Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
I ve II. Dünya Savaşı Temalı Okuma Etkinliği - World War I-II
~~!!!!....ETKİNLİĞİMİZ BAŞLAMIŞTIR....!!!!~~ Merhabalar değerli 1k okurları, “I ve II. Dünya Savaşı” Temalı Etkinliğimize hoş geldiniz. "Etkinliğimiz SÜRESİZ olacaktır." “Etkinliğe katılmak isteyenlerin yoruma katılım isteklerini yazmaları yeterlidir.” Almanya Cephesi: İşsizlik Orduları Başkumandanı Mareşal
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabın sonlarında hüngür hüngür ağladım. Yedi sekiz yaşlarında adı verilmemiş bebekken annesi, babası tarafından terk edilip dedesine verilmiş kalbi iyilik dolu bir çocuk. Çocuk kalbinde derin yaralar var her günü Orozkul adlı eniştesinin çocuğu olmuyor diye eşini, yani çocuğun teyzesini dövmesiyle, küfürleriyle bağırışlarla sarhoşluklarıyla
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,2bin okunma
Reklam
125 syf.
9/10 puan verdi
"Kendini bildi bileli kabuğunu arayanlara..."
Herkes bir şey anlatabilir ama herkes aynı anlatmaz. Hayatınızı ayrıntısıyla gözlemlediğiniz mi? Dokunduğunuz eşyayı, konuştuğunuz insanı, gördüğünüz tüm insanların saçından ayakkabılarına varana dek baktınız mı? Geçtiğiniz yolları sorguladınız mı? Su gibi akan zamanın ardına bakın, ne kalmış ne kalmamış diye. Bu kitabı merakla okudum,
Nohut Oda
Nohut OdaMelisa Kesmez · Sel Yayıncılık · 20186,7bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Antikacı Cemil Bey'in iç sesiyle ve kendisiyle, yaşadıklarıyla hesaplaşma hikayesi. Kendi benliğini bulabilmek için gidişatlar arar. Ailesiyle, çevresiyle yüzleşmeye başlar. Güzel bir kurguyla anlatılmış.
Antikacı
AntikacıBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 20221,400 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Beraber Yürüdüler Bu YOLLARDA!!!
“(…)Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.”
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
(Hâkimiyet-i Milliye: 01.09.1925 – Kastamonu’da ikinci
Metastaz
MetastazBarış Terkoğlu · Kırmızı Kedi Yayınları · 20193,789 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı’nın kendi hayatıyla hesaplaşma işine dönüşür. Geçmişini unutarak kendine yeni bir kimlik belirleyen Nazlı, her attığı adımda karanlık düşlerine biraz daha gömülür. Bu yolda ona ne en yakın arkadaşı Ecem, ne Ezel, ne de diğer insanlar yardımcı olabilirler. Çünkü bu tamamen, Nazlı’nın çözebileceği bir kördüğümdür. Konusunu okuduğunuzda sıradan klişe bir kitap olduğunu düşünebilirsiniz, başta ben de öyle düşünmüştüm ama kitabın ilk sayfasını okuduğum anda yanıldığımı anladım. Başta hiçbir karakteri sevememiştim. Ne Nazlı, ne Ezel, ne Ecem... Ama son 100 sayfası beni bitirdi. Son 100 sayfa gerçekten başka bir boyuttu. Bu kitap hakkında ne söylersem söyleyeyim yetersiz kalacak. Okuduğum en iyi genç-yetişkin kitabı diyebilirim. Kitaptaki alıntılar, edebiyat ve sanata dair ayrıntılar hepsi o kadar güzeldi ki... Her cümlesinin altını çizmek, hepsini yeniden yeniden okumak istedim. Romeo ve Juliet'ten Gurur ve Önyargı'ya kadar birçok kitap ve filmin de kitapta konu olması çok etkileyiciydi. Bu kitap kalbime dokundu diyebilirim. En sonunda tüm karakterlere aşık oldum. Ve en sonunda da yapbozun tamamlanması gibi olayların parça parça yerine oturması, hayaletin tahmin edemediğim bir kişi çıkması kitabı kusursuzlaştırdı. Kitap gerçekten muazzamdı. Okuyun okutturun kesinlikle. 01:01'den bir karakterle bir sahne olması da çok hoş bir ayrıntıydı. 00:00 çok güzelsin! Parla!
 00.00 Biri Sizi Düşünüyor
 00.00 Biri Sizi DüşünüyorN. G. Kabal · EPHESUS YAYINLARI · 07,2bin okunma
Reklam
148 syf.
