Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dandini dandini dasdana. İki dandini bir dasdana. Ortaçağların bu ürkütücü kardeşleri, artık bir ninninin uyutucu kelimeleri olmuşlar. Kutlug Dandini (ya da Batılı tarihçilere göre Dandin) ve Farsus Dasdana, İsa’dan sonra VII. yüzyılda Anadolu’da yaşadığı sanılan efsaneler kahramanı Hartug Dandin’in oğulları. Hıristiyan azizlerinden Gordalos’a
Sayfa 169
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır. _Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
Reklam
Atatürk Türk halkının hayatında radikal değişiklikler yapıyor. Bunların hepsinin maksadı var. Bir halk oluşturmak, bir millet oluşturmak. Milleti bir arada tutmak, milletin bireylerinin birbirleriyle ilişkilerini sağlamak. Milletin yurtdışıyla ilişkilerini aklı başında bir yere oturtmak. Milletin üretim gücünü arttırmak, olmayanı yaratmak. Bütün
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
_Edebini kaybeden kimse, kötülükten zevk alır. _Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. _Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna, konumuna göre davranmaktır. _Arzular ve duygular arabayı çeken iki at, akılsa onları yönlendiren arabacı olmalıdır. _Müziğin insanı götüreceği yer güzellik sevgisidir. _Görünen değişiyor,
Reklam
_Tanrı, "Işık hızından daha hızlı gitmeyeceksiniz!" deseydi mesela. Halk da, bu buyruğun ne hakkında olduğunu bilmiyoruz ama tüm diğer buyruklar gibi ona da uyuyoruz mu diyecekti? Anlamadan körü körüne bir şeye bağlanmak bağnazlıktır. Gelecekte karşımıza Maxwell çıkar ve bizi manyetizma ve ışık hızı hakkında aydınlatır mı diyeceklerdi?
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
_Freud ve Josef Breuer, nörotik semptomların, örneğin histerinin, gerçekte simgesel anlamları olduğunu fark ettiler. Bunlar da tıpkı rüyalar gibi, bilinçaltının dışavurum biçimleridir. _Breuer ile Freud’un Travma Kuramı’na göre, nörotik septomlar ve histeriler, travmalardan ve psişik hasarlardan ortaya çıkıyor ve bilinç dışında yıllar boyu
Atomaltı Parçacıkların Varlığı
Antik çağda, atomculuk teorisi' adıyla yaygın olarak bilinen bir teori geniş çapta kabul görüyordu. Bu teori aslen Yunanlılar, özellikle de yaklaşık yirmi üç yüzyıl önce yaşamış olan Demokritos adlı bir adam tarafından önerildi. Demokritos ve ondan sonra gelenler, maddenin en küçük biriminin atom olduğunu varsaydılar. Araplar da aynı fikirdeydi. Arapça zerre kelimesi yaygın olarak atom anlamda kullanılıyordu. Son zamanlarda modern bilim, bir atomu bile bölmenin mümkün olduğunu keşfetti. Atomun daha da bölünebilmesi, 20. yüzyılda kaydedilen bir gelişmedir. On dört yüzyıl önce bu kavram bir Arap için bile alışılmadık görülebilirdi. Onun için zerre, kişinin ötesine geçemeyeceği sınırdı. Ancak aşağıdaki Kur'an ayeti bu sınırı kabul etmeyi reddediyor: "İnkâr edenler, 'Bize kıyamet gelmeyecek' dediler. De ki: 'Bilakis! Gaybı bilen rabbime ant olsun ki o size mutlaka gelecektir. Göklerde ve yerde atom miktarı bir şey, onun bilgisi dışında kalamaz. Bundan daha küçük veya daha büyük hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta kayıtlı olmasın." (Sebe, 3) Bu ayet, Allah'ın gizli veya açık her şeyi bildiğine işaret eder. Sonra ifade daha da ileri gider ve Allah'ın atomdan daha küçük veya daha büyük olan her şeyden haberdar olduğunu söyler. Nitekim ayet, modern bilim tarafından ancak yakın zamanda keşfedilen, atomdan daha küçük bir şeyin varlığının mümkün olduğu gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır.
Sayfa 23
Reklam
Güneş Dönüyor
Uzun zaman önce Avrupalı felsefeciler ve bilim adamları, dünyanın evrenin merkezinde durduğuna ve güneş de dahil olmak üzere diğer tüm gök cisimlerinin onun etrafında döndüğüne inanıyorlardı. Batı'da evrenin bu yer merkezcil anlayışı, milattan önce ikinci yüzyılda Batlamyus döneminden beri kabul edilen yaygın bir görüştü. Nikolas Kopernik; 1512'de etrafinda dönen gezegenlerle birlikte güneşin, güneş sisteminin merkezinde hareketsiz olarak yer aldığını iddia eden görüşünü öne sürdü. 1609'da Alman bilim adamı Johannes Kepler, Astronomia Nova adlı eserini yayınladı. Eserinde gezegenlerin sadece güneşin etrafındaki oval yörüngelerde dönmediği, aynı zamanda kendi eksenlerinde düzensiz hızlarda döndüğü sonucuna vardı. Bu bilgi Avrupalı bilim insanlarının, gecenin ve gündüzün sırası da dahil olmak üzere birçok güneş sistemi mekanizmasını doğru bir şekilde açıklamasını mümkün kıldı.
Sayfa 18
Bu hikâye hepimize şu üç basit gerçeği öğretmiyor mu?
1) Türk ulusunun yirminci yüzyılda yaşayabilmesi için geçirmek zorunda olduğu değişikliklerin içerideki gerici engellerini tasfiye etmek, 2) İçerdeki engellerden kurtularak yürütülecek olan bu değişmenin mümkün olduğu kadar hızla yürüyebilmesi için memleketi dünya politika kavgalarının dışında bırakmak, onu hiçbir yabancı çıkara alet etmemek, 3) Türk halkının büyük çoğunluğunun içine düştüğü yoksulluktan kurtarılması için alınacak teknik tedbirlerin müessirliğini sağlayacak olan toplumsal reformları yapacak ve bunları yabancı çıkarlarına göre değil, ancak Türk halkının durumunun iyileşmesi açısından yapmak.
Cesur Yeni Dünya
Aynı şeyi 20. yüzyılın en kâhinvari bilimkurgu kitabı için söylemek mümkün değil. Bu kitabın uğursuz çağrışımlarını ıskalamak imkânsız. Neredeyse yüz yıl önce yazılmış olsa da her geçen yıl daha da isabetli hale geliyor. Aldous Huxley Cesur Yeni Dünya'yı 1931 yılında, komünizm ve faşizm Rusya'da ve İtalya'da iyice yerleşmişken,
Sayfa 232Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.