Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Adı : İsa Erdoğan. Henüz 23 yaşında Sosyal Bilgiler öğretmeni .Öğretmenliğini yapmak ve hayallerini gerçekleştirmek için umutla atamayı bekleyen bir öğretmen… Tanımıyorum, görüşü ,inancı , kimliği hiç ilgilendirmiyor beni… Bıraktığı mesaj yüreğimi acıttı.Umut dağıtması gereken öğretmenin ''Hayatımın geri kalanını devam ettirmek için umudumu, ışığımı kaybettim.'' Demesi ne kadar acı bir olay. Beni ilgilendiren ülkemde yaşanan ve kronikleşen işte bu acı ve yürek yakan sorun. Öğretmen ataması yapılmadığı için intihar eden 45. öğretmenimiz. Üniversite sınavını kazanmış, onlarca vize/final sınavını geçmiş, staj/ödev ve diğer akademik çalışmaları başarıyla tamamlamış bir aydının KPSS’ yle öğretmen olup olmayacağını anlamak için Millî Eğitim Bakanlığı personeli olmaya gerek yok; sokaktaki herhangi bir vatandaş bile bunda yanlışlık olduğunu rahatlıkla anlayabilir.İntihar eden öğretmenlerimizin intihar nedenlerini gerçeklerden uzak kendince yorumlayan dönemin MEB den sorumlu Bakan Avcı: “Öğretmenler ilgi çekmek için intihar ediyor!” diyordu.Öldükten sonra ilginin kime yararı olur ki? Dilerim MEB den sorumlu yeni Bakan Dr. İsmet Yılmaz Bu intihar olaylarına gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşarak bir çözüm getirir. Atanamayan öğretmen yoktur, ataması yapılmayan öğretmen vardır. Öğretmenlerimiz ölmesin.Görevlerini yapmak için özlem ve sabırsızlıkla bekleyen öğretmenlerimize iş verin! Mutlu öğretmen, mutlu nesil; mutlu nesil, mutlu yarınlar ve mutlu Türkiye’ dir.
168 syf.
9/10 puan verdi
Bir Aydının Dünyası
Ercan Kesal Türkiye'de 2000’li yıllarla birlikte iz bırakmış önemli sanatçılardan birisi olarak görünüyor. Fakat esas mesleği hekimlik olan bir kişi. Dolayısıyla hekimlik, senaristlik, oyunculuk, yönetmenlik ve yazarlık gibi pek çok meziyeti bir arada bulunduran önemli bir entelektüel kimliği sergiliyor. Kesal'ın yayımlanmış kitapları
Cebimdeki Ekmek Kırıntıları
Cebimdeki Ekmek KırıntılarıErcan Kesal · Kronik Kitap · 2022391 okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Emrah Serbes’in sözleriyle başlamak istiyorum. “İnsan kendi felaketini seçemez. Kendi felaketine aktif katılım içinde olabilir ama yine de onu seçemez. Yıkılmak için dizilen domino taşları gibiyiz. Biri gelir sana çarpar, seni yıkar ama onu da başka biri yıkmıştır. Biraz tepeden, soğukkanlı bir zaviyeden bakınca göze hoş gelen bir görüntü
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Parodi Yayınları · 2017223,9bin okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
Aydının Defterinde Kalanlar
Sabahattin Ali : Dünyanın mumla aradığı ve başının üstünde taşıdığı türden ve fakat Türkiye'de doğması sebebiyle harcanan; vatanının iyiliğini düşünen çoğu Türk aydını gibi çeşitli iftiralarla suçlanan yazar. Suçlamalar sonucu vatanını terk etme kararı almış fakat buna dahi izin verilmemiş, Bulgaristan sınırına varamadan kimliği bilinmeyen kişiler tarafından katledilmiştir. Sabahattin Ali'nin yayımlamadığı/ yayınlamaya fırsat bulamadığı çalışmalarının derlenmesiyle oluşturulan kitapta öyküler, şiirler ve gazete yazıları yer alıyor. Kitabın büyük bir kısmını dolduran "Çakıcının İlk Kurşunu" isimli öykü okuyanlara İnce Memed havası uyandırmakla beraber haksızlığa, adaletsizliğe karşı başlatılan isyanı da gösteriyor. Gazete yazılarından gördüğümüz üzere Sabahattin Ali dönemin önemli münevverlerindendir. Açık fikirli olmakla beraber yeri geldiğinde gözünü budaktan sakınmayan birisi olduğunu da siyasi söylemleriyle kanıtlamıştır. "Yazmayı düşündüğüm eserler" adlı bölümde ileride yazmak istediği fakat genç yaşında katledilmesi sebebiyle yazmaya fırsat bulamadığı eserlerin fikirleri bulunmaktadır. Kim bilir, yazmaya fırsat bulsaydı eserlerin arasından kaç tane Türk edebiyatı klasiği çıkacaktı. Yazarla tanışmak için iyi bir eser olmadığını, romanlarından sonra okunması gerektiğini düşünüyorum.
