Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
dükkânından baktığında, kaldırımdan akan insanların hiç de “öyle, öyle...” olduğunu anlayamazdın, ama “bir... bir.. -ne bileyim-” idi insanlar. bir bakıyordun, hepsi ayrı bir havada gözüken o kalabalık hep birlikte bir müzikli sigara kutusu merakına kapılıyor, derken japonya’dan gelen, küçük parmağım büyaklüğündeki dolma kalemleri kapış kapış
Sayfa 47 - yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
Şaheser
Gözleri kamaştıran Kurtuba Ulu Camii, yüksek duvarları ve mazgallarıyla dikdörtgen bir kaleyi andırıyor âdeta. Caminin doğu ve batı cephelerindeki kapıları, görkemli bir şekilde süslenmiş. Eserin batısında 8, doğusunda ise 9 kapıs var. 2 kapı da kuzey tarafında bulunur ki bu hâliyle 19 kapılı âbidevî bir yapıya dönüşmüş.
Reklam
Sevincelik
Kızkulesi'nin düş getiren pay senetleri Kısa günde kapış kapış gitti
Sayfa 211Kitabı okudu
Gözünü hırs bürümüş beyaz yakalılar sınıfı arzı endam etti, türlü yaldızlı diplomaları ve Amerikan menşeli "10 adımda ne isteniyorsa o olma" sanatlarıyla. Tüketerek büyüyelim ve güzelleşelim inancı, takıp takıştırıp aksesuar ve unvanları adam sayılalımla birleşti. Enflasyon sadece fiyatları değil, unvanları da etkiledi sonuçta. Kimsenin müdür olmak için bekleyecek 10 yılı, yaşlanmayı tecrübe sayacak irfanı ve türlü titrleri olmadan kendinden menkul saygınlığı kalmadı. Duruma uyanan patronlar başına türlü sıfatlar ekleyerek bir ton müdür unvanı icat etti. Duruma asla uyanmayan beyaz yakalılar kapış kapış müdür oldu, kartvizit bastırdı ve kaşlarını hafif çatma egzersizleri yaptı. Kimsenin istemeyeceği işler için dış kaynak kullanımı dümeni icat edildi. Sonra öyle bir gün geldi ki ortada müdürden başka kimse kalmadı! (Hakan Yurdakul)
Sayfa 277Kitabı okudu
Bu harmanın gelir sonu, kapışdırın giderayak: Yarın bakarsınız söner, bugün çıtırdıyan ocak; bugünkü miğdeler kavî, bugünkü çorbalar sıcak, atışdırın, tıkışdırın, kapış kapış, çanak çanak… Yiyin efendiler, yiyin; bu hân-ı pür|nevâ sizin; doyunca, tıksırınca, çatlayıncıya kadar yiyin!…
Sayfa 37 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
"Şerefsiz !" Ağır ol bakalım. Küfürden hiç hoşlanmam, hem de hiç ! Akıllı olursan kimseye bir şey olmaz. Olay basit. Sessiz sedasız bankayı soyuyoruz ve kimseye bir şey olmuyor. Kapiş?
Sayfa 33 - EdisyonKitabı okudu
HİNDUİZM (M.Ö. On üçüncü yüzyıl dolayları) Kendine yapılmasını istemediklerini başkalarına yapma... Dharma budur. Dikkat edin. —Mahabharata JUDAİZM (M.Ö. On üçüncü yüzyıl dolayları) Sana kötü olanı komşuna yapma; Tevrat'ın özü budur; gerisi yorumdur; öğren. —Babil Talmudu ZERDÜŞTLÜK (M.Ö. On ikinci yüzyıl dolayları) İnsan yalnızca kendisi
Aylak kitapKitabı okudu
Yıl 1069...
Helal büsbütün ortadan kalktı, haram çoğaldı. Helalin adı kaldı. Onu şimdilerde gören bilen yok. Haram kapış kapan gidiyor; ama bir türlü doyan da harama haram diyende yok. Onu bırakıp helal yiyen ise hiç yok.
Sayfa 239Kitabı okudu
Han-ı yağma / Tevfik Fikret
bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır; bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir yiyin,
Sayfa 52/53Kitabı okudu
Reklam
Han-ı Yağma
Bu sofracık efendiler, - ki iltikaama muntazır Huzûrunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır; Şu milletin ki muztarip, şu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... Yiyin efendiler yiyin, bu hân-ı iştihâ sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir Yiyin,
Sayfa 122 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Bahçesinde sayısız nar ağacı olan bir adam vardı. Sonbaharda narları gümüş bir tepsiye koyar ve üzerine şu yazıyı yazdırdı: "Hoş geldiniz, bir tane alın lütfen" Ama oradan geçen insanlar hiç nar almazlardı. Sonra adam düşündü ve bir sonbahar tepsilere üzeri yazılı narlar koymadı. Bunun yerine büyük harflerle yazılmış şu tabelayı koydu evin önüne: -"Burada bölgenin en iyi narları yetişiyor. Bu yüzden de fiyatı diğer narlardan daha pahalı" Sonra o civarda yaşayan insanlar kapış kapış narlardan almaya başladı.
Sayfa 52 - Yason Y.Kitabı okudu
Devleti sömüren kim varsa ona
“Yiyin, efendiler yiyin; bu han-ı iştiha sizin; Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin! Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak! Bugün ki mideler kavi, bugün ki çorbalar sıcak Atıştırın, tıkıştırın kapış kapış, çanak çanak... “
Elma Yayınevi
Bakmayın orhan'ın hep geçmişe mazilerden dem vurduğuna Harem dairelerinde oryantal yapar gibi yaptığına! O mu sanki edebiyatımızda tek yağmur kaçağı Üslubu bihoş, mesleği nakkaş, muşambası makintoş! Bakmayın sokaklarda bir müze bekçisi gibi dolaştığına! O tam günün adamı! Antika olan biziz asıl! Gırtlağına kadar beyaz eşyaya, kara paraya batmış! Bu tüketim toplumunun has çocuğu... Bir kalemde yeni bir kalem sürdü piyasa ekonomisine, Kitapsızlar mahallesinde salyangoz bellenen o yasaklı O tükaka kitap kapış kapış gider oldu sapa marketlerde... Orhan eskiden yok olan bişeyi yok satıyor! Biz ne kızıllar gördük kızılı yok pahasına satan Versin o da Kırmızı'yı okutsun ateş pahasına!
196 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.