Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Kış aylarında birden hastalandı Mustafa Hoca. Karlı bir günde, karısının ısrarlarına rağmen derse gitmiş ve vasıta bulamadığı için okula kadar yürümek zorunda kalmıştı. Onu yollamak istemeyen Jale Hanım'a, "Bu iş şakaya gelmez, demişti, "Bir mühendisi iyi yetiştirmezsek, sonra felâketlerle karşılaşırız; yapılar çöker, şakası yok
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
Ah!.. Hep ol Gözümde o! Hayalimde o! Aklımda of O! O! O!.. Bir kere sokakta gördüm. Keşke yüzüne baktığım zaman gönlüme düşen ateş gözlerimi eritseydi... Daha ilk bakışta bütün gücümle gözlerimi başka tarafa çevirmek istedim. Ama olmadı. Eyvah!.. Ne vücudum da güç buldum ne gözlerime söz dinletebildim. Sanki ömrümde gördüğüm, duyduğum, okuduğum, düşündüğüm ne kadar güzel şey varsa hepsi bir yere toplanmış, sonra da bir insan çehresi olup karşıma gelmişti. Hayat ne kadar da hayret verici şeylerle doluymuş. Birkaç gün önce yanımda biri ağlasa, mutluluk pözyaşlan döküyor sanırdım. Bugün, duyduğum kahkahalar bile kulağıma yasmış gibi geliyor! Birkaç gün önce, gamlı bulutlarda şimsek çakınca biri gülüyor gibi görünürdü bana. Bugün ise yeni açmış güllerde çiğ girsem, birinin gözyaşı dökülmüş sanyorum. Birkaç gün önce yüzüm gülüyordu, sanki her şey benimle beraber gülüyordu. Bugün gönlüm ağlıyor, sanki her şey gönlümle beraber ağlıyor!
2.Cilt
202. Huzeyfe İbni’l-Yemân radıyallâhu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bize iki olayı haber verdi. Bunlardan birini gördüm, diğerini de bekliyorum. Hz. Peygamber bize şunları söyledi: “Şüphesiz ki emanet, insanların kalplerinin ta derinliklerine kök salıp yerleşti. Sonra Kur’ân indi. Bu sayede insanlar Kur’ân’dan ve
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Bazı gelişimsel aşamaların zamanında gerçekleşmesi Elbette önemli ancak Unutmamak gerekir ki hayat telafi ile beslenir ve sökülüp yeniden örülmenin dinlenip yeniden yürümenin silinip yeniden çizilmenin Ahengi ile rengini bulur. . Içimde kaldı cümlelerine bu ifade yani içinde kaldı ifadesi hayat boyu istenilmeyen bir işi en iyi şekilde yapmak
Reklam
Derviş
Șimdi gül deyince insanın aklına tuhaf şeyler geliyor. Ben mahallede iki tur dolanıp mezarlık duvarından aşınca gül mü kopardım Ayșe'ye vermek için? Değil. Ayşeler çoktur da onlara çiçekçiler de çoktur, benim işim olmaz. Hayatta bi kere çiçek taşımışlığım var, onu da poșete koydum da yürüdüm. Lisede hem de rezillik. Okulun müdürüne
Size söylemek için sabırsızlanıyorum Margie bugün 3 kez kartlarda beni okudu daha önce hiç böyle bir şey görmediğini söyledi üç kere açılan kartları ben de gördüm!
'Beni kafası kırık, yarısı toprağa gömülmüş bir testinin içinde bulmuşlar. Vücudum dışarı çıkmış ama ruhumu çıkaramamışlar. Gittim, gördüm, aldım, geldim; artık ruhum benim sayılır. Sizden korkmadığımı söyledim mi? Vapurda elinizi tuttum ya; siz de bulutları göstermek için elinizi kaçırdınız ya, (bu hiç adil değildi, zekice de değildi; trajikti) işte o zaman da sizden korkmadım. Ama nefret ettim. Bir akşam elma kokmuştum. Pazar günü, İnciraltı'ndayken de kavun... Elmadan da, kavundan da nefret ettim. Bu sayfayı kapatıyorum. Bugün üç kere Karşıyaka'ya gittim, geldim. Sonuncusunda vapurun kıçında bir kuytuya saklandım, bilet parası vermedim. Benim gibi biri daha vardı; ezik bir kadın demek istiyorum... Sordum, o da çömlekten çıkmış ama bir daha ruhunu almaya gitmemiş. Sonra birlikte çatı katıma iltica ettik. Kağıt çıkarıp resmini yaptım; benden iki lira istedi, iki buçuk lira verdim. 'Bununla bir taksiye bin, çömleğini bulmaya git,' dedim. Anladı, 'olur,' dedi. Kim olsa anlardı zaten. Siz hariç... Bugün bir karakaleminiz var; lütfen saklayın." Münevver Kâğıdın altına, kırmızı rujla bir öpücük kondurmuş... "Bunlar benim dudaklarım, dokunabilirsiniz, hatta öpebilirsiniz," yazmış yanına. İkinci bir kâğıda kendi yüzünü çizmiş. Gözlerini alabildiğine açmış, yanaklarını şişirmiş; kaşının üstünde dikiş izi var... Ruj lekesini öptüm.
— E yeter, bırak ama Liza, ne kitabından bahsediyorsun; anlattıklarımla hiç ilgim olmadığı halde bana dokundu. Hoş pek de ilgisiz sayılmam ya. Tüm bunlar yüreğime dokundu işte... Yoksa, yoksa sen bunalmıyor musun burada? Anlaşılan hayır, alışkanlığın büyük tesiri var! Alışkanlığın insanı ne hallere getirdiğine şaşmamak mümkün değil doğrusu. Yoksa
Reklam
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
_Kahramanlık, ahlaki düşüncelerimde birinci sıraya geçti. Kendi kendimi zor idare edebilen küçük bir lider olmuştum. Konuşma yeteneğim babam tarafından takdir edilmiyordu. Ailem davranışlarımdan dolayı endişeleniyordu. Konuşma hevesim kaybolurken, askeri kitapları okuyordum. _Hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan gevşek insanların arasında
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.