Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kiliseler geleneksel ve kolektif inancı temsil ederler ve pek çok kilise mensubunun durumunda olduğu gibi, bu inanç artık kişinin kendi içsel deneyimine dayanan bir olgu değil, düşünmeksizin gelen bir inançtır. İnsan onu düşünmeye başladığı anda yok olmaya yüz tutar. İnancın içeriği o zaman bilgi ile çarpışmaya girer ve inancın mantıkdışılığı çoğu kez bilginin akılcılığı ile boy ölçüşemez.
Ne zamanki o yetersizlik duygusu bir değer ile bağlanır, narsisizm orada başlar. Ne zaman ki güçlülük o ilişkiye katılır, ne zaman değer ve değersizlik o ilişkiye katılır, ne zaman ki zenginlik, güzellik, akıllılık o ilişkinin içine katılır ve o adamın kendi kendisini zengin beğenilen, akıllı, bir defa dünyaya gelmiş, onun gelmesinden hepimizin mutlu olması gerekli gibi bir duyguya kapılır ve bu duygusunu bize karşı öyle davranmamız şeklinde aktarırsa orada narsisizm başlar.
Sayfa 7
Reklam
Sisifos başkaldırısı diyebiliriz öyleyse :D
“Sisyphos, zekâsı ile tanrılarla boy ölçüşmeye kalkışmıştır. Prometheus tanrılara özgü olarak kabul edilmiş ateş-bilgiyi insanlara vermiş ve sonunda tanrılar tarafından Kafkas dağlarında prangaya vurulup sonsuza dek vahşi kuşlara yem olmaya mahkûm edilmiş ise; Zeus’u kandırmaya, ondan zekâsı ve akıllılığı sayesinde ödünler koparmaya kalkışmasından dolayı Sisyphos da, çok anlamlı bir iş yapmaya girişen bu kişi de, en anlamsız bir işi yapmaya, koca bir kayayı, bir dağın eteğinden tepesine kadar iteleyerek götürmeye mahkûm edilmiştir. Ne var ki kaya, tam tepeye varacağı sırada Sisyphos’un elinden kayarak tekrar dağın eteğine kadar yuvarlanıp düşecek ve bu iş sonsuza dek sürüp gidecektir. Zeus’un Sisyphos’a vermiş olduğu ceza bu... Fakat Sisyphos, bu mutsuz kahraman, bilinci sayesinde, taşıdığı insan olmanın gururu ile, dış etkenlerin anlamsızlığına ve koşulların kaçınılmaz baskısına rağmen, gerçekleştirmeye mahkûm olduğu bu anlamsız işi, tanrılara kafa tutmanın bir simgesi şeklinde anlamlılaştırmayı ve bunu tüm insanlığa sonsuza dek öğretmeyi başarmıştır. İşte bunun içindir ki, Sisyphos mutludur.”
İnsanın akıllılığı da esasen ahlakiliğinin içindedir. Taha'ya göre bazıları şöyle diyebilir: “İnsan konuşan/düşünen/akıllı bir canlıdır.” Buna göre insanın kimliğini belirleyen, onu diğer canlılardan ayıran fiil aklı kullanmak ve düşünmektir. Taha, bu iddiaya katılmadığını açıkça belirtir. O, bu iddiaya karşılık şunu demektedir: Bu iddia,
Sayfa 173Kitabı okudu
Tarihçiler ve siyaset bilimciler meşreplerine göre kah devrimin ilericiliği, akılcılığı ve reformculuğu övdü, kah devrimcilerin kana susamışlığını, radikalliğini ve din karşıtlığını yerdi.
İnsan Tanrı gözünde en değerli varlık olmasına karşın en çok defekti (bozukluğu) olan tür gibi görünüyor. Şimdilik insan soyunda adı konmuş 9.000 çeşit kalıtsal hastalığın olduğu bilinmektedir. Bir fabrika düşünün ki, herkesi kapsayacak bir tasarım hatasından değil, sadece kişilere özgü tasarım ve imalat hatasından dolayı 9.000 çeşit bozukluğu olan ürün imal ediyorsunuz ve buna da akıllı tasarım diyorsunuz. Ya akıllılığı bilmiyorsunuz ya da tasarım ne demektir onu bilmiyorsunuz.
Sayfa 53 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Reklam
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Reklam
_Kadın üzerine yazı yazarken kalemi gökkuşağına batırıp, mürekkebi kelebek kanatlarının tozu ile kurulayacaksınız. _Herkesin vardır bir köpeği. Bakan, kralın köpeği; memur, bakanın köpeği; kadın, kocasının köpeği, ya da adam karısının köpeği. _Hakikati dinleyecek kadar güçlü olmadığınız için sıradan birisiniz. _Yetenek ve erdemin insanlara bir
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.