10/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
" Ama insanoğlu yenilgi için yaratılmamıştır, dedi. İnsan yok edilebilir ama yenilemez." Muazzam bir uzun öykü. Bir zamanların başarılı balıkçısı olan yaşlı adamın uzun bir aradan sonra çıktığı seferde yaşadığı iç hesaplaşma, mücadele ve cesaretinin anlatıldığı hikâyede kendimi uçsuz bucaksız okyanusta onunla birlikte hissettim o mücadeleyi onunla bende verdim. Beş gün boyunca peşinde olduğu dev kılıç balığıyla hayatta kalmaya çalışırken en küçük bir ümitsizliğe yer yoktu dünyasında. Yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını sürekli kendine hatırlatan yaşlı Santiago, bir çok noktada kendimi sorgulamamı sağladı. İnsan kendi kendinin en büyük motivasyonu bence. Yaşam mücadelesi verdiğimiz bu okyanusta evet, başımıza her an iyi şeyler gelmiyor. Ama olaylara nerden bakacağımız kesinlikle bizim elimizde. Neden oldu ? Niye ben ? Mahvoldum, bittim...diyerek karalar bağlamak mı ? Ya da küçücük bile olsa kendi payımıza güzel bir çıkarımda bulunup yeni umutlara yelken açmak mı ? " Ümit etmemek aptalca,diye düşündü. "
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202331,9bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İçimizdeki Şeytan
Merhabalar Muazzam bir eserin daha sonuna geldim ve bittiği için gerçekten üzüldüm. İnsanın anlatmaya çalışıp da anlatamadığı dile getiremediği her şeyi değerli üstad eserinde harikulade yalın bir üslupla dile getirmiş. Hayatımızda yaptığımız birçok hatanın sorumluluğunu hemen hemen bütün insanların yaptığı gibi içimizdeki şeytana yükleyip bir şekilde sıyırmaya çalışırız. Okuduğumda hep açığa vuramadığım duygularımı dile getiremediğim psikolojinin en derinine inerek okudum . En etkilendiğim kısım Macide'nin yazdığı veda mektubuydu muazzam bir iç hesaplaşma fakat kendisine yapılan haksızlık karşısında keşke bu denli sessiz kalmasaydı bu durum beni üzdü açıkçası. Kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum keşke daha önce okusaydım:( İyi akşamlar...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,1bin okunma
576 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Öyle bir kitap okudum ki beyin hücrelerim hâlâ yanıyor. Umberto Eco Eco Ecooo !...Yazarın ilk okuduğum kitabı. Şunu anladım ; Eco okumak insanın kendisini cahil hissetmesi için yeterli bir sebep. Felsefe, Coğrafya, Aşk, Metafizik, Hayvanlar âlemi, Doğa Bilimi, Varoluş, Sonluk-Sonsuzluk... Hiçbir kitabı okumakta zorlanmadım ama itiraf ediyorum bu kitap beni çok zorladı. Bir emek dökümü. Roberto de la Grive' in hayatta kalmaya çalışırken verdiği varoluş savaşı, bir iç hesaplaşma. Roberto'nun sevdiği kadına yazdığı mektupların bulunup bir araya getirilmesiyle oluşmuş hikâye. Yalnız kalmış bir adam. Ve yalnız olan her insan gibi sürekli geçmişi düşünüyor. Biz de onunla beraber geçmişe gidiyoruz. Sevdiği kadın ile babası ile ve gerçekte olmayan kendisinin yarattığı hayali kardeşi ile tanışıyoruz. Savaşlara, XVII.yy denizin altına inmek için yapılan deneylere şahit oluyoruz. Dönemin siyasî iktidarını, insan ve toplum ilişkisini de anlamaya çalışıyoruz. Kesinlikle bir değil birkaç kez okunması gereken bir kitap. Ama ben sanırım on yıl sonra tekrar elime alırım ;) Demem o ki ; cahil olduğunuzu anlamak için okuyunuz...
Önceki Günün Adası
Önceki Günün AdasıUmberto Eco · Can Yayınları · 2017396 okunma
332 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
Dünya denen şu koca tımarhanede, hepimiz 'misafir'iz…
“Gezegenimiz acaba evrenin tımarhanesi mi diye düşünmeden edemiyorum.”
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
altıncı romanı olan
Misafir
Misafir
‘de “ev” olarak adlandırılan bir tımarhanede geçen olaylar üzerinden kurgulanan çok katmanlı bir hikâye
Misafir
MisafirNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20181,714 okunma
Reklam
480 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Üniversiteye ilk girdiğim seneydi. Öğrenciler arasında kulaktan kulağa bir fısıltı yayılıyordu. Derse İlber Ortaylı gelecek, derse İlber Ortaylı gelecek... İyi ama kimdi bu İlber Ortaylı? Bu yaşıma kadar ismini neden hiç duymamıştım. Utandım. Kimseye söyleyemedim; ama İlber Ortaylı'nın dersine girerken İlber Ortaylı'yı tanımıyordum. Ah şimdi olsa
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürkİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 201811,3bin okunma
188 syf.
