Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Varoluş sancıları herkeste varolmuş
XIX İLKGENÇLİK İlkgençlik yıllarımda sürekli düşünmekten, hayal etmekten hoşlandığım şeylerin neler olduğunu söylesem, sanırım kimse inanmaz bana. Çünkü bunlar ne yaşıma ne de toplumsal durumuma uygun şeylerdi. Ama kanımca insanın toplumsal konumuyla ahlaki konumu arasındaki birbirini tutmazlık, gerçekliğin en şaşmaz belirtisidir. Kendi içime
“Dünya nereden çıktı?" Yo hayır, gerçekten bilmiyordu bunu. Dünyanın o mu­azzam uzaydaki küçük bir gezegen olduğunu Sofie de biliyor­ du tabii, ama uzay nereden çıkmıştı ki? Tabii uzayın hep var olduğu da düşünülebilirdi; nere­den geldiği sorusuna cevap bulmak da gerekmezdi o zaman. Ama herhangi bir şeyin sonsuzca var olması mümkün müy­dü? İçinde buna karşı çıkan bir şey hissetti Sofie. Var olan her şeyin bir başlangıcı olmalıydı. Demek ki uzay da herhan­gi bir zamanda başka bir şeyden çıkmıştı. Ama eğer uzay böyle birdenbire başka bir şeyden oluş­muşsa, o başka şey de herhangi bir zaman yine bir başkasından çıkmak zorundaydı. Sofie meseleyi ancak biraz öteye itebilmiş olduğunu fark etti: Eninde sonunda herhangi bir za­man herhangi bir şey, boşluktan ve hiçlikten çıkmış olmalı... Ama mümkün mü böyle bir şey? Bu da tıpkı dünyanın hep var olmuş olduğu gibi imkansız bir düşünce değil mi?
Reklam
Var oluşun doğrusunu yanlışını sorgulayış, kış şenliklerinin ikindilerinde fiziksel ve mutlak hüznü beslemişti ve ruh her vaade hayır diyordu; her yalan düşe, her sahte hazza itiraz ediyordu ve gece yarısı rüzgârının bozulmuş bir fener alayından geriye kalan birkaç alevi söndürüşü misali söndürüyordu son düşleri.
Sayfa 55 - Monokl Edebiyat
Uluyorsa bir derdi vardır.
"Geliyorum. Yüz yüze konuşuruz," dedi ve telefonu kapattı. Hayır diyemedim. Gerçekten bu kadar uluyorsa, bir derdi olmalıydı. Bazı insanlar böyledir. Nerelerinin acıdıgını söylemez, ulumayı da kesemezler. Taa ki sen omlara sarılımcaya dek.
Sayfa 162
Siz Aşktan N'Anlarsınız Bayım?
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum ... Kağıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım ... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahı'nı bilirim bayım!
"Hayır ama Tanrı insana duyularının yetersizliğini telafi etsin diye zekâ verdi: Kendime ışık sağladım."
Reklam
Vize problemi eskiden de vardı
Konsoloslukların önünde uzayıp giden umutsuz insan kuyrukları (...) çalışmanın sınırlarını zorlayan birkaç görevli, durmadan başını sallayan ufak tefek bir sekreterin kendince kurduğu askeri mahkeme.. "Hayır, vize yok, hayır, imkânsız!".
Sayfa 488 - Sığınmacıların refüze edilmesi
"Allah kimin hakkında hayır dilemişse, onun cennete girmesi kolaydır."
"yalnız kalmayı seviyor musun?" diye sordu. "hayır. kimse yalnız kalmayı sevmez. ama yalnızlıkla yaşamayı öğrendim."
Takipçi
(...) çocukken çalmaya başlayınca zamanın değiştiğini fark ettim. Bunu bir keresinde Jim'e anlattım ve bana herkesin aynı şeyi hissettiğini söyledi ve insan soyutlandığında... Böyle dedi, insan soyutlandığında. Ama hayır, ben çaldığımda soyutlanmıyorum. Sadece yer değiştiriyorum. (...) Ben çalmaya başlayınca bir asansöre bindiğimi fark ettim ama bu bir zaman asansörüydü (...)
Sayfa 346 - Can Yayınları
Reklam
Uzun süren bir tartışma iki tarafın da haksız olduğunu gösterir. Yani bir noktadan sonra haklı haksız meselesi değildir konu. Sadece sonlandırmak gerekiyordur tartışmayı ya da çatışmayı. Belli ki iki taraf da henüz hazır değildir bu imtihanın içinden çıkarılacak derse.
Karanlığın Yüreği-Joseph Conrad
"Her gemi birbirine benzer ve deniz de hep aynıdır. Çevrelerini saran manzaranın değişmezliğinde, akıp giden yabancı kıyıları, yabancı yüzleri, yaşamın değişken sınırsızlığını bir giz perdesi değil, kibirli bir cehalet örter; zira bir denizci için gizemli tek şey, hayatına giren tek metres, yazgı kadar anlaşılmaz denizdir." "...Hayır mümkün değil; insanın yaşamının belli bir dönemindeki o çalkantılı heyecan hissini aktarmak -o hissin gerçekliğini, anlamını- algılaması zor ve içe işleyen özünü aktarmak imkansız. Rüyadaymış gibi yaşıyoruz -tek başına..." #josephconrad #karanlığınyüreği
Cahille sohbet etmek zordur bilene, çünkü cahil ne gelirse söyler diline.
•| Yorumdaki Açıklama Kısmını Da Okuyalım Mutlaka ❀
❍ Bir defasında dürüst bir genç Allah'ın Elçisi'nden olmadık bir şey istedi. İki Cihan Güneşi Efendimiz ona kızmadı. Kendisiyle sakin sakin konuşarak onu ikna etti. Bu ilginç olay şöyle meydana geldi: Bekârlık, bir delikanlıyı oldukça bunaltmıştı. Resûl-i Ekrem ﷺ in yanı na geldi ve ihtiyacını açıkça söyledi: "Ey Allah'ın
Ahmed b. Hanbel, Müsried, V, 256-257, n. 22564; Elbânî, Silsiletü'l-ehâdîsi's sahîha, I , 712-713, nr. 370Kitabı okuyor
aşk diye bir şey varmıdır olric? Hayır efenfimiz yolunu kaybetmiş duygular vardır
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.