Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
Demek Ulysses’i okumak istiyorsun sorusuna verilen cevap genelde kolay gelsin oluyor. Zor bir kitap Ulysses edebiyatla hafiften haşır neşir olan herkesin bildiği gibi. Eleştirmenler, okuyucular ya da bloglarında kitabı inceleyenler demiyor sadece bunu. Joyce’un kendisi profesörlerin yüzyıllarca ne demek istediğini tartışacaklarını iddia ediyor
“Ben bu hikayeyi bir yerden biliyorum” dediğinizi duyar gibiyim. ;)
Bir kez daha yollarımız kesişti 1984…
George Orwell, taa 74 yıl öncesinden günümüze selam yollamıştır diyerek incelemeyi bitirmek isterdim. Lakin üzerine konuşulacak çok sözü olan bir kitap.
Her şeyinizin denetlendiği bir devlette yaşadığınızı
Bitmeyen Kavga yı. Bu 3.kitabı olacak. Steinbeck in anlatımını net bir şekilde ayırt edebiliyorsunuz. Kitabın başına hiç bakmadan bu kitabı okusaydım kesinlikle bunu Steinbeck yazmış derdim. Bu önemli bi durum bence. İşci sorunları, yerlilere daha fazla dokunma, toplumsal sorunlar, toprak meselesi
Öncelikle Orhan Pamuk’a bu kitabı yazma cesaretinden dolayı hayranlığım daha da arttı ve sevilmemesinin, kendisine karşı oluşturulan önyargının ve karalama kampanyasının başlamasının en büyük sebeplerinden birinin kitap içindeki bazı kısımlar olduğunu belirtmek isterim. Neler var mesela bu kısımların içinde: Kur’an’a uymayan hadislere yaptığı
Hayat, herkesin belli bir rol aldığı sahnedir.
- William Shakespeare
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca kitap hakkında değildir. Shakespeare’in yaşadığı çağa, İngiltere’nin siyasi tarihine, eserin ilham kaynaklarına ve Shakespeare’e yöneltilen eleştirilere dair kapsayıcı bir yazıdır. Konu başlıklarına ayırma sebebim daha rahat okunabilmesi içindir.
Oğuz Atay eserini daha bitirmiş bulunmaktayım. Okuduğum dördüncü kitabı. Kaldı üç kitap. Onları da en kısa zamanda okumak isterim. En kısa zaman derken bir ay diye düşünmeyin, ama bir yıl içinde olabilir. Önce elimde okunmayı bekleyen kitapları bitirmeliyim.
Gelelim, yazdıklarıyla eleştirmenler tarafından POST MODERN edebiyatçı
Yazılma süreci yaklaşık üç yılda tamamlanan Dar Kapı, ilk defa 1909 yılında yayımlanmış. Andre Gide‘nin eleştirmenler tarafından en yaratıcı dönemleri olarak nitelenen süreçte yazdığı ve yayımladığında büyük kitlelere ulaşan ilk romanlarından biri.
Bir aşk hikayesi bekliyor okuru kitapta fakat sanılanın dışında zor ve sınayıcı bir aşk bu. Beşeri aşk üzerinden ilahi aşkı irdeleyen romantik, hüzünlü bir kitap. Jerome’nin Alisaa’nın erdem arayışına ortak olmaya çalışırken yalnızlaşması okurken beni çileden çıkartan bir durumdu fakat Alissa’nın gitgelli tavırları Jerome’yi etkilediği kadar beni de etkiledi ve birçok noktada haksız bulup kızsam da yer yer hak vermeye devam ettim. Sürükleyici ve bir tarafı gerçekten süründüren bir aşk hikayesiydi okuduğum, yazarın dili ve üslubunu sevdim özellikle Jerome’nın vazgeçme ihtimalini hiç göz önünde bulundurmadan devam etmesi de hikayeyi etkileyici kılan taraflardan biriydi, her ne kadar her seferinde benim bu aşkı sorgulamama sebep olsa da..
Ve sona geldiğimizde Alissa’nın günlüğünden birkaç kesit okuma fırsatı buluyoruz, bu bölümün kitaba eklenmiş olması Alissa’yı anlama açısından çok iyi düşünülmüş bir hamle..Okumadıysanız kalp kırıklıklarıyla dolu bir hikaye sizi bekliyor.
Dar KapıAndré Gide · Timaş Yayınları · 20212,859 okunma
> Hele şöyle yamacıma bir yanaşın bakalım. Bugün gene hep birlikte kalemi kuvvetli, eserleri birbirinden güzel mi güzel bir yazarın kitabına saracağız. Sizi bilemem, ama ben kekimi, Selanik gevreğimi, kahvemi aldım ve uzun aradır paslanmış olan parmaklarımı çalıştırmaya başladım bile.
imgyukle.com/i/24365.ECYvft
> Diyet filan
Budala romanının narrator-anlatıcı perspektifinde incelenmesi.
Dostoyevski tüm dünyada çok okunan bir yazar. Bizde de öyle. Siteye baktığınızda bu eser hakkında yetmişe yakın inceleme olduğunu görürsünüz. Bu anlamda, madem bu site sıkı okurların olduğu bir mekan, o halde, farklı türde incelemeler yapmasak ayıp olurdu.
Siteye ilk geldiğim zaman
" Çocukluktan beri iki arkadaş olan, Sicilya Kralı Leontes ile Bohemya Kralı Poliksenes'i kıskanması sonucu gelişen olayları anlatmaktadır eser. Poliksines Sicilya Krallığını ziyaret etmekte ve eski arkadaşıyla tekrar buluşmanın zevkini çıkarmaktadır fakat orada 9 ay kaldıktan sonra, Poliksenes kendi krallığını çok özlemiştir ve ülkesini