Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Babayla aynı evde yaşıyorduk, ama farklı dünyalarda. Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kâğıt inceliğindeki kesişme noktasıydı."
Orta Doğu, Avrupa, Çin ve Hindistan'ın birleştiği nokta Orta Asya'dır. Elbette "medeniyetlerin kesişme noktası"dır ama bundan daha fazlasıdır. Kendine has özellikleriyle bir "KESİŞEN MEDENİYET"tir. İlk zamanlarından itibaren bu durum, en ziyade dil ve din olmak üzere birçok alanda aşikârdır.
Sayfa 119
Reklam
Aynı şehirdeymişiz (İstanbul)tamam da,nereden baksan bir ülke kadar kalabalık. Yollarımızın kesişme ihtimali o kadar düşük ki !
Sayfa 162 - DKKitabı okudu
651 syf.
6/10 puan verdi
Kitabı bitirdiğim tarihten bu yana yazacağım yorumu düşünüyorum.Diyeceksiniz ki nasıl yani?En iyisi tahlilini kesinleştirmiş olduğum noktalardan başlayayım anlatmaya.Öncelikle Haruki Murakami'nin yazı tarzına bayıldığımı belirtmek isterim.Alışık olduğumuz Amerikan ya da Avrupa ülkelerinden bambaşka bir yerde geçen hikayede Japonya'nın kentlerine
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
... Bazı acılar, deli gibi haykırsan da, bir dilsiz gibi sussan da tek kişilik yaşanıyor...
...hayatı burada, kıyıdaki meydanın ateşlere boğulmuş, ateşlerle çevrili varlığında belirginleşen kesişme noktasında, geçmiş ile gelecek, deniz ile kara arasında algılamaktaydı, ve kendini de alanın ortasında, sanki kendi varoluşunun odak noktası, dünyaların kesişme noktası, kendi dünyasının odak noktası ve kaderinin tutsağı kılınmak istenmiş gibi algılıyordu. Oysa burası, sadece Brundisium limanıydı...
Epub - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Az çoktan fazladır✓
''İhtiyaçlar sınırsız, kaynaklar kıttır''.. İktisada girişin ilk cümlesidir bu. Yalnızca bilimsel bir durum tespiti değil, sanayileşmenin robotlara çevirdiği insanlığın ahlâki çöküntüsünün itirafıdır da aynı zamanda.. İşte bu kitap, yukarıdaki teoriyi kanıtlarcasına ihtiyaçları bir türlü bitmeyen açgözlü dünyalının doğayı yağmalamasına yazarının
Walden - Ormanda Yaşam
Walden - Ormanda YaşamHenry David Thoreau · Zeplin Kitap · 20191,594 okunma
_ Dünyanın oluşumu, insanlığın yeryüzündeki belirişi gibi sü­reçlerin, hayal gücünü zorladığını hissetti. Bir çırpıda ne de güzel söyleniveriyordu “milyonlarca, binlerce yıllık geçmişi­mizde” diye... Oysa insanlık, bunları anlatabilmeyi öğrene­ ne dek ne bedeller ödemişti. Ne çok şey keşfetmek zorunda kalmıştı yarınlara kalabilmek için... Ne çok yorulmuştu; ne çok acı çekmişti; ne çok düşünmüştü; ne çok şeye tapmıştı; ne çok mutlu olmuştu; Ne çok şey yaratmıştı ve ne çok şeyi yok etmişti dünya yüzünde... Bu mucizevî serüvenin küçük bir karesinde ortaya çıkabilmek ve yaşamdan pay alabilmek için, ne kadar çok şeyin bir araya gelmesi gerekiyordu. Her insan, bir sürü küçük olasılığın kesişme noktasında hayat buluyor ve dünyaya geliyordu. Bunun, başlı başına bir şans olduğunu düşündü yaşlı adam. Öyle ya... Yoktan var oluyor­dunuz birdenbire. Ancak bir kere var olduktan sonra, yoklu­ğu yaşayamadığınız için, var olmanın değerini kavramak güç olabiliyordu kimi zaman. Belki de en iyi kavrayışa, yokluğa yeniden yaklaşırken ulaşıyordunuz. İki yokluk arasındaki bir çizgiydi yaşam ve en temel mutluluk, bu çizginin üzerinde olabilmekti galiba. _
Sayfa 58 - Epsilon Yayıncılık ( PDF)Kitabı okudu
"Kim bilir kaç cümle kurdun bugüne dek, şiirle hayatın kesişme noktasına göndermeleri olan..."
Kırmızı Kedi Yayınevi ~Kitabı okudu
«Her sanat bir pratikle onun üzerine düşünmemizin kesişme noktasında doğar ve bir bilgi ve beceriye ihtiyaç duyar»
Reklam
.....Yaz gecesinin zambak kokulu sıcaklığı. Bahçenin karanlığında arkasından sarmalayıvermişti onu. Ensesindeki ılık soluk, gövdesini saran kollar. Boynunu yalayan soluğun sahibiyle yüz yüze gelmeye cesareti yok. Tasarlanmış değil, istem dışı bir karşılaşma, bir kesişme, kendini tutamama, ötesini düşünememe. Nasıl olduğunu anlamadan. Suskun gece. Üst üste iki gövde. Ezilmiş aslanağzı ve hüsnüyusufların kokusu siniyor tenlerine. Kız, kıpırtısız yatıyor, eşlik etmiyor.  Yine de günahtan sıyıramıyor ruhunu, biliyor ki sessiz kalmak, onaylamaktır aslında.....            
Şans bu mudur?
Bana göre asıl şans, yeryüzünde var olmaktan başka bir şey değil. Çünkü yaşanan her an, tek ve kendine özgü. Varlığımızın tohumu da bu tek ve kendine özgü anlardan birinde atılıyor. O an geçmiş olsaydı, var olma şansımızı kaybetmiş olurduk. Sizin dışınızda bazı faktörler buluşuyorlar ve sizin lehinize bir kesişme noktası yaratıyorlar. Şans ancak böyle bir şey olabilir. Bundan yararlanmak ise sizin seçiminiz, yani şansınızı kullanmanızdır.
680 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
PESSOA VE HUZURSUZUĞUN KİTABI ÜZERİNE
Peki, kim kurtaracak beni var olmaktan? Ne ölümdür istediğim ne de hayat.* 13 Haziran 1888 saat 15.20'de, Largo de S. Carlos'ta, 4 numaralı evin soldan dördüncü katında, aynı zamanda müzik eleştirmenliği de yapan adalet bakanlığı görevlisi Joaquim de Seabra Pessoa ile Maria Madalena Xavier Pinheiro Nogueria'nın ilk çocuğu Fernando
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,4bin okunma
"Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kâğıt inceliğindeki keşişme noktasıydı."
Kendi başına ele alındığında, Hıristiyanlık bir felsefe değildi. O, temelde İsa kanalıyla insanları kurtuluşa götüren dinî bir öğretiydi. Hıristiyan felsefesi, Yunan felsefesi ile Yahudi-Hıristiyan dinî vahyinin kesişme noktasında doğdu.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.