"- Dinleyin Stavrogin: Dağları düzlemek gülünç değil, güzel bir düşünce. Ben Şigalyov'dan yanayım! Eğitime de, bilime de gerek yok! Bilim hiç olmasa, eldeki malzeme bin yıl yeter; ama boyun eğme öğretilmeli. Dünyada eksikliği duyulan şey bu: Boyun eğme. Eğitim açlığı aristokratik bir duygudur. Birazcık aile, birazcık aşk... derken alın size özel mülkiyet arzusu! Bütün bu arzuları bastırıp yok edeceğiz; buna karşılık sarhoşluk, dedikodu, muhbirlik teşvik edilecek... sonuçta eşi benzeri görülmemiş bir sefahate yuvarlana- cak toplum; deha daha kundaktayken yok edilecek. Her şey aynı paydada eşitlenecek. Geçenlerde İngiliz işçilerin verdiği yanıt şöyleydi: 'Biz bir zanaat öğrendik... ve bizler dürüst insanlarız; bize başka hiçbir şey gerekli değil.' Yalnızca lazım olan gereklidir: Dünyanın şiarı bundan böyle bu olacak! Ama şiddetli kasılmalar da gerekli; bu da biz hükmedenlerin işi. Kölelerin başında hükmedenler bulunmalı. Tam bir boyun eğiş, tam bir kişiliksizleşme. Ama Şigalyovculuk'ta otuz yılda bir şiddetli kasılmaya da başvurulur ve insanlar birbirini yemeye başlarlar; elbette bir yere kadar ve sırf can sıkıntılarını dağıtmak için. Can sıkıntısı aristokratik bir duygudur; Şigalyovculuk'ta istek, arzu olmayacak; arzu ve acı bizim için; köleler içinse Şigalyovculuk."