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198bin okunma
06.07.1995 Aziz Nesin Aramızdan Ayrıldı
“Devrim gerçekleşecektir. Türkiye’de bizim kuşak bunu belki görür, belki görmez. Ama bizler, mutlaka gerçekleşecek olanı bugünden görmenin mutluluğu içindeyiz…” Türkiye aydınlanma tarihinin önemli ismi, Aziz Nesin, yaşadığı dönemde hüküm süren gerici ve piyasacı düzene açtığı savaş ile hatırlanıyor, biliniyor… Nesin, yazarlık mesleğini, yüzünü
Önsöz İran düşünce tarihi, birbiriyle etkileşen muhtelif siyasi, dinî ve kültürel unsurları içinde barındıran uzun bir zaman kesitine işaret eder. Söz konusu süre zarfında bu unsurlardan bazıları etkisini yitirirken bazı temel inanç ya da düşünce içerikleri şekil değiştirerek de olsa varlığım sürdürür. İyilik ve kötülük arasındaki ikilem ya da
Sayfa 7 - IRAM YAYINLARI-01 ☪ Ekim 2019, Ankara
Reklam
...
Sabri F. Ülgener
Sabri F. Ülgener
şöyle diyor: “Ortalama aydının kapitalizm hakkında bildikleri ucuz cep kitaplarının pek de ötesine geçmiş sayılamaz. Ama orası önemli değil! Önemli olan, başı sıkıştıkça kabahati götürüp boynuna dolayacağı suçluyu-nihayet- adıyla sanıyla tanımış olmanın rahatlığıdır. Buluş yeni değil; belki insanlık tarihi kadar eski: Tıpkı ilkel insanın taştan gövdeler yontup sonra da iblis diye karşısına geçip taşlaması ve taşladıkça rahatlaması gibi, çağımız entelektüeli de saldıracağı gövdeyi hem de açık kimliği ile teşhis edilmiş halde görmenin keyfi ve rahatlığı içindedir. Neye el atsa altında o her kötülüğün ve tersliğin başı olan suçluyu bulacaktır. Söz gelişi, çile çekmiş bir neslin acılarından mı söz edilecek? Kalıp hazır: “Bütün gençlik yıllarını kapsayan o insanlık dışı kapitalist büyümenin biçimlendirdiği… bir kuşak!” (Zihniyet, Aydınlar ve İzm’ler, s.109) Böyle bir zihniyet dünyasında, “insanlık dışı kapitalizm” ne demek diye soramazsınız, çünkü sıradan aydınlarımıza göre o artık kötülüğün tanrısıdır, iblistir ve de taşlanmayı hak etmiştir.
Mehmet Ocaktan
Mehmet Ocaktan
Kaynak: karar.com/yazarlar/mehmet...
Modern Müslüman aydının kimliğinin bir refleks kimliği olduğunu itiraf etmek zorundayım. Çünkü bu kimlik, herhangi bir tepki olmadan, kendi başına bırakılarak oluşmuş bir kimlik değildir. Bir manada modern Müslüman kimliği “öteki”nin, Fanon’un tabiri ile “işgalcinin”, “tecavüzkar”ın veyahut Hegel’in tabiri ile “efendinin” tanımlamasından etkilenmiş bir kimlik olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun içindir ki, modern müslümanın geliştirdiği kimliklerin çok otantik, çok sahih geleneğe tabi kimlikler olduğu kanaatinde değilim. İslam tefekkür tarihinin referans noktalarına sahip gözükmeyen nev-zuhur arayışlar bunlar.
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Kitabın bende merak uyandıran kısmı Atatürk’ün tavsiye ettiği bir kitap olmasıydı. Kitabın konusu, içeriği, anlatım tarzı gayet akıcıydı. Anlamını bilmediğim bir çok kelimeyi not aldım. Yazar Petrov’un Bulgar aydınlara ithafen yazdığı bu kitap onlar için ve hatta bu kitabı okuyan herkes için kılavuz niteliğinde. Kısaca kitapta anlatılan geride kalmış ve gerilemekte olan, salgın hastalıklar, yoksulluk, işgaller ve toplumsal eşitsizlik gibi refah düzeyinin altında olan, Finlandiya’nın topraklarına sahip çıkan güçlü halkı ve bir kaç aydının çabalarıyla ulus kimliğine sahip olamamış ülke; birlik beraberlik, ulusal bilinçle bu kimliği inşaa ediyor.Ve şuan günümüzde okuryazarlık oranı yüzde yüze varan,halkın mutluluğu ile bizlere örnek olan Finlandiya’nın “kuruluş” hikayesini masalcı üslubuyla her sayfada vurgulamış.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202299bin okunma
Aydının belli bir dünya görüşüne, kültürel, sanatsal birikim ve etik ölçütlere, insanlık vicdanı ve sevgisine sahip olması gerektiği kabul edilir. Yazarın da öyle. Bu doğrultuda, içinde yaşadığı toplumu ve dünyayı eleştirmesi, olumsuzlukların değişmesi için çaba sarf etmesi ve alternatif görüşler sunması beklenir. Yani hem aydının hem yazarın aynı zamanda politik bir kimliği vardır. Unutmayalım, dünyada her şey politiktir. Politikasızlık bile.
