Podcasti dinlemek için YouTube linki:
m.youtube.com/watch?v=Yec8j3o...
Selam kitapçokseverler. Bu bölümümüzde eserleri antropolojik felsefe içinde değerlendiren, Fransız edebiyat eleştirmeni, antropolog, filozof René Girard'ın Romantik Yalan ve Romansal Hakikat: Edebi Yapıda Ben ve Öteki yapıtı üzerine sohbet ediyoruz.
Romantizm ve romantik eserler için Girard'ın, "Arzunun öznenin kendi şansından değil bir başka etken tarafından kişide uyandırılması" şeklinde ifade ettiği "dolayımlayıcı" kavramı üzerinden romantik yapıtlar ve hakikate varma çabası içinde olan romansallık, insanların birbirleri için birer Tanrı olması durumu, efendi ve köle ilişkisi, Mazoşizm ve Sadizm konuları başlıklarına dair düşüncelerimizi tartışıyoruz.
Girard’ın Cervantes, Stendhal, Proust ve Dostoyevski yapıtlarını “üçgen arzu” romanı adını vererek çözümlediği eseri üzerine edebiyatın kapsamının dışına çıkarak çağdaş yaşamın psikolojisini, moda, reklamcılık ve propaganda olgularına dair fikirlerimizi paylaşıyoruz.
Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle.
okursohbetleri@gmail.com üzerinden görüş ve önerilerinizi bekleriz.
Sevgiler
TÜRK EDEBİYATI İÇERİSİNDE EN BEĞENDİĞİM İLK 10 ESER İÇİNDESİN
Neden mi? Başlayalım o halde.
Peyami Safa'yı herkes sevmez. Bunu hala anlayabilmiş değilim. O kadar dergi alıyorum yahu dedim ben neden hiç kapakta bir 'Peyami Safa' göremedim bugüne kadar? Nedir bu ön yargı?
Hep aynı yüzler dönüp dolaşıp karşımıza çıkarken neden bu muhteşem yazar,
NOT :Bu kitabı okurken kendinizi Müge Anlı'nın programını izliyor gibi bulabilirsiniz.
NOT : Ön yargılı insanlara tavsiye edilmez.
NOT : '' Hayat '' karakteri canınızı sıkacaktır ancak sabredin azıcık :)
İnanılmaz bir kitaptı. Gerçek hayatlardan bahsediliyor ve bahsedilen konularda ne hayatlar varmış be diyebiliyorsunuz bir kez
Öncelikle çok sert bir eser ve inceleme de buna paralel olacak. Belki ilk defa spoi bile girmiş olabilirim.
Sevgili hocam her zaman eserleri değerlendirirken dönem şartları ve yazarın gerek mental gerek çevresel şartlarını göz önüne alarak, bilerek yorumlayın derdi. Bu yüzden yaşadıklarını göz önüne alınca düşüncelerinin arkasındaki savı
Ne yapsam da üstesinden gelsem, ne yazsam da bu kitabın hakkını versem diye düşünmekten uzun bir süre bu kitabın incelemesini girmeyi erteledim. Çünkü öyle bir inceleme olsun istedim ki bütün önyargılar yıkılsın, tabular kırılsın, ayıplar unutulsun, yanlış doğru olsun.
Ve şimdi de söz vücut bulsun:
Yeraltı edebiyatı serüvenine girerken ilk
Yıkıcılık, sadizm, kin, nefret, vb. İnsanın temel özellikleri olmayıp, gereksinim, duygu ve yeteneklerinin engellenmesine karşı duyulan şiddet eğilimli tepkilerdir.
Sayfa 9 - Kuraldışı Yayıncılık Türkçesi: Okhan Gündüz pdf
Burada artık kitap incelemesi yapmayı düşünmüyordum aslında. Ama bugün aldığım bir mesajdan dolayı bu kitaba inadına yapmam gerektiğini anladım. i.hizliresim.com/XEvdRR.jpg
Kendisi, dininin yasakladığı zinayı meşrulaştırıp, eşini aldatıp sonra ezip geçtiği o din hakkında kitaplar yazıp, vaazlar veren ahlak abidesi Uğur Koşar kitapları
İnceleme yazacağıma söz verirken başıma geleceklerden ve okuyacaklarımdan son derece habersiz olduğumu söyleyerek başlamak isterim:) İlk bakışta sadizm, mazoşizm, fetişizm gibi cinsel saplantı bozukluklarından muzdarip bir adam esas erkeğimiz Joji. İlerleyen bölümlerde bu saplantıların kendi varlığına yönelmiş bir saldırganlık olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Esas kadın Naomi ise tam bir femme fatale, istediğini almak için dişiliğini ve cinselliği sonuna kadar kullanan erkek iktidarına atılmış bir tokat. Baştan sona Joji’nin şiirsel anlatımıyla dinliyoruz yaşananları. Yüzde yüz okunmalı demiyorum ama Japon edebiyatında beni çeken bir yan daima olmuştur, hem hiçbir şey olmasa yol yordam öğrendik Naomi ablamızdan, okuduğum süre boyunca suratıma asılı kalan tebessüm de cabası.
Simone de Beauvoir, Varoluşçuluk temalarına edebi bir uyarlama getiren filozof ve yazarlar grubunun üyesi roman ve deneme yazarı olarak tanındı. Sorbonne'da felsefe eğitimi de aldı.
Kadın nedir sorusuna; 'kadın döl yatağından başka bir şey değildir' diye cevap verilen bir dönemin kadını olan
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Bizde, düğün gecesi, gelinle damat odaya çekildikten sonra, aile içindeki kadınların, hattâ yabancı kadınların yatak odasına doluştuklarını, onları bir başka odaya kovup, yandaki odada bekleşen konuklara, yeni gelinin namusluluğunun kanıtını göstermek için, gelin yatağını araştırdıklarını da bilmezsiniz...Bundan daha vahşice ya korkunç bir şey düşünebilir misiniz, Mikhail? Bu utanç verici ve kötü davranıştan, bu görünümden, bu sevinçten daha zalimce, daha insanlık dışı, daha duyulmamış sadizm ya da kötülük şiddet ya da saldırı ahlak bozukluğu ya da sapkınlık var mıdır acaba?
___