Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğrusu ölüm düşüncesinden kurtulabilmiş değilim. Evet, aslında uzun süreden beri bir ölüyüm. Bütün bu yaptıklarım da saçma sapan işlerden başka bir şey değil. Sana gerçeği söylüyorum. Yaptığım çalışmalara çok değer veriyorum ama aslında hayat dediğimiz şeyin küçücük bir gezegenin üzerindeki bir küf zerresinden başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Bizim büyük çalışma, fikir, iş dediğimiz şeylerin hepsi de sanki toz topraktan başka bir şey değil.
İnsan acıyı tattıkça şefkati daha çok arar... Ama köhnemiş erdemlerimizin duvarları arasına sıkışan, birbirimize tepeden bakan bizler bunu anlayamıyoruz. Çok ahmakça, çok acı sonuçlar doğuruyor bu anlayışsızlığımız. Diyoruz ki, düşkün insanlar!.. Ne demektir bu?.. Onlar da bizler gibi aynı kemikten, aynı kandan, aynı etten ve sinirden yapılmışlardır. Her şeyden önce insandırlar... Yüzyıllardır işitip dururuz bu "düşkün insanlar" sözünü. Ne saçma şey! Asıl düşkünler bizleriz! Hem de adamakıllı düşkün!.. Kendini beğenmişliğin, mutsuz insanlara tepeden bakmanın uçurumuna düşmüşüz... O insanlar ki tek eksikleri bizden daha az kurnaz olmaları ve kendilerine iyi insan süsü vermeyi daha az becerebilmeleridir...
Reklam
«Çoğu günler güçlü oluyordum. Çoğu günler ona, o kadar öfkeli oluyordum ki onu affetmenin düşüncesi bile saçma geliyordu. Ama bazı günler onu o kadar çok özlüyordum ki, nefes alamıyordum. Onunla eğlendiğimiz zamanları özlüyordum. Onunla sevişmeyi özlüyordum. Onu özlemeyi özlüyordum. O kadar uzun saatler çalışıyordu ki, onun ön kapıdan içeri girdiğinde koşarak kollarına atılıyordum çünkü; onu çok özlemiş oluyordum. Bunu yapmamı sevmesini bile özlüyordum.»
Sayfa 334
Bizim sinemamız, yani Yeşilçam, dünyadaki en başarısız içerikleri çaldı ve üretti yıllarca. Saçma sapan kovboy filmi özentileri, ucuz erotizm, sahte alfa erkekler. En sonunda da Kadir İnanır'a etek giydirdiler. Hep mafya dizisiyle büyüyen nesil, kadın höt dediğinde işin öyle olmadığını anladı ama geç oldu. Evlenince çok aslan parçası mivavladı.
Günümüz sinemalaşmış tiyatro gösterileri
“Örnek tiyatro eyleme değil, oyuna dayanan bir sanat olmalı. ‘Gerçekler’e değil, tarafsız, dengeli bir temsile bağlı bir sanat demek istiyorum. Aslında, Yunanlılar bütün olayları sahne dışında geçiriyorlar, eylem habercinin dudaklarından dökülen kelimelere dönüşüyordu. Sahnede olan bir şey tiyatro değil, oyunculuk gösterisidir. Yunanlıların ve Shakespeare’in parlak günlerinde sahnede dekor olmayışını düşün. Gerçekçi temsilleri insanın sevmeyişi, sahne açıklamalarının saçma oluşu bu yüzdendir. Dekor insanı bir resim gibi etkileyerek hoşa gidebilir, ama bu ‘tiyatro’ değil, ‘gösteri’dir. Bu konuşmadan çok hikaye anlatmaya önem veren sinema tekniğine doğru atılmış bir adımdır.”
