Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arap Birliği Nasıl Parçalandı? Suriye Nasıl Kaybedildi?
Osmanlı ordusu Suriye bölgesinden çekilip Halep’in ötesi­ ne gittiği zaman açıkça anlaşıldı ki, Emir Faysal’ın barış konfe­ransına Arap heyetinin başı olarak gitmesi sadece bir görünüş­ten ibaretti. Aslında Faysal, Hicaz’dan bağımsız bir Suriye dev­leti kurmak için anlaşma yapmak maksadıyla Londra ve Paris arasında gidip geliyordu. Bu son derece açık bir durumdu, Türklerin yenildikleri ilk günlerde Beyrut’taki Arap bayrağının indirilmesi bu iddiamızı destekleyen unsurlardan biridir. Arapların birliğini ve krallığını parçalayan işte bu politi­kadır. Parçalanma gerçekleştikten sonra, bir ülke herhangi bir istekte bulunacak olursa, yönetimdekiler bu isteği gerçekleş­tirmekten, yani ülkenin gerçek bağımsızlığını elde etmekten aciz ve hazırlıksız oldukları için kargaşa ve tereddütler ortaya çıkmaya başlıyor ve çeteler kendilerine ne söylenirse onu ya­pıyorlardı. Sonra olanlar oldu, Fransa ülkeye girdi ve başta bulunan sözde yöneticiler kaçtı. Suriye böylece elden çıktı. Şu son sa­vaş [İkinci Dünya Savaşı] çıkana kadar, Fransız yüksek komi­serleri gözetiminde ülkeyi yöneten birçok başbakan ve cum­hurbaşkanı geldi geçti. Savaşta Fransa yenilip teslim olunca Vichy hükümeti başa geçti ve yönetimi ele aldı. Ayrıca Alman ve İtalyan heyetleri de geldiler. Bunun üzerine herşeyden ön­ce kendi güvenliğini temin etmek isteyen İngiltere müdahale ederek De Gaulle’ü ve yanındakileri yönetime getirdi.
Sayfa 231Kitabı okudu
Şaptayabildiğim birinci İç Savaş, Üçüncü Selim ile başlıyor ve Üçüncü Selim'in "Yeni Düzen" adıyla, bir yeni ordu, Nizam-ı Cedit, kurma girişiminden çıkıyor. Ordu bir araçtır: emperyal sistemlerde çok büyük önem kazanabiliyor. Araç olduğu için sermaye kesiminin ilgisini daha çok çekebiliyor; Nizam-ı Cedit kurulurken mevcut düzenli ordu olan Yeniçeri Ocağı, sermaye kesimiyle bütünleşmiş durumdadır. Yeni Ordu, Yeni Düzen anlamına geliyor. Üçüncü Selim'in katledilmesi, çalışmalarımda büyük bir sevgiyle sözünü ettiğim, belki de Türkiye tarihinin ilk önemli konspirasyon yöneticileri olan Ruscuk Yaranı beş aydının çabaları, Alemdar Mustafa Paşa'nın bulunup seferber edilmesi, İkinci Mahmut'un ölümden dönmesi, Mahmut'un, Alemdar'ın sıkıştırılmasına göz yumması, bu arada Yunan Savaşı, büyük bir ilerici-gerici çatışması, hepsi hepsi bu dönemdedir. Bu dönem, Türkiye tarihinin bir diğer önemli 15-16 Haziran Günü'nde sona eriyor; 1826 yılında, tutucu ordu, Yeniçeri Güruhu, topa tutularak eziliyor. Saray Burnu önünde Boğaz'ın yeniçeri cesetleriyle görülmez olduğu yazılıyor; Mahmut, yeniçerilere kininden, yeniçerilere benzememek için, başında "mışri" denilen bir şapka ile Saray'ın burçlarına çıkıp yeniçeri cesetlerini seyrediyor. Kinine doyamıyor ve mezarlıklardaki bütün kavuklu mezar taşlarının kırılmasını emrediyor. Hiç kimse bu kinin, bir yeni düzen başlangıcı olabileceğini bilemiyor. "Vakay-i Hayriye" ya da Hayırlı Olay ile Tanzimat açılıyor.
