Kapıyı dövende içerden bir avradın:
«O kim?» diye seslendiği duyuldu. Ökkeş Dayı sağ salim köye varmanın keyfiyle
«Benden başka kim döğer kapını Zino Ana?» dedi, «Malın pulun mu vardır ki haramiden, gençiliğin güzelliğin mi kalmıştır ki hovardadan yılarsın? Güzelliğin arpaya katsan at yemez, kepeğe katsan it yemez!»
Avradı Zino Ana, erinin gevezeliğine alışık olmalıydı:
«Sen misin başımın belâsı, gül ömrümü kül eden? Kapına gelende maral gibiydim. Savurup saman ettin! Mal peşinden bok toplattın, kucağımı eniğe donattın! Yal yidirdin, kırkala (*) dönderdin de, Şimdi beğenmezsin, he mi?» diye karşılık vererek kapıyı açtı.
*Kırkal: kurumuş söğüt ağacı