Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlyamüjganov

İlyamüjganov
@nietzchesu
Tanrıçalar kovalamaz, cezbeder.
Fakat en göz alıcı çiçekler de en ölümcül topraklarda açardı.
Sayfa 208
Reklam
Daha iyi yalan söylemeyi beceremiyorsan daima doğruyu söyle.
Sayfa 74
Onun yanında yaşam kemanla çalınan bir ezgi sanki.
Sayfa 124

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eril, biyolojik bir kazadır: Y (eril) geni tamamlanmamış bir X (dişi) genidir yani tamamlanmamış bir kromozomlar serisidir. Başka bir deyişle eril eksik bir dişidir, daha gen aşamasında yaşamına son verilmiş, ayaklı bir kürtaj. Eril olmak kifayetsiz olmak, duygusal olarak sınırlı olmak demektir; erillik bir noksanlık hastalığı, eriller de duygusal sakatlardır.
Sayfa 21
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin Tekkede, manastırda eremezsin.
Sayfa 95
Reklam
Cihatınızı, göremediğiniz bu on iki düşmana ilan edin: Egoizm, küstahlık, kibir, bencillik, açgözlülük, şehvet, hoşgörüsüzlük, öfke, yalan söylemek, aldatmak, dedikodu yapmak ve iftira atmak. Eğer bunlarda ustalaşır ve yok edebilirseniz, o zaman görebildiğiniz düşmanla savaşmaya hazır olacaksınız.
Sayfa 147
Talih insana bütün nimetlerini verse, onları tadabilecek ruh gerekir. Bizi mutlu eden, bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varmaktır.
Sayfa 106
Ama nasıl şükrediyorum Tanrıya, varımı yoğumu bana aracısız vermiş, beni yalnız kendisine borçlu kılmış olduğu için!
Sayfa 82
Nasıl ki arı başkasını sokunca kendisine daha fazla zarar verir; çünkü iğnesi ve gücü elden gider.
Sayfa 77
Sahip olmadıklarını arzulayarak sahip olduklarının tadını kaçırma; şu an sahip olduğun şeyin bir zamanlar sadece umut ettiğin şeyler arasında olduğunu hatırla. Epikuros
Sayfa 46
Reklam
Makale gerçekten güzel bir kadının sık sık partiler verdiği ve yalnızca görünüşü için ödüllendirildiği, dolayısıyla başka taraflarını geliştirmeyi ihmal ettiğini söylüyordu. Böyle bir kadının başarı hissi ve kendine güveni çok sığdır ve güzelliği yok olmaya başlar başlamaz başkalarına verecek çok az şeyi olduğunu görür. Ne ilginç bir insan olma ne de başkalarıyla ilgilenme sanatını geliştirmiştir.
Sayfa 167
İlkelerde tavizsizliği üslupta tavizsizlik izler.
Sayfa 49
İstisnai olanın kaideleşme şansı yoktur.
Sayfa 33
Bu yüzden de uyanık olalım. İki şekilde uyanık olalım: Auschwitz'ten beridir insanın neler yapabileceğini biliyoruz. Hiroşima' dan bu yana ise neyin tehlikede olduğunu.
Sayfa 155
İnsan olmakla birlikte gelen sorumluluğun yüklediği ağırlıktan kurtulmanın herhangi bir yolu yoktur.
Sayfa 291
Reklam
İçi ne kadar doldurulursa doldurulsun, yine de hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir. Delikse ölümdür! Bütün kazançlar bu delikten kayıp gider.
Sayfa 463
Eğer zekanıza gereken değerin verilmesini istiyorsanız, "temiz yürekli" olmalısınız.
Sayfa 31
Eğer yürek, doğal dürtülerinden kurtulamaz ve en arızi içerikle dolu kalırsa, hiçbir eleştiriye tabi olmayan heves ve açgözlülüğün egemenliği altında olursa, çeşitli keyiflere, hazlara susamışlığı barındıran bir kap olmanın dışına çıkamazsa, bu "kötü yüreğe" hiç kuşkusuz özgür akıl da hizmet etmek zorunda kalır ve kötü yüreğin isteklerini haklı çıkaracak gerekçeler bulur.
Sayfa 31
Mıknatıs gibi çekerdim toplumun dışında yaşamayı seçmiş Robinson Crusoe'ları. Ama şimdi, seyrek de olsa benimle karşılaştıklarında başlarını önlerine eğiyorlar, bakışlarımızın kesişmesini engellemek için. Çünkü anlayabildikleri kadar anlıyorlar benim artık uzun, alkollü, yüksek sohbetlerden eyleme, gerçeğe geçtiğimi. Ve korkuyorlar. Çünkü onların oynadıkları oyun, günün üç saatini, içlerinde bağırıp çağıran anarşiste ayırıp geri kalan zamanında normal bir insan gibi yaşamaktan ibaret. Çok azı söylediklerini yapar. Çok azı gece anlattığını gündüz yaşar. Bunlar daha çok düşünsel kurt adamlardır. Barış ve anarşi işaretlerini sokaktaki bir kadın heykelinin iki göğsüne çizenler bu salaklardır işte. Coşarlar insan hayatının değersizliğini anlatırken. Ama daha sonra işkence gören bir teröristin haberi karşısında, en çelik hümanist kesilip insan haklarından dem vururlar. Çelik hümanistler çelik kapı taktırırlar evlerine, adlarına methiyeler dizdikleri kaosun, devrimin geldiği gün kedilerine bir zarar gelmesin diye. Sağdan nefret ederken soldan da etmeyi unutanlardır bunlar. Kişisel muhalefetlerine bir kalabalığın fikrini eklemekten zevk duyarlar. "Sola daha yakınım!" derler utanmadan. Gölgesiz yaşayamazlar, yalnız kalmaktan ödleri koptuğu için. Yakın olmazlarsa herhangi bir tarafa, yok olacaklarını düşünürler.
Sayfa 116
İnsanın mayası hep o maya... Kötüler daha kurnazlaştı. Birbirine zarar verme ilerledi.
Sayfa 77
Kalbimde mutluluk aradım ama hiçbir şey bulamadım.
Sayfa 309
Reklam
Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şeyler istedikleri için... Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil... Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hülasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kafidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey veremeyiz... Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum.
Sayfa 80
Düşünceler, duyguların çekim alanına girince bükülürler.
Sayfa 40
Ben yine de kendi hazlarımı insanoğlunun ittifakla verdiği hükümlerden önemsiz görmeyeceğim.
Sayfa 238
En hızlı giden, yalnız gidendir.
Sayfa 103
Ruhlarla oynamak ters teper/Asıl mesele kendi ruhunu kurtarmaktır.
Sayfa 82