Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
352 syf.
·
Puan vermedi
·
57 günde okudu
George Orwell 1984 kitap tahlili(spoiler içerir) 1-Roman Türü: George Orwell'in 1984 isimli eserinde distopya türü ele alınırken; sistem, bürokrasi ve yönetimlere eleştiri söz konusu olmakla birlikte en net esas alınan şey totalirizm eleştirisidir. 2-Olay Örgüsü: Olay kurgusal bir evrende geçmektedir bu kurgusal evrende Dünya:
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,8bin okunma
Gasp, zulüm, rüşvet, hırsızlık, kumar, fâiz, harac gibi hıyânet yollarından biri ile ve şarap, domuz semeni olarak ele geçtiği açıkça bilinen bir mal, o kimsenin sahih mülkü olmaz. Böyle olduğu iyi bilinen bir malı hediye, sadaka, mebî, semen ve ücret olarak almak, yemek, kira ile kullanmak câiz değildir. Yalnız vârisin, mal sahiplerini bilmediği zaman, kendisine miras kalan böyle malları alması helâl olur. Malın böyle olduğu iyi bilinmezse veya kendi meşru malıyla karıştırmışsa, herkesin alması câiz olur. Şarap satan bakkaldan alışveriş yapmak veya banka gibi yerlerde çalışıp maaş almak bu cihetten câizdir.
Reklam
Ordu ile siyasetin halkta tezahürü
Bugün halk, yöneticilerin halkı sırtında taşımadığının, aksine onun sırtına binen bir yük olduğunun farkında. Siyasilerin sözlerinin kendisini ilgilendiren bir yanının olmadığını, kimsenin halkın sorunları ile gerçekten ilgilenmediğini, yaptıklarının birer gösteriş ve onu kandırmaya yönelik şovlar olduğunu biliyor. Halkın yaşadığı açmazı görmek gerek. Askerlerde devlet adamlarının sorumluluk duygusunu, güvenilirliği görüyor. Ama onların devlet kavramı içinde kendisinin ikinci planda tutulduğunu ve onların gözünde görevin kutsal, hakkın anlamsız olduğunu biliyor. Ülkeyi yönetenlerin, sadece ayakta kalabilmek için, kendisine birşeyler vermek zorunda olduğunun farkında. Dürüstlüklerini sorgulamıyor bile. Pazardan mal alırken nasıl hep aldatılmaktan korkuyor, ama mecbur olduğu için yine de birşeyler satın alıyorsa, siyaseti de böyle bir alışveriş gibi görüyor. Şu anda gördüğümüz manzara budur. Halk devleti askere emanet edip, alışverişi siyasetçilerle yapıyor. Ama eğer devleti tehlikede görürse, siyasetçilerin hiç şansı olmaz ve bugün halkı arkalarında bulacaklarını sananlar hayal kırıklığına uğrarlar. Halk devleti yaşatmakta kararlıdır.
Sayfa 147Kitabı okudu
Göğü açın efendiler! Allah bize göğe bakmamızı emrediyor, siz onu plazalar, hanlar ve devasa alışveriş merkezleri ile kapamayın. Tabiat bize Allah'ın emanetidir, ona ihanet etmeyelim. Bir geleneği olmayan gelecek inşa edemez. Geleneği bilmeyen geleceği de tar ü mar eder. İnsanın göğe bakma ve kuşun gökte uçma hakkını Allah vermiştir, kimse gasp edemez.
Sevgili Dost, Sen de seçtin bilirim; özenle seçtin. Giysilerinde renkleri, modeli, dikişi, kumaşı. Ayakkabılarında sağ­lamlığı, biçimi, yumuşaklığı. Seyahatlerinde hızlı ve güvenli firmayı. Okulunu, eşini, arkadaşını... Sen de seçtin. Ölçülerin vardı, bilgilerin vardı, kaygıların vardı seçerken. Elmanın sert ve sulu olduğunu dokunarak, peynirin yağlı olduğunu tadarak, balığın taze olduğu­ nu koklayarak anladın. Peki şimdi! Ne yapacaksın? Na­sıl ayırt edeceksin sağlamı çürükten, güzeli çirkinden, doğruyu yanlıştan, dostu hainden? Ne birlikte yemek yedin, ne alışveriş ettin, ne borç para aldılar senden, ne beraber yolculuk ettin. Nasıl tanıyacaksın?
Mide bulandıran döner kokuları, kulak içi zonklatan kornalar, ayak bileği burkan kaldırım taşları, kaldırımları dar eden motosikletler. Kışlaya benzeyen binalar, dershaneye benzeyen kafeler, kuyumcuya benzeyen kuruyemişçiler, özel polikliniğe benzeyen ofisler, ehliyet kursuna benzeyen kırtasiyeler, belediye ek hizmet binasına benzeyen üniversiteler, devlet hastanesine benzeyen alışveriş merkezleri, yüksek güvenlikli cezaevlerine benzeyen ilköğretim okulları. Tabelası kendinden büyük seyahat acenteleri. Tabelalara zor sığan birbirinden iri, kaba, boğucu harfler, indirim duyuruları, görgüsüz reklam panoları. Asıl sansürlenmesi gerekenler. Üşenmeden tek tek mozaiklenmesi, buğulanması, kesilmesi şart olanlar. Daha fazla insan görmeden, daha çok çocuk zehirlenmeden.
Reklam
Yediklerimizi paylaşırken de var o hak. Belki de en çok çiğnenen.