Reklam
117 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap, "aydın" olarak bilinen kimselerin toplumdaki duruşlarını irdeleyerek bir tanımını yapmakla başlıyor. İlk bölümde aydının kimliği, ne olduğu ve kimlere karşı olduğu betimlenirken, ikinci bölümde farklı yazarların yazmış olduğu eserlerden alıntı yapılarak, aydının bu kimliğini pekiştiren paragraflara bolca yer verilmiş. Size çok şey katacaktır, okunmalı.
Aydın Kimdir?
Aydın Kimdir?Hikmet Tan · Kum Saati Yayınları · 20126 okunma
Türkiye aydınının zihinsel kodları Kartezyen dualite çıkmazı ile maluldür. Bu dualite birey-toplum, özne-nesne gibi sosyolojik kavramlar düzleminde görünürlük kazanırken esas itibariyle İslam-laiklik, Doğu-Batı, ilerici-gerici gibi düaliteler üzerinden dünyayı algılama, duyumsama ve anlama süreçleri işletilmiştir. Söz konusu dualiteler tarihsel Türk kimliği karşısında bir karşıtlık olarak konumlanmıştır. Aydının Türk kimliğine karşı görülen kin ve nefretini psikanalitik açıdan açıklayabileceğimiz gibi temelindeki sınıfsal çatışma da gözardı edilmemelidir. Sınıf farkı aydında çözülmesi zorunlu bir problem. Hedefinde yükseklere giderek itibar, şan, şöhret arayın aydın, sınıf atlanmanın veya daha doğrusu atlayabilmenin yolunu "muhalif duruş", "tarafsızlık" "insaniyetçilik” gibi kategorilerle kendi kanununu belirler ve tanımlar. Bu kategoriye katılmanın koşulu ise hetıı ana kültürel ve toplumsal kitleye (yani Türk toplumuna) ve resmi ideoloji olarak tasavvur edilen Türk milliyetçiliğine karşıt duruştur. Burada ifade ettiğim "karşıt duruş” bir eleştirel yaklaşım değildir. Yani Türk toplunıuııda sosyo-politik ve kültürel işleyiş mekanizmasındaki anti-denıokratik veya otoriter yapıların, Unsurların ortaya çıkarılması gibi bir işlev/misyon değildir. Bizatihi Türk toplumunun varoluşsal kimliğidir, hedefteki.
Sayfa 200Kitabı okudu
264 syf.
·
Puan vermedi
* Kitap yorumuna başlamadan önce Çetin Altan hakkında birkaç anekdot ile başlamak isterim. Türkiye'nin yetiştirmiş olduğu önemli kalemlerden biri olan Altan bunun yanında edebiyatçı köşe yazarı sıfatı taşıyan son temsilcilerindendir. Aynı zamanda dünyada en çok köşe yazısı yazmış yazarları arasında yer alır. ** Kitaba adını veren isim çok
Viski
ViskiÇetin Altan · İnkilâp Kitabevi · 1998133 okunma
485 syf.
·
Puan vermedi
Bir otel odasında Ölmeye Yatmak...Yatağına uzanıp 1 saat 46 dakikada,bir ömürde geçen iki kimliği çatıştıran yazar,üzerine ne aydının ne gelenekselin örtüsünü örtebilmiş bir insanın profilini çizer.
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · İş Bankası Kültür Yayınları · 20134,214 okunma
235 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuyan yazmazsa, düşünen konuşmazsa… Yazı ne işe yarar?
Yazı neydi? Uygarlık tarihinde devletin, dolayısıyla bürokrasinin ortaya çıkışına eşlik eden bir icattı. İlk medeniyetlerin tapınaklarında üretim ve bölüşüm işlerini yöneten “din adamları” tarafından geliştirilmişti. Yaptıkları işin defterini tutmak, gerektiğinde hesap verebilmek için günübirlikliğe ve hafızanın zayıflığına meydan okumalarıydı.
Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castello Calvin'e
Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castello Calvin'eStefan Zweig · Can Yayınları · 20201,792 okunma
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.