Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mağdur, kendi hikayesini içinde nasıl hissediyorsa öyle anlatır. Bazen gerçeklerin çarpıtıldığı izlenimi alırsınız ama anlattığı kendi gerçeğidir. Dış gözle bakanınkinden farklıdır o anlatım. Aslında hikayenin binlerce yıllık özü, düğümü kavranırsa anlamak kolaylaşır, her şey aydınlanır.
Sayfa 277Kitabı okudu
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Reklam
Muhteşem bir anlatım..
"Kimsenin yapacak bir işi yoktu. Kadınlar evlerde, ak sakallı erkekler kahvelerde toplanıyorlardı. Bu toplantılarda saatlerce susulurdu. Tek tek değil de bir arada susuşun bir başka mānası var gibiydi. Belki de dünyanın sonu böyle beklenirdi."
Sayfa 10 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
33'ün hikmeti...muhteşem açıklama..
Her namaz sonrasında peygamberimiz, 33’er olmak üzere zikirler tavsiye etmiştir denilir… Sübhanallah-Elhamdülillah-Allahüekber-La ilahe illallah… Evet… 33… Cennette hepimizin 33 yaşında olacağı söylenir… Hz. İsa’nın 33 yaşında görüntüsüyle geri geleceği gibi 33’le ilgili pek çok İslami anlatım vardır. Peki 33 nedir? 33 boğum omuriliğimiz… Adeta bir yılan gibi değil mi? Hatta beyin sapımızın sürüngenlerinkiyle aynı yapıda olduğunu bir arkadaşımın söylemesi üzerine, bunu araştırmaya başlayıp okuduğumda yaşadığım şaşkınlık çok derindi… Hatta beyin sapıyla ilgili bir anlatımda, korkuyla olacak olan tepkilerden bahsederken, “annenin çocuğunu bırakıp dahi kaçabileceği” ifadesi vardı. O anlatım beni mahvetti. Çünkü mahşer günü “annelerin evlatlarını dahi bırakıp kaçacağı” bir anlatım İslamiyet’te vardı… Beyin sapı… 33’ü araştırmaya başladım. Omuriliğimiz ve beyin sapımızın yükselişine baktığımda adeta yılan gibi bir görüntü olduğunu fark ettim… En aşağıya baktığınızda kuyruksokumunun adeta bir yılan başı gibi olduğunu göreceksiniz. İşte insan Esfel-i Safilin ve Ahsen-ü Takvim arasındaki yolculuk… 33 basamak sürüngen basamağı ile başlayan Nefsi Emmare…
Sayfa 295Kitabı okudu
Muhteşem bir anlatım;
Kendi kimliğini kanıtlamak ve kazanmak için, kırk yıl babasıyla arasındaki Oidipus çatışması ile boğuşan ve onu aşmaya çalışan -Freud gibi- birinin, sonradan tam bağımsızlaşmak ve özgürleşmek için Yahudi kimliğini -de-aşma ve "en büyük baba Musa" ile hesaplaşma gereksinimi kaçınılmaz olmuştur.
Sayfa 206Kitabı okudu
Muhteşem anlatım kalp atışımı hızlandırmıştı. Ne zaman iyi bir kitaba denk gelsem aynı şey oluyordu. Yıllar içinde bunu kaybetmemiş olmaktan mutluydum. Hayatta iyi yazılmış bir kitap kadar zevk veren çok az şey vardı.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
Sunuş
Şiir, nesir, ve fikir dünyamızın müstesna bir ismi olan Abdurrahim Karakoç, yirminci asır Türk edebiyatının önemli onemli ediplerinden; inanç, ideal, kültür ve aksiyon adamlarından; üslup sahibi naşirlerinden; son devir Türk şiirinin şahdamarlarından ve "dünün, bugünün, yarının” şairlerindendir. Gazetecilik ve yazarlık da yapan, pek çok
Sayfa 3 - Altınordu YayınlarıKitabı okudu
_Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır. _Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla
Düşler ve Azizlerin Yaşam Öyküleri
Hıristiyan edebiyatının ilk yüzyıllarında, genelde cennetle sınırlı olan ötedünya düşü, azizlerin yaşam öyküleri türüyle iç içe geçer. Özellikle infaz edilmeyi beklerken onları bekleyen cennetin teselli edici düşünü gören şehitler konu edilir; Passio Perpetuae et Felicitatis [Perpetua ile Felicitas’ın Çilesi] (III. yüzyıl) ve Passio Mariani et
Sayfa 676Kitabı okudu
Reklam
Muhteşem anlatım
Derin derin baktı köylülere. Dizilmişler. El koyunları gibi. Çağırdığın yere giden. Koş dediğin zaman koşan. Öl dediğin zaman ölen. Durumları dil ile anlatılamayan... Eski püskü giysiler içinde, perişan... Paçavralara bürünmüş... Yüzyıllık çileler içinde yitmiş! Susuz kör kuyulara dönmüş ışıksız gözler... Ne demekte, ne söylemekte, ne anlatmakta olduğu belirsiz, anlamı yitik, hatta anlamsız, kaçak gözler!.. Yanmış, yunup yıkanmış yüzler...Kavlamış...Adama kinli kinli bakan, "Sen düşürdün beni bu hallere!..Senin ananı, dinini!.. Karını, kitabını!..Sülaleni, messebini!.." diyen, kara, çilkara adamlar...Adamların gözleri... Baktı kaldı Kaymakam.
Sayfa 161 - Literatür Yayıncılık (e-kitap)Kitabı okudu
Muhteşem bir anlatım;
Allah Teâlânın sahip olmadığı ve ihtiyaç duyduğu ne vardır? Hak Teâlâ'nın huzuruna, Kendini orada görsün diye nurlu bir kalp götürmek gerek…
Sayfa 284Kitabı okudu
"Muhteşem anlatım kalp atışımı hızlandırmıştı. Ne zaman iyi bir kitaba denk gelsem aynı şey oluyordu. Yıllar içinde bunu kaybetmemiş olmaktan mutluydum. Hayatta iyi kitap kadar zevk veren çok az şey vardı."
Sayfa 154 - Alfa YayıncılıkKitabı okudu
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.