Bu kent her şeyiyle bana yabancı
Caddeler, binalar, bütün insanlar…
Öyle hasretim ki ezan sesine
Ararım çevremde minare, cami
Lakin takılırım çan kulesine
Her semtin muhteşem kilisesine
Yâd el elemleri sarar içimi
Uzaklarda yurdum! Burdan çok uzak
Her mevsimi güneşli, masmavi göklü
Camili, kubbeli, kümbetli, köşklü
Ozanlı, garipli,
Veronika Ölmek İstiyor Mu?
Gayriciddi bir inceleme ve kitap ile ilgili ufak tefek bilgiler içerir.
Coelho Tarzı
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki kitabı okurken yazarın bir diğer kitabı olan Aldatmak ile bunun ne farkı var diye düşündüm. Baş rolde yine hayatta her şeyi yolunda giden ama nedense bundan müthiş rahatsızlık duyan bir kadın var.
Etkinlik: #93818974
Cesur Yeni Mahmut
Çirkin şansı der dururlar bir de. Hani, nerede? Çirkinliğim su götürmez bir gerçek olduğuna göre ya onlar yalan söylüyor ya da ben dünyadaki hem çirkin hem de şanssız olan yegane bahtsız olarak rekorlar kitabına adımı altın harflerle kazımalıyım. Şanssızlığım da en az çirkinliğim
Bu akşam göz kamaştırıcı bir güzelliği vardı.
Acaba bu güzelliğin sebebi ben miydim? Onu ne kadar çok beğenirsem,o kadar mutlu olacağıma inanacak kadar seviyor muydu beni?
Bazı kitaplar vardır; beklenmedik kapı çalışlarla gelir onlar ve sizi kolayca ele geçirirler. Kitabı elime aldığımda edindiğim izlenim ne derece aklı havada, mavi-pembe ise, okudukça o kadar kahvelendi, kızardı içim, basitçe okuyup geçemedim, istemsiz ağlamalarla duraklayarak başka bi’ benle bitirdim kitabı.
Colette benim daha önce Cicim, Avare
Amin Maalouf'un her kitabı fantastik diyebileceğimiz türden tarihi bir serüvendir. Kitaplarını okurken keyif aldığım gibi aynı zaman kitaplarıyla güzel vakit de geçiriyorum. Kitaplarının hayal dünyasına dalıyorum. Şimdiye kadar okuduğum her kitabı, okumaya başlar başlamaz ilk sayfadan itibaren beni iç dünyasına çekmektedir. Adeta kendimi
"Statükoya karşı dikilmek cesaret ister, statükoyu destekleyen güçlerin dehşet verici azametini göze almak gerekir, fakat cesaret bir zamanlar hüner gösterileriyle ya da sözünü esirgemez korkusuzluklarıyla bilinen entelektüellerin, uzmanlar, akademik gurular ve medya ünlüleri olarak üstlendikleri yeni rolleri ve makamları uğruna kaybettikleri
Her halükarda birisiyle konuşma ihtiyacı hissediyordum ve yalnızdım. Bu benim her zamanki halim; kendi tercihim ya da ben öyle diyorum. Yalnızca tanışıklık beni tatmin etmiyor ve benim dostluk anlayışımın ağırlığını ve risklerini kabullenmeye çok az kişi gönüllü oluyor.
İnsanlar benim nemrut ve yabani olduğumu söyler, ben de onlara muhtemelen haklı olduklarını söylerim. Tartışmalar, ne konuda olursa olsun, bana zaman kaybı gibi görünmüştür her zaman.
Yalnız! Yeniden yalnız kalmıştı! Yeniden sessizliğe gömülmüştü, karşısında yeniden hiçliği buluyordu! Yalnızdı, kendini bu dünyaya bağlayan tek varlığın görüntüsü, sesi kaybolmuştu.
"Ne ret, ne kabul : Tereddüt..."
Peyami Safa. Gözlerimi kapatıyorum onu ilk defa ne zaman okudum diye düşünüyorum. Herkesten farklı olarak, büyük çoğunluğun aksine diyeyim, ben onu C. Recai serisi ile tanımadım. Onları çok sonra okudum. Onu ilk defa Selma ve Gölgesi ile tanıdım. O zamanki ruh halim neydi şimdi hatırlamam mümkün değil