Sayfa 239Kitabı okudu
Reklam
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Kafkasyalılar, tıpkı bir sevgiliye yazar gibi hançerleri için aşk şiir­leri yazar, adeta sevgiliyle buluşmaya gider gibi savaşa giderlerdi. Dünyanın en güzel insanları olduğu söylenen bu esmer halk için savaşmak hayatın ta kendisiydi. Hançerleriyle yaşar ve yine han­çerleriyle ölürlerdi. Cenk etmek onlar için nefes almak gibiydi. Amentüleri
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır. _Apollo,
-2- "OSMANLI'YA KÜFRETME 1960 DARBESİNDEN SONRA GERİ DÖNDÜ."
Bizde özel derslerde, oturumlarda değilse de okullarda, bütün çocukluğum boyunca Osmanlı'nın aleyhinde atılıp tutuluyordu; yayımlar da öyleydi. Tarih. yurttaşlık dersleri mesela. Sürekli pislik atılıyordu, Duraklama devri, yani 17. yüzyıldan sonrası tukaka. Hele hele son dönemler. Orada (Almanya'da DT) nasıl Hitler aleyhtarlığı
Sayfa 64 - TEOMAN DURALI'DAN RESMÎ TARİH TEZLERİNİ ALT ÜST EDEN 8 CESUR TESPİTKitabı okudu
Reklam
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
23 NİSAN PAZARTESİ UMUTLARI KIRILAN BİR ADAM Facia giderek büyüyordu. Hitler Goebbels’e, karısını ve çocuklarını da sığınağa çağırtmıştı. O zamana kadar Goebbels ve ailesi ya kendi evlerinde veya Propaganda Bakanlığı’nda yaşıyorlardı. Bugünden sonra onlar da sığınakta yaşamaya başladılar. Madam Goebbels ve altı çocuğu üstteki sığınağa yerleştiler.
HİTLER NASIL ÖLDÜ?
Sığınağın içindeki Adolf Hitler, sonuna kadar ümidini yitirmemiştir. O, Alman zaferine inanmaya devam ederken, Ruslar Berlin’i çepeçevre kuşatıyorlardı. Sovyet askerleri başkentin dörtte üçünü işgal ettikleri anlarda, Hitler hâlâ Wenck’i imdada çağırıyordu. Wenck gelecek, düşmanı kendi ülkesine kadar kovalayacaktı. Ortada yalnız Adolf Hitler’in
Selam millet Manyak çiftimin üçüncü kitabıyla geldim Tam bir mafya serisi @kahve_kitap_aski ve
İlkay Çağlıyan
İlkay Çağlıyan
ile birlikte okuduk Siz mafta konulu kitapları seviyor musunuz? Kitabın Konusuna Gelecek Olursak İkinci kitabın sonu yangın yerinde bitmişti •Kitabımız ise Mel’in ortadan kaybolmasıyla ve Liam’ın hapishanede olmasıyla başlıyor.
Reklam
AVUSTRALYA TATARLARI
Avustralya Tatarların daha geç dönemlerde, bilhassa Doğu Türkistan (Şingcang Uygur Özer Bölgesi, ÇHC)'dan, göç ettikleri bir ada olmuştur. Dünya'nın yüzölçümü ile kıyaslandığında 6. büyük ülkesidir. Okyanusya kıtasındaki bu ülke 7.741.220 km2 olmasına rağmen ülkenin genelde doğu ve güney doğusu yaşamaya müsait olduğundan nüfusu ancak 23
Avrupa'da Savaş Başlıyor
Alman askerleri 1 Eylül günü Polonya'ya girdiğinde İngiliz ve Fransız hükümetleri hâlâ tereddüt içerisindeydi. Parlamentoda isyanla karşı karşıya kalan Chamberlain en nihayetinde 3 Eylül'de Almanlara ültimatom verince Fransızlar da Londra'yı takip etti. Chamberlain sabah 11:15'te İngiliz halkına esefle duyurdu: “Ülke, Almanya'yla savaştadır.
Sayfa 48
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
İmportant
Uzun boylu yaşlı bilge adam; “Doğru yere geldin Küçük Savaşçı, Bilge Savaşçı benim” dedi. Genç Savaşçı; “İyi bir savaşçı olabilmem için bazı sorularımın cevaplarını öğrenmeye geldim” dedi. Bilge savaşçı; “Anladım, ancak bunları öğrenebilmen için bir testten geçmen gerekiyor. Çünkü bilgiyi aramayana ben sırlarımı öğretmem! Bu da benim ilkesel
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.