Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
"Ölmek" anlamındaki "gebermek" fiilinin de kökü "gebe"dir. Cenazenin şişmesinden mütevellit bu kökten türemiş olduğu düşünülmektedir. Bir yanda "doğum"la ilgili bir yanda "ölüm"le ilgili bir kavrama ad olan bir kök... Ne ironi ama!
Reklam
Üç yüz yıldan fazla ! Bir düzine nesil. Bu ağaç henüz fidanken Ming Hanedanı vardı. Tüm bu yıllar boyunca kaç tane olaya tanıklık ettiğini, kaç fırtınada yıprandığını hayal edebiliyor musun? Ama senin onu kesmen sadece birkaç dakikanı aldı. Gerçekten hiçbir şey hissetmedin mi?" Ma Gang boş gözlerle, "Ne hissetmemi istersin?" diye sordu. "O sadece bir ağaç. Sanki ağaç kıtlığımız var. Burada, bundan daha eski olan bir sürü ağaç var." "Peki, işinin başına dön," dedi Bai Mulin. Başını sallaya­rak kütüğün üzerine oturdu ve derin bir iç çekti...
Sayfa 23 - Cixin LiuKitabı okudu
"Bu ne anlama geliyor?" diyorum. Bu Doğa'yı kandıramazsın demek" diyor. "Doğa çeşitlilik talep eder, erkekler için. Bu akla yatkın, dölleme stratejisinin bir parçası. Doğa'nın tasarımı." Bir şey söylemiyorum, böylece devam ediyor: "Kadınlar bunu içgüdüsel olarak bilirler. Neden o kadar çok değişik giysiler satın alırlardı eski günlerde? Erkekleri farklı kadınlar olduklarına inandırmak için. Her gün yeni biri." Buna inanıyormuş gibi konuşuyor, ama birçok şeyi böyle söylüyor zaten, belki buna inanıyor, belki de inanmıyor ya da aynı zamanda her ikisini de yapıyor belki. Neye inandığını söylemek olanaksız. "Demek şimdi değişik giysilerimiz olmadığı için" diyorum, "değişik kadınlara sahipsiniz." Bu ironi, ama fark ettiğini göstermiyor.
Sayfa 290Kitabı okudu
İroni mi desem bilemedim, ama tespit mükemmel
Hükümdar, yukarıda saydığımız beş nitelikle ilgisi olmayan hiçbir şeyi ağzından kaçırmamaya özen göstermelidir. Öyle bir izlenim vermeli ki onu duyan, onu gören herkes ne kadar merhametli, sözünde duran, dürüst, insancıl, dindar demeli. Dindar görünmesi hiçbir şeyin gerekli olmadığı kadar gereklidir. Genellikle insanlar ellerinden çok gözleriyle yargılarlar; çünkü herkes görür ama çok az kişi ne olduğunu duyumsar. Çok kimse sen nasıl görünürsen seni öyle görür, ama gerçekte ne olduğunu çok az kişi bilir; o çok az kişi de iktidarın gücünü arkasında bulan çoğunluğa karşı koyamaz. Hepimiz, tüm insanların özellikle hükümdarların eylemlerini sorgulayabileceğimiz bir yetkili makam olmayınca sonuca bakarız. Hükümdar başarılı olmak ve devleti ayakta tutmak için elinden geleni yapmalıdır. Başvurduğu yollar saygın ve övgüye değerdir, çünkü kalabalıklar görünüşe aldanır ve başarıya bakar, dünyada sıradan insanların üzerine çıkacak kimse de yoktur, dayanak noktalarını bulan çoğunluğun karşısında azınlığın söz hakkı olmaz.
Sayfa 68 - Hükümdarlar Sözlerinde Nasıl Durmalıdırlar?Kitabı okudu
Önceden ölüm ilanlarını benden daha kısa yaşayanlara nispet yapmak için okurdum, ama şimdi bunun bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Çünkü hepimiz yalnızca bir an yaşıyoruz ne de olsa...
Sayfa 17 - Kjersti SkomsvoldKitabı okudu
Reklam
Gençler, aynı zamanda utandıkları ozlemlerinin tatminini aramaktadırlar. Aşırı duygusal olmak istemezler, ama aşırı duygusaldırlar, çünkü onların bu duygusallığına son verecek tek şey, ihtiyaçlarının korkudan uzak bir yolla tatminidir. Ne var ki, gençler korkmaktadır. Gitarlar ve protesto şarkılarıyla duygusallık ve ironi arasında gidip gelirler, artık birçoğuna yetmeyecek durumda olan yedek bir dünyaya kaçarlar. Duygusallıktan umutsuzluk, ironiden fırçınlık, "hit"den yolculuk doğar. Kaçış sırasında esrar ve LSD ile yeni bir hayal dünyasına dalacaklar ve burada çoğu kez başlarıgıç noktalarına, yani korkularına rastlayacaklardır. Birçok genç, LSD etkisi altında birdenbire çırılçıplak ve dev boyutlar halinde ortaya çıkan bu korkudan söz etmektedir.