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Bir yiyeceği yerken onun rıza üzerine üretildiğini biliyor muyuz? Sadece işçilerin değil, diğer canlıların rızası da alınıp mı üretilmiş? Onların da bizim üzerimizdeki hakkına riayet edildiğini, hakkıyla kesildiğini, üretildiğini, çoğaltıldığını biliyor muyuz? Bugün insanlar reklamlarda, restoranlarda, alışveriş merkezlerinde bu gıdaları görüyor; alan var alamayan var; imrenir, gözü kalır, parası vardır veya yoktur bunlara dikkat ediyor muyuz? Fizyolojik tarafı ayrı, manevi tarafı ayrı. Her yediğimizde göz hakkı var.
Herkes tutturmuş "ben bu çağa ait değilim" türküsü söylüyor. İyi de o zaman bu çağa ait olanlar kim? Sen değil misin diploma için yırtınan,
Otuzlarının başındayken olayı çözmüştü Can Manay, dünya bir pazardı ve herkesten alabileceği bir şey mutlaka vardı. İşin sırrı doğru insandan doğru şeyi istemeli ve tabii karşılığında da fazlasını vermemek: Alışveriş.
“Issız bir adaya düştüğünü ve bir çanta içinde 100 milyon dolar bulduğunu düşün. N'aparsın?" "Banknotları, ateşi tutuşturmak için kullanırım." "Çünkü tek başına hükmü yok. Yalnızca alışveriş sistemi içinde bir fonksiyona sahip."
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
Aslında o kadar hızı dönüştü ki her şey, tavuğun mu yumurtadan, yumurtanın mı tavuktan çıktığını hiç kimse anlayamadı. Baş döndüren bir hızla, günahları hep başkalarında arayan fakat kendisine her şeyi mubah gören yeni bir insan tipi yaratılmıştı. Onlar ki, gökdelenler yükseldikçe sevinç çığlıkları atan, yeşil betona gömüldükçe huzur bulan,
Evimizde Peynir Yapabiliriz
Evde peynir yapmak, eskiden zevkle yapılan bir zanaat idi.. Bu günün teknolojisi ile, iletişimi ile ve yeni şeyler yapma fikirleri ile ev yapımı ürünler uzun zamandır yapılmaz oldu ve unutuldu. Ancak bu gün marketlerde ve alışveriş merkezlerinde beğenimize arz edilen fabrikasyon peynirlerde ortaya çıkan maya skandalları, dinine bağlı Müslüman tüketicileri zor durumda bırakmış bulunmaktadır. Sitemize gelen, çözüm soran, çare arayan yüzlerce mesaj bu sıkıntılı durumu açıkça ortaya koymaktadır. Muhatap olmak istediğimiz peynir ve maya firmaları ya cevap vermiyorlar, ya da cevapları tatmin edici olamıyor. Peynir üretiminde hayvan şirdeni ithal, hayvan mayası ithal, mikrobiyel maya veya enzimler ithal.
:D
Kadın resmen alışveriş olsun diye alışveriş yapıyor.
1-3 YAŞLARI ARASINDAKİ ÇOCUKLARDA ÇALMA EYLEMLERİ Her küçük çocuk çalar gibi bir savı öne sürmem abartma sayılacak, sevimsiz bir gözle görülecektir. Küçük çocukların bütün yaptığı, evdekiler görmeden bir yiyecek alıp atıştırmaktır, diye karşılık verilecektir. Ne var ki, kimse görmeden yiyecek atıştırmalar da çalmadır, kimse görmeden başkasının olan nesneleri almaların tümü çalma kapsamına girer. Bunu şöyle de söyleyebiliriz: Kimse görmeden yiyecek atıştırmadan hırsızlıklar doğup gelişir. Orası öyle; bir küçük çocuğun, kimsenin evde kendisine dikkat etmediği bir anı kollayıp, şekerlikteki şekerleri yağmalamasına pek üzerinde durulacak kadar kötü bir davranış diye bakılmaz ve bu yüzden kızıp öfkelenmez anne. Hatta belki, bir an yokluğundan yararlanıp kendisine şekerleme şöleni çeken açıkgöz çocuğun yaptığına gülüp geçer. Ama bir koşu alışveriş için dışarı çıkmak isteyip, çocuğunu komşu kadına bıraktı da , çarşıdan döndüğünde komşusu ona gülümseyerek: Sizin yumurcak ne yapsa beğenirsiniz, Bayan Schäublin? Ben ortalığı süpürürken, sen git mutfağa, şeker kutusunu önüne çek, içinde ne kadar şeker varsa atıştır sözleriyle karşıladı mı, anne kızar. Yapılan şeyin yapılmaması gerektiği gibi bir duyguya kapılır. "
Ticari kataloglarda yer alma sıklıklarından dolayı, satılık yeni ürünlerin açıklamalarındaki vaatler,"kesinlikle hiçbir çaba gerekmez","hiçbir yetenek gerektirmez","dakikalar içerisinde veya yalnızca tek dokunuşla (müziğin, manzaranın, damak tadının,bluzunuzun eski temizliğine kavuşmasının vb)keyfine varacaksınız" gibi satıcı ve alıcıların çıkarlarında bir çakışma varmış gibi görüntü sergiler. Bu tür vaatler, satıcıların, müşterilerin kendi ürünlerini kullanmak için daha az zaman harcayarak yeni alışveriş kaçamaklarına vakit bulmalarını istediklerinin gizli/dolambaçlı bir ifadesidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.