9/10 puan verdi
Okuyucu, 15 yaşındaki Michael ve 30'lu yaşlarındaki Hanna'nın kesişen hayatını anlatıyor bize. İkinci Dünya Savaşı sonrası başlayan ilişki Hanna'nın ortadan kaybolmasıyla bitiyor fakat Michael, Hanna'yı onsuz da olsa yaşamaya devam ediyor. Ta ki ikili yeniden mahkeme salonunda karşılaşıncaya dek. Geçmişe dönük olarak yaşanan bu hesaplaşma, hem Hanna'nın geçmişte işlediği suçların cevabını veriyor bize, hem de yaşadıkları ilişkiyle ilgili boşlukları dolduruyor. Bir aşk hikayesini konu ediniyormuş gibi başlayan kitap aslında suç, vicdan, hesaplaşma üzerine yoğunlaşmış. Enfes bir kitaptı, hayranlıkla okudum. Hele de kitabın son bölümü, kitabın içindeki en güzel bölüm olmakla beraber, kitaptan bağımsız olarak da okuduğum en iyi metinlerden biriydi. Sadakatin ne olduğunu anlatan eşsiz bir bölümdü. Önce kitabını okumayı tercih ettiğim için filmi izlemeyi ertelemiştim. Artık izleyebilirim ama siz lütfen önce kitabı okuyun. Son olarak kitabın 2. bölümünden yola çıkarak, size bir soru: İnsanların iradelerine saygı duymalıyız evet, peki verdikleri karar hayatlarına mal olacak olsa bile mi?
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,196 okunma
Türk Romanının Sorunu kişiliktir. İnsanımızın kişilik kazanma savaşının önemini henüz kavramamış olmasıdır. Kendisiyle hesaplaşma diye bir kavramın varlığından habersiz oluşundandır. Bunun için romanımız düzmecedir. Diyalektik gibi gerçekten büyük kavramların gerisine sığınan cüceler ordusu oluşundandır. Köylünün sefil yaşayışı olgusu büyük roman yazmayı gerektirmez. Buna benzer sözler söyleyenlerin de aslında sözlerinin anlamını kavramamaları da daha acıklı bir durumdur. Halka büyük doğrular adına yalan söylemekten kurtulamamaktır sorunlardan biri. Kültürsüzlüktür. Ve en önemlisi ne kendini ne gerçeği sezememektir. Sezgisizliktir. Duyarsızlıktır. Kültür kopukluğudur. Kendilerinden yirmi yıl önce yaşamış bir romancıdan yirmi yıl ilerde olduğunu düşünme yanılgısıdır. Kötü romanları, büyük sözlerle yutturucağını sanma yanılgısıdır. Bir iki toplumsal gerçeği bir yerden duyan insanın başka şeyleri duyamamasından ileri gelen bir cahillik coşkunluğudur. Bir edebiyat çetesine yaslanmanın verdiği rahatlıkla yıllar boyunca bir arpa boyu ilerleyememenin zavallılığıdır. Derinlikten, derinliğe ilerlemekten korkmanın böcekçe korkusudur. Havuz edebiyatıdır. Yüzeyde çırpınmanın verdiği korkunun edebiyat heyecanı sanılmasıdır, böcek yanılgısıdır. Öyle bir çıkmazdır ki düzenden yana olanın da, düzene karşı olanın da aynı sularda çırpınmasıdır. Haksız olana karşı çıkanın da haksız olduğu bir ortamdır. Bunları yazmanın da bir yararı yoktur aslında.
Sayfa 226 - İletişim Yayınları (e-kitap)Kitabı okudu
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
“EN HÜZÜNLÜ EYLÜL...”
Eylül ayında bitirdiğim, adında Eylül geçen bir kitap daha.. Hüzünlüdür İstanbul, Eylül 1955’ten beri. Kadim kentin destansı tarihinde 6-7 Eylül 1955’te yaşanan büyük yıkım kuşkusuz çok özel bir yer tutar.. Osman Balcıgil romanına ‘Söyledim ve ruhumu kurtardım’ diye başlıyor. Çünkü hepimizin merak ettiği önemli nedenleri var. 6-7 Eylül olayları
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü EylülOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20202,182 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.