Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Iyi de adam sadece bir zenci, Dill.” "Umurumda değil. Onlara öyle davranmalari kesinlikle dogru değil. Kimsenin öyle konusmaya hakki yok, tiksiniyorum bunlardan.” Bay Gilmer'mn tarzi öyle Dill, zencilere hep öyle davranır. Sen onun bir zenciye nasıl saldırdığını görmedin bile. Aslında Bay Gilmer bugün yumusak bile davraniyor sayilir. Hepsi, yani avukatların hepsi onlara öyle davranır. " “Bay Finch öyle davranmiyor.” “O bir örnek değil, Dill. O...” Bayan Maudie Atkinson'in söylediği çarpıcı bir cümleyi hatırlamaya çalıştım. “Atticus Finch sokakta herkesin arasında nasil davranirsa, mahkeme salonunda da öyle davranır,” dedim. “Öyle demek istememiştim,” dedi Dill. “Ne demek istediğini çok iyi biliyorum, oğlum,” dedi biri arkamizdan. Bir an için sesin ağacın gövdesinden geldigini sandık ama konuşan kişi Bay Dolphus Raymond'di. Ağacn arkasından başını uzattı. “Hassas falan değilsin. Bu durum sadece insani hasta ediyor, değil mi?”
Sayfa 254Kitabı okudu
bir yanardağdan örnek alacaktım kendimi içim öyle genişti ki, içime atmakla olan derdimi bir bir anlatsam bile, anlamayacaktı hiç kimse tarihe, patladığım o ilk anla geçtiğime gücenecektim bunca zaman, bunca lavı, bunca yerde nasıl muhafaza ettiğimi, aslında zapt ettiğimi takdir eden biri olabilir mi?
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Mesele o değil. Beni kızdıracak hiçbir şey yapmadın. Bir daha karşılaşmak istemeyişim, kendi içimdeki bir şey. Seni bir örnek olarak sectigim için üzgünüm. Ama öyle uyuyorsun ki! Sen… Peter, sen benim bu dünyada hiç sevmediğim şeylerin tümüsün. Ben de o şeyleri nasıl hiç sevmediğimi hatırlamak istemiyorum. Hatırlamama izin verirsem, yine oraya dönmem gerekir.
Sayfa 339 - Plato Film YayınlarıKitabı okudu
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
“Kendine nasıl davranılsın istiyorsan başkalarına da öyle davran” altın kuralının ruhunu çok sevsem de hayati bir kusur barındırır. Bütün insanların birbirine benzediğini varsayar. Biraz kaba bir örnek olacak ama, bir konferansta gördüğüm ve neredeyse hiç tanımadığım güzel bir kadının peşine takılıp o davet etmediği halde yatağına atlarsam bana nasıl davranacağını tahmin edebiliyorum. Ona, bana yapmasını istediğim şeyi ona yapmak üzere olduğum şeklinde bir açıklamada bulunurken altın kurala başvurmam fazla etkili olmayacaktır korkarım.
Reklam
"Ahsenü'l-Kasas" (kıssaların en güzeli) olan Yūsuf kıssasının her aşaması, günümüz müslümanları ve mümin davetçileri açısından sayısız ibretler ve derslerle doludur. Müminler, içinde bulundukları yere ve zamana göre, Yûsuf'un eşsiz mücadelesinin kendi konumlarına tekabül eden aşamasını örnek almalı ve o aşamaya uygun olan
Sayfa 131 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Al-i imran
‌ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
Reklam
Şimdi size hayatınızın çizgisini değiştirecek bir cümle söyleyeceğim."Allah'ın güzelliğini göstermesi ihtiyaç değil iktizadır." Ne demek istiyorum? Güneş her gün doğar, bizi aydınlatır ve ısıtır öyle değil mi? Peki güneşin bizi aydınlatmaya ve ısıtmaya ihtiyacı mı var ki bunu yapar? Elbette hayır. Güneşin güneş olmasının gereği; aydınlatması ve ısıtmasıdır. Yani güneş olmak iktiza eder ki, Mehmet'i aydınlatsın ve Mehmet'i ısıtsın. Başka bir örnek verelim; mesela cömert insan ikram etmek ister. Peki ikram etmek onun ihtiyacı mıdır? Hayır, aksine ikram ettiği kişinin ihtiyacıdır. İkram etmek ise cömert olmanın gereğidir. Aynı şekilde Rahîm olan şefkat etmek ister. Allah'ın bize şefkat etmesi ise onun ihtiyacı olduğu için değildir. Madem Rahîm'dir, bize şefkat ve merhamet etmek o ismin gerekliliğidir. Velhasıl Allah'ın isimlerinin bizde tecelli etmesi, güzelliklerini, kemalini bizde göstermesi ve bunun karşılığında bizden kulluk beklemesi ihtiyaç değil, iktizadır. Demek ki Allah'ın güzelliğini göstermesi onun ihtiyacı değil gerekliliğidir.
Sayfa 13 - Timaş
Biliyor musun, seni düşünüyordum," dedi Sergey İvanovic. "Bu doktorun anlattıklarına göre sizin ilçede işler pek iyi gitmiyor. Hiç aptal bir çocuk değil. Sana hep söyledim ve söylüyorum: Toplantılara gitmemen ve ye- rel yönetimden ayrılman hiç iyi olmadı. Eğer düzgün insanlar bırakırlarsa kim bilir ne olur... Para ödüyoruz, bu paralar
Sayfa 338 - Konstantin Dimitriyeviç LevinKitabı okudu
Hacı Murat'ın öldürülmesinin ardından Şamil, ilk kez mağlu­biyetin gölgesinin dağlara çöktüğünü fark etmişti. Eski naibiyle araları açılmış ve Hacı Murat düşman kabul edilmiş olabilirdi ancak yine de o, İmam' dan sonra bölgenin en nüfuzlu adamıy­dı. Bir süredir Şamil, Hacı Murat'ın desteğini kazanmak için rehineleri salıvermeyi
Herzen, Bakunin ve Ogarev gibi 19. yüzyıl klasik Rus idealistleri ve siyasi hayalperestlerinin varlıklarının kasvetli dokusunda aşı­rılığın kızıl iplikleri açık ve net bir şekilde görülüyordu. Bütün hayatları bitmek tükenmek bilmeyen siyasi sohbetlerle, bir anda karar verdikleri gereksiz seyahatlerle geçiyordu. Herzen, bu se­yahatlere şöyle bir
ATLANTİS VE LEMURYA
Tektonik Tabakalar, Atlantis, Zümrüt Kent Kim Olduğunuzu Biliyor musunuz ? D020903, Atlanta, GA. Soru: Bize, Atlantis Kıtası'ndan söz eder misiniz? Grup: Binlerce yıl boyunca, gezegeninizin tektonik tabakaları hareket ederken, bazı yerlerde kırılmalar ve yeniden birleşme­ ler meydana gelmişti. Yaşadığınız bölge tektonik bir tabaka­ nın
616 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.