“İşte çoğu insanda en nefret ettiğim şey buydu -soğuk ironi. Bu alay etmek veya her şeyi küçümsemek için çok korkakça bir tavırdı, ne bir şeye bağlanmak ne de bir bağlılık hissetmek. Zevki yaşayamayan ama başkalarınınkini de yok etmek için elinden gelen her şeyi yapan iktidarsız bir adam gibi.”
Sayfa 104 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Başka şeylerde geçebilirdi beni, ama İngilizce'de veya Din Bilgisi'nde asla. Ha ha! Çok gülünç bu. Arturo Bandini'nin biyografisini yazacaklar için küçük ve hoş bir anekdot. Tanrı 'nın en büyük düşmanı din dersinde en iyi dostundan daha iyi notlar almış, üstelik ikisi de aynı aileye mensup. Büyük bir ironi. Ne biyografi olacak ama. Tanrım, hayatta olup okumak isterdim!
Devletin yaptığı okulların hapishaneye benzemesi zaten tesadüf olamaz. Hatta aslında mantıklı da, çocukları köleliğe hazırladıkları bir sistemde okullar da hapishane gibi olmak zorunda. Sonrasında insansıları bu yüksek binaların içine kapatabilmek ve ne ürettiklerini bilmeden yaşamlarını adamalarını sağlamak için böyle beyin yıkıyor olmalılar. Soru sormayan, sadece söyleneni yapan bu kölelik sistemini tamamen paranın belirlediği bir hiyerarşiyle yaşıyorlar. Henüz tam analiz edecek kadar bilgim yok, ama bu gezegende insanlık dışı bir şey var, kendilerine insan demeleriyse tam bir ironi. Kelimelerle anlatılmaz şekilde mantıksızlar. Burayı görse babam bile inanamazdı!
Reklam
+Dünyanın hangi köşesine gidersen git, bulunduğun ortamda en az bir tane Mevlâna hayranı bulursun. Bu sevginin nedeni Mevlâna'nın "kim olursan ol, gel" demesindendir. Mevlâna'ya kapılarını bu denli açmasına olanak sağlayan, İslam özüdür. İslam ile Mevlâna'nın konumlandırılmaları arasındaki fark müthiş bir ironi doğurur.
Sayfa 202Kitabı okudu
İnsana Tavsiyeler..
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Devletin yaptığı okulların hapishaneye benzemesi zaten tesadüf olamaz. Hatta aslında mantıklı da, çocukları köleliğe hazırladıkları bir sistemde okullar da hapishane gibi olmak zorunda. Sonrasında insansıları bu yüksek binaların içine kapatabilmek ve ne ürettiklerini bilmeden yaşamlarını sağlamak için böyle beyin yıkıyor olmalılar. Soru sormayan, sadece söyleneni yapan bu kölelik sistemini tamamen paranın belirlediği bir hiyerarşiyle yaşıyorlar. Henüz tam analiz edecek kadar bilgim yok, ama bu gezegende insanlık dışı bir şey var, kendilerine insan demeleriyse tam bir ironi. Kelimelerle anlatılmaz şekilde mantıksızlar. Burayı görse babam bile inanamazdı!
İroni: Kim haklı, kim haksız? Emma Bovary çekilmez bir insan mıdır? Yoksa yürekli ve etki­leyici midir? Ya Werther? Duygulu ve soylu mudur? Ya da saldırgan ve kendine aşık biri midir? Roman ne kadar dikkatli okunursa yanıt o kadar zorlaşır çünkü tanım olarak roman ironik bir sanattır: "Doğru"su gizlidir, söylenmemiştir, söylenemez. Joseph Conrad, Razumov’un Öyküsü. Batı Gözüyle'de bir Rus dev­ rimcisini şöyle konuşturur: "Kadınların, çocukların ve devrimcilerin, tüm yüce duyguların, inancın, baglılı­ğın, eylemin yadsınması olan ironiyi lanetlediklerini unutmayın Razumov!" İroni öfkelendirir. Ama alay ettiği ya da saldırdığı için değil, dünyayı anlaşılmaz biçimde göstererek bizi kesinliklerden yoksun bırak­tığı için. Leonarda Sciascia "ironiyi anlamaktan, çöz­mekten daha zor bir şey yoktur" diyor. Bir romanı üslup zormalasıyla "zor" hale getirmeyi isternek boşu­nadır; bu niteliği haketmiş her roman, ne kadar açık ve anlaşılır olursa olsun içinde barındırdığı ironi dola­yısıyla zaten yeteri kadar zordur.
hiçbir şeyin önemi yok ne önemi var kıvranmamın, acı çekmemin ya da düşünmemin? dünyadaki varlığım, yanarım ama birkaç dingin yaşamı sarsmaktan, birkaçının da tatlı bilinçsizliğini rahatsız etmekten -buna daha da çok yanarım- başka bir işe yaramayacak. kendi trajedimi tarihteki en ağır trajedi -imparatorlukların çöküşünden ya da bir maden ocağının
240 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.