Sayfa 304Kitabı okudu
Meave :)) çok kötüsün:)
"Neyi bekliyoruz?" "Hiçbir şey." "O zaman hadi gidelim." Kapının kolunu tutmuştu bile "Biz cinayet dedektifleriyiz. Tanıma göre cinayet mahalline geldiğimizde, zaten birini kurtarmak için çok geçtir. Neden bu kadar acele?" Boğazını temizledi çünkü en düşük seviyedeki dedektif, çavuş dedektife "saçma" diye karşılık veremezdi. En azından onları çok iyi tanımıyorsan.. "Ama arabada oturarak katili bulmayacağız, değil mi? "Bir keresinde arabada otururken katili bulmuştum"
Reklam
Entelektüel” kimdir? Çok okuyan mıdır, çok gezen midir, çok bilen midir? Entelektüel, üstüne vazife olmayan işlerle ilgilenen kişidir. Örneğin mesleği kimyacılıktır ama coğrafya veya tarihle de uğraşır, resim yapar. Bu iş öteden beri böyledir. Kendi dünyasının dışıyla ilgilenendir entelektüel. Eski Yunan münevveri dünyayla ilgilenmiştir ama eski Roma münevveri bu anlamda bir adım daha ötededir. Neden? Çünkü Romalı, evvela kendinin olmayan bir dili öğrenirdi. Yunan bunu öğrenmezdi, fyi bir Romalı ise Yunanca bilmeye mecburdu. Bu kadarla da kalmazdı; felsefeyle de uğraşırdı, şiir de okurdu, başka milletlerle ilgi de kurardı. Çok açık ki bugünkü aydın kişinin temelinde işte o Romalı vardır. Tacitus mesela, Yahudileri tanımazdı; hatta onların üstüne epey saçma sapan şeyler yazmıştır ama Germanya için müthiş bir rapor kaleme alan da odur. Çünkü Romalı aydınlar, entelektüeller, onun gibi dış dünyaya dönük insanlardır. Kendi dünyalarının dışındaki şevlerle uğraşmayı iyi bilirler.
"... -Bana sayıların en sonuncusunu söylesene -Yani? Ben... Anlamadım ben. Ne sonuncusu? -İşte en son, en yüksek, en büyük olanı. - Ama I, bu çok saçma. Bir kere sayılar sonsuz sayıdadır, nasıl olur da sayıların sonuncusundan söz edebilirsin? -O zaman sen nasıl devrimlerin sonuncusundan söz edebiliyorsun? Sonuncu diye bir şey yoktur, devrimler sonsuza kadar gider."
Sayfa 166Kitabı okudu
Saçma sapan laflarla kafalarına sokulmuş o küçük ahlaklarıyla lak lak konuşur, ama yaşamaktan korkarlar. Seni seveceklerdir Martin. Ama kendi küçük ahlaklarını daha çok seveceklerdir. Senin istediğinse bütün görkemiyle hayata teslim oluştur, büyük ve özgür ruhlardır, alev alev yanan kelebeklerdir, o küçük gri güveler değil...
Sayfa 334
Sen bilmezsin ama, Oğuz atay demişti;
Sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. İşte ben o büyük işe kalkıştım. Seni sevmek gibi büyük kocaman bir iş.. Yanımdayken; Gülümsemesine bakıp içinden "bu şimdi benim mi" diye çaktırmadan sevinmek, ya da aradan çok zaman geçer, bazen bir kaç mevsim, bir kaç insan, bir kaç anı, bir kaç acı.. Her şey biter, hesaplar ödenir, defter kapanır. Sonra olmadık bir zamanda, olmadık bir yerde saçma sapan bir karşılaşma olur. Sonra... Sonra bir şey olmaz. Çünkü hesap etmediğin bir kalbin vardır. O ne ayların, ne yılların geçmesine aldırış etmeden, ilk gün gibi taptaze seviyordur.. Omuzdan öpmek diye bir şey vardır. Yüküne ortağım der gibi. Hep yanındayım der gibi.. Öyle güzel. Eğer bu aşk değilse, ben sana daha önce kimsenin kimseye olmadığı bir şey oldum...
Reklam
Yerimden fırladım. "Bu aptalca! Saçma! Bunun bir devrim teşebbüsü olduğunu nasıl anlamazsın?" "Evet, devrim! Niye saçma olsun ki?" "Saçma, çünkü devrim yapılamaz. Çünkü bizim -senin değil, benim "bizim"-, bizim devrimimiz sonuncuydu. Bundan başka bir devrim olamaz. Bu herkesin malumu..." Kaşları
Sayfa 181Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.