıyorum.
Aha da ben :)
Çocuk “annem misafirin yanında beni azarlayamaz, utanır." gerçeğini bildiğinden, dokunmasının, karıştırmasının yasak olduğu ne varsa dokunur, karıştırır, yapmaması gerekenleri yapmak için önüne gelen fırsatı değerlendirir.
Sayfa 28
Aha bu ben !
Okuyamadığı, oku­maya fırsat bulamadığı ya da daha başından okuyama­yacağını bildiği kitaplar aldı.
Sayfa 12 - İz Yayıncılık 26. Baskı İstanbul 2015Kitabı okudu
266 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.