Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Böylece dünya benim için üç parçaya bölünmüştü: Bunlardan biri benim köle olarak, yalnızca benim için uydurulmuş ve hiçbir zaman -üstelik nedenini asla bilemeden- bütü­nüyle yerine getiremediğim kurallar altında yaşadığım dünyaydı ; sonra benden sonsuz uzakta olan, içinde senin yaşadığın, idareyle, komutların dağıtılmasıyla ve bunla­rın yerine getirilmemelerine kızmakla uğraştığın ikinci bir dünya vardı ; son olarak da diğer insanların mutlu, buyruklardan ve boyun eğmekten bağımsız olarak yaşadıkları üçüncü bir dünya.
11
Tehlikeli bir işin sonucu henüz kuşkulu olduğu sürece, mutlu bir son olma olasılığı hala bulunduğu sürece, duraksamayı değil sadece direnmeyi düşünmek gerekir; tıpkı havada henüz mavi bir leke varken, hava durumundan ümit kesilmediği gibi.
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
"Bugün günlerden 26 Nisan Cuma günü. Saat 03.26 ve yazdığım vakitle beraber daha da ilerlemeye devam ediyor. Bu satırları neden yazdığımı inan bilmiyorum. Daha önce seninle vedalaşmak için çokça fırsatım olmuştu ama hiçbirinde bunu yapabilecek cesaretim yoktu. Ne oldu da şimdi o cesarete sahip oldun diye sorarsan bana, susmak dışında bir şey
İnsan biteceğini bile bile bir ilişkiye başlar mı?
Bugün hayatımda ilk kez yazı yazıyorum bu sayfaya. Bilirsin, edebî kişilik sende resmi kişilik bendeydi her zaman. Ve yine bilirsin ki, böyle yazılar yazmayı hiç beceremem. Hayatımın en zor dönemi demeyeceğim, daha zor günlerim olmuştu ama sensizlik beni bi hayli yordu. Seni zaten özlemiştim. Düşündüm, o gün sana son kez sarılmıştım ve ikimizde
“İnsanoğlunun öyle zayıf yanları vardır ki, ne para, ne güç, ne ilişkiler, hiçbirinin yararı dokunmaz. Bir kadına âşık olursunuz, onun mutlu olması için neyiniz var neyiniz yoksa ayaklarına serersiniz, gerekirse canınızı bile vermeye hazırsınızdır ama o tutar sizi en yakın arkadaşınızla aldatır. Hem de herkesin gözü önünde, sanki size nispet yapar gibi. İki yerden yaralanmışsınızdır; sevdiğiniz kadın ve en yakın arkadaşınız, bıçaklarını çekip hiç düşünmeden yüreğinizin en hassas yerinden vurmuşlardır sizi. Büyük servetinizin, dağları yerinden oynatan gücünüzün artık hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Yaralı yüreğiniz, paçavra edilmiş şahsiyetinizle öylece kalakalırsınız. Belki insanlar yüzünüze bir şey söylemez ama siz sırtınızı döner dönmez başlarlar dedikodulara. Artık hayatınızı mahvetmekten başka seçeneğiniz yoktur. Bu adi, bu riyakâr dünyadan kendi başınıza çekip gitmekten başka bir şey gelmez elinizden. Ben de bunu yapıyorum işte. Genç yaşımda bana gülen şansımın feleğin küçük bir çelmesiyle tümüyle değiştiğinin farkındayım. Her şeyin bir daha eskisi gibi olmayacağını görüyorum. Bu yüzden artık benim için bir cehennem azabına dönen hayatıma son veriyorum. Kimseye kırgın degilim, dünyadan payıma düşen bu kadarmış, aldım gidiyorum.”
“Ancak bizimki ya da Kral Lear gibi bir trajedi kalbinizi böyle kırar; sizi sonunun mutlu bitebileceğine inandırarak, ta ki son dakikaya kadar.”
