“Okuduğun her kitap, toplamda sadece 29 harfin kombinasyonundan oluşuyor, aynı etrafında gördüğün her şeyin aynı atomların bir araya gelmesiyle oluşması gibi ama her şey birbirinden ne kadar farklı değil mi? Bizi oluşturan aynı atom ve okuduğumuz yüzlerce değişik kitabı oluşturan 29 harf..."
"İnsan çok değişken bir varlık Mirza. Atom içinde belirsizlik varmış; o da laf mı? Asıl belirsizlik insanın içinde. Bulutlar bile daha bir belli; insan ise belli belirsiz geziyor yeryüzünde."
Mister Turman da zaten ellerinde çok güçlü bir yeni silahın olduğunu söylüyor. Bu silah kullanılırsa bütün dünya altüst olabilirmiş. Henüz daha vatanımız için hiçbir şey yapmamışken bizim de sonumuzun gelmesi çok acıklı olur.
Biliyorum, insanlar atom ve parçacıklardan oluşmuştur, tıpkı parlayan toz taneciklerinden oluşan gökkuşağı ya da harflerden oluşan cümleler gibi. Salt düzeni değiştirmeniz yeter, anlamınız da değişir.
Alfred Bester
İthaki Bilimkurgu Klasikleri'nin gizli başyapıtlarından birini geç de olsa okuma fırsatı buldum. Yazarın uluslararası insan hakları sözleşmelerinde halklara veya toplumsal sınıflara atfedilen self determinasyon hakkına yönelik değerlendirmesi oldukça etkileyiciydi. Hiroşimaya atom bombası atılmasına "Kaplan" insanlarca gizlice karar verilmeden kitle imha silahının topluma tanıtıldığı ve yapılacakların küçük bir zümrece değil tüm insanlarca karara bağlandığı bir dünya hayal edin. Yazarın Foyle'un sinestezi geçirdiği sekanstaki tipografisi ilk defa tecrübe ettiğim harika bir uygulama. Bence daha çok romanda görüşe çıkmalı. Kitabın ana karakteri Foyle'un dönüşümü eşsiz işlenmiş. Göçebenin tehlikeli, kindar, bencil, nevrotik bir adamdan insanlığın geleceğine optimist bir şekilde bakan, tüm yaptıklarından vicdan azabı duyan ve ceza çekmek isteyen bir adama dönüşmesi yazar tarafından harika işlenmiş. Hepimizin bildiği klişeleşmiş ışınlanma kavramının sosyolojik, ekonomik, siyasal etkilerinin tutarlı biçimde ortaya koyulduğu; ikna edici bir gelecek portresinin çizildiği bu kitabı herkese tavsiye ediyorum.
Havanın içindeki her atom, aynı güneş gibi, kendi içinde eksiksiz bir küredir ve bununla birlikte insanın kavrayama- yacağı büyüklükteki bütünün bir atomudur; her birey de aynı şekilde, kendi içinde kendi amaçlarını taşır ve onları, insanın kavrayamayacağı ortak amaç için de taşır.
Atom-altı partiküller eşzamanlı olarak sonsuz sayıda olası yerde var olabiliyorsa bizler potansiyel olarak sonsuz sayıda olası gerçekliği varoluşa çökertme becerisine sahibiz. Diğer bir deyişle, eğer siz kişisel arzularınızdan herhangi birine dayanarak yaşamınızda gelecek bir olayı hayal edebiliyorsanız, o gerçeklik halihazırda kuantum alanında bir olasılık olarak vardır ve sizin tarafınızdan gözlemlenmeyi beklemektedir.
Hababam Sınıfı/ Rıfat Ilgaz
Bu ay öğrencilerimle "Yol Arkadaşım Kitap" projesi Rıfat Ilgaz'ın kült eserlerinden Hababam Sınıfı romanını okuyup tahlil ettik. Okuyan ve programa katılan tüm öğrencilerimi kutluyorum.
Hababam sınıfının uzun bir hikâyesi var, en geçmişi Rıfat Ilgaz'ın kendi yatılı okul dönemlerine dayanır,