Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biz qəribə bir dünyada doğuluruq.Uşaqlıqdan valideynlərin,daha sonra yaşadığımız cəmiyyətin şərti reflekslərini qəbul edir və lokal qanunlar və ənənələr ilə tərbiyə alırıq.Tərbiyə bizi cəmiyyətə uyğun,yararlı və heç bir qanunu pozmayan,sözə baxan fərdə çevirmək üçündür.Amma "sözə baxan" insanlar heç vaxt söz sahibi olmur və ömürlərinin sonuna kimi başqalarının dediyi sözlərə baxır və onlara görə hərəkət edir.Məktəb bizi daha da sistemə yararlı edir.Biz artıq nəinki müəllimi dinləyirik,hətta onu təkrarlamalı oluruq.O necə deyibsə elə də cavab verməli,o necə danışıbsa elə də biz mətni danışmalıyıq.