Reklam
·
Puan vermedi
Türkler Hakkında bir yabancının izlenimleri
Türk Mektupları – Ghiselin de Busbecq Bu kitabı farklı kaynaklardan duyar ve merak ederdim. Bir Avrupalının gözünde Osmanlı 1500’lü yıllarda nasıl görünüyordu sorusunun yanıtlarını içeriyor. Bir elçi olarak İstanbul’a gelen yazar uzunca bir süre boyunca İstanbul’da kalıyor. İlk önce şunu belirtmek gerekir ki hiçbir Avrupalı Osmanlılara,
Türk Mektupları
Türk MektuplarıOgier Ghiselin De Busbecq · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011296 okunma
102 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Bir Steinbeck dramı daha... Adam mutlu son sevmiyor abi. Ama muazzam kurgulayıp, tam yerinde karakterler ile bütün olayları, duyguları film gibi izlettiryor, gerçek gibi hissettiriyor. Fazla uzatmaya gerek yok zaten kısa bir eser ama %100 etkili. Kitabın dili sade, akıcı. Okurken asla yormuyor. Ana fikri ise fakirin yüzü güler mi hiç :( ? Tavsiyedir. Ağır kitaplardan yorulduğunuzda acil durum çekici gibi yetişir. İyi okumalar..
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,4bin okunma
Ben senden mutlu bir son değil, mutlu bir sonsuzluk istemiştim. Anlamadın!
Sayfa 8
Bu bana çok tanıdık geldi. Benimde bir hastane dönemim oldu. Daha önce hastaneye sadece grip için giden ben için bayağı ağır bir hastane sürecim oldu. Haftalarca kaldım. Hastaneden çıkmama izin vermediler. Bahçeye çıkmam bile yasaktı. O zamanlar çok ağladım. Her zaman ağlamamaya direnen ben o zaman anestezide, uyandığım zaman çok ağladım. Annem
Hatice

Hatice

@Hatice__5
·
26 Nisan 22:33
Çok acılı günler geçirdim üst üste. Bedenin insana bu kadar acı çektirebileceğini bilmezdim.
Reklam
Kendimiz yaşayamıyorken bu hayatı, bir başkası ile yaşanacak hayaller kuruyoruz, ardından bu hayalleri gerçekleştirmek için çabalıyoruz. Bir şekilde gerçekleştiriyoruz tabii, lakin hayal ettiğimiz gibi gerçekleşmiyorlar. Biz ise, gerçekleşiyor ya yeter sanıyoruz. Hayaller gerçekleşsin diye altına girdiğimiz borçların bedelini, birbirimizle yirmi dört saatin yarısını bile beraber geçiremeyerek ödüyoruz. Tüm bunların üzerine bir hayal daha kuruyoruz. İki kişi eksik yaşadığımız hayata, yaşayamayacağını bile bile yeni bir insan getirmek istiyoruz. Ardından ne kendimize yetişebiliyoruz, ne hayatımızdaki insana, ne de çocuğa… Hayaller aslında hep hayal olarak kalıyor, biz ise hayallerimizi gerçekleştirdik sanısı ile kendimizi avutuyoruz fakat hiçbir zaman avunamıyoruz... Avunmak için başka hayallerin peşinden gidiyoruz oysa sadece çemberi genişletiyoruz. Mutlu insan portreleri çizmeye çalışıyoruz ama beceremiyoruz. "Belki bir gün güzel günler görürüz." diyerek farkında olmadan ömrümüzün son gününü bekliyoruz… Özetle, mutlu olacağız derken sorumlulukların yükü altında mutsuzluk elde ediyoruz... Şenay Aydemir
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Fakat ailesinin ifadeleri Baran'ın her zaman çok mutlu, çok pozitif olduğunu söylüyor. Sınav için stres yapmadığını, zaten bütün deneme sınavlarından aldığı sonuçların istediği bölüme fazlasıyla yettiğini söylemiş annesi..." "Bu da doğru." diye mırıldandım, "Yani notları hep çok yüksekti, bu yüzden sınavla ilgili de hep pozitifti ama işte son zamanlarda ara ara stresli olunca buna başka bir sebep bulamamıştım kendimce."
331 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitap üzerine inceleme yazmadan önce bende neler bırakmış diye önce kendimi inceledim epey bi süre. Biter bitmez üzerine konuşulacak, yazılacak bir eser olmadığı gibi ne anlatıldığını ya da ne anladığınızı görmek için kitabı iyice sindirmek şart. Bu süreçte kitap hakkındaki incelemeleri okudum, izledim. Gözden kaçırdığım neler var ya da benim
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
Allah'ım biraz konuşabilir miyim bağışla Konuşuyorsun sen, duymuyorum ben ah bağışla Ben de konuştum çok, çoğu boş, boşlukları doldurdum Yarım kalmış bir çay gibi soğuttum kendimi, İçime şeker attın, tatlanmadım yine Seni anlayamadım, tişört yazıları, sokak isimleri, Plaka harfleri, medet umdum tümünden, bir tıkız idrakle tıkandım, Yağmurları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.