Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gerçi bu kanun, Tanzimattan beri Batı nizamına yöneliş şeklinde başlayan eğilimleri kanunlaştırıyordu.
Sayfa 174Kitabı okudu
Batı Trakya Geçici Hükümeti
Osmanlı Devleti gerek iç siyasi yapısı gerekse Avrupalı devletlerin baskısı ile bu devletle ile ilgilenememiş, onlar üzerinde baskı kurarak ve Batı Trakya’yı boşalttırmıştır.
Reklam
Batı Trakya Geçici Hükümeti
Garbî Trakya Hükümet-i Müstakilesi / Batı Trakya Bağımsız Hükümeti olarak anılan devlet, Edirne’yi ve Batı Trakya’yı Osmanlı Devleti’ne bağlamak için 31 Ağustos 1913 tarihinde Batı Trakya’da kurulmuştur. Başkenti Gümülcine, resmi dili ise Osmanlıcadır. Cumhuri idareyi benimsediğini açıklayan devletin Cumhurbaşkanı Hoca Salih Efendi, Genelkurmay Başkanı ise Süleyman Askeri’dir. Bu devlet 25 Ekim 1913 tarihinde yıkılmıştır.
Batı düşüncesi, insanı yücelteceğim diye, önce doğayı "budamış", sonra da insan kavramını sınırlamaya başlamıştır:
Türkiye'de hiçbir zaman Batı'daki aydını yetiştiren tipte Batılı eğitim kurulamadı.
Dünya İslâm'a geliyor, hem de en kaliteli şahsiyetlerin önderliğinde! Çağın fikir liderliğini yapan Batı'da, akıl ve vicdan sahibi mütefekkirler, kiliseye ve kurulu iktisadî ve içtimaî düzene baş kaldırmış; kapitalizmden kaçıp sosyalizme, hatta komünizme; batıl dinden kaçıp inkâra ve dinsizliğe düşmüş ama yine tatmin olmamış, köklü bir ahlâk ve mâneviyat olmadan, yani Cenâb-ı Hakk'ın pak dini İslâm olmadan, insanlığın dertlerine deva bulunamayacağını yavaş yavaş kavramaya başlamıştır. Bize gelince; kültür politikamız hâlâ köhne ve çöken Batı'nın tek yanı, hilekâr, göz boyayıcı, sömürücü sağ veya sol ideolojilerine bağlı. Hâlâ kendi özümüze dönemedik, aslımızı inkârdan vazgeçemedik. Eğitim ve öğretimimizde aziz dinimize, şanlı mâzîmize ve olgun kültürümüze ters tatbikatlar cari.
Sayfa 32 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Batı toprakları, başlayan değişim altında tedirgin. Batı eyaletleri fırtınadan önceki atlar gibi tedirgin. Büyük toprak sahipleri, sinirli. Bir değişme olduğunu sezmekte, ama değişmenin ne olduğunu bilmemekteler. Büyük toprak sahipleri önlerine gelen şeye saldırıyorlar. Hükümet yetkilerinin genişletilmesine, işçi birliğinin kuvvetlenmesine; yeni vergilere, planlara kızıyorlar, ama bunlar neden değil, sonuç; neden değil, sonuç... Neden, derinde ve basit: Neden, midedeki açlık. Milyonlarca kere büyütülmüş açlık; bir tek insandaki açlığın, neşe açlığının ve biraz güven açlığının, milyonlarca kere büyütülmüşü, Gelişmek, çalışmak, yaratmak isteyen kasların ve kafaların milyonlarca kere büyütülmüşü. İnsanın en son, belirli, kesin fonksiyonu... Çalışmak için ağrıyan kaslar, basit ihtiyacın üstünde bir şey yaratmak için ağrıyan kafalar... İşte insan bu. Bir duvar yapmak, bir ev, bir baraj yapmak ve duvara, eve, baraja insanın kendisinden bir şey katmak ve duvardan, evden ve barajdan insanın kendisine bir şeyler almak; sert kaslara bir şey kaldırtmak; bir kavramdan, açık çizgiler ve biçimler çıkarmak. Çünkü insan, evrendeki bütün organik ve inorganik şeylerden ayrı olarak yaptığı işin ötesine geçer, kavramın basamaklarını tırmanır, başarılarının üstüne çıkar.
Sayfa 184Kitabı okudu
11 Eylül'deki gaddarlığı ger­çekleştiren insanlar hiç de Batı medyasının sürekli tekrarladığı gibi "korkak" veya bildiğimiz anlamda deli değildi. İman sahibiydiler: ve gö­rünen o ki, mükemmel iman sahibiydiler; ki bu da artık kabul edilmesi gerektiği üzere korkunç bir özelliktir.
“Batı,” dedim sertçe. “Bu muameleyi siyahlar yerine Kızılderililere yaptıkları yer!”
Sayfa 124 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Özellikle Arap ülkelerindeki Müslümanlar, Batı kültürünü benimserken, on yıllardan beri onların arasında yaşayan Batılıların Arap kültürüne ait bazı yönleri nadiren benimsediğini not etmek herhalde ilginç olacaktır.
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
Ayrıca bizde maalesef şöyle bir zihniyet sahipleri vardır. İyi, güzel, doğru bir şey varsa, hele bu Batı'da da varsa hiç tereddütsüz kabul ederler. Ama bu şeyi İslam da söylüyor dediniz mi, birden bire hiddetlenmeye başlarlar. Çünkü, Batı hayranlığı ve İslam düşmanlığı bozuk zihniyetlerin temelini oluşturur.
Sayfa 178Kitabı okudu
Bilginin, batının (kapitalizmin) tüm dünyayı kendine benzetme çabaları nedeniyle batılılaştığı bir süreç yaşıyoruz. Yılık kişi başırna 3000 Amerikan Dolarına bilgisayar, internet, telefon, kitap, yayın, TV üzerinden bilgi ağına katılabilmekten söz ediliyor. Bilgi parayla elde edilebilen bir gücü ifade ediyor. Oysa dünya nüfusunun çok büyük kısmının senelik geliri bu meblağın altında kalıyor. Bilgiye ulaşmak sınırlı bir zümrenin ayrıcalığı haline gelmiş bulunuyor. Batılı bilgiyi kullanmak geri kalmış toplumların ekonomik refahını ve toplumsal huzurunu sağlamaktan uzak görünüyor. Üçyüz yıl süren Batı takipçiliği kısmi bir zenginlik sağlamış olmanın ötesinde değil. Kalkınma düşleri görülmeye devam ediliyor. Bütün pis, zahmetli, külfeti nimetinden fazla olan sanayi kolları (çelik imāli, otomobil, altın arama, reaktör inşaı, doğalgaz ve petrol rafine işlemleri vs.) sanayinin merkezi sayılan ülkelerden çevre ülkelere aktarılıyor.
Sayfa 93 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Batıcılık ''ulusumuzu yabancılaştırma'' girişimlerini kapsayan kabarık bir 'dosya'dır. BU dosya açılmalı bütün belgeler ortaya dökülmelidir. Bir ulusu, kendi uygarlığından, kendi tarihinden, bu kadar kolaylıkla koparılamaz.
Saeed kendi adına Nadia için bir şeyler yapabilmeyi,yaşanabilecek kötü şeylerden onu koruyabilmeyi diledi;her ne kadar sevmenin, sizin için en değerli olan şeyi bir gün kaçınılmaz olarak koruyamayacağınız anlamına geldiğini idrak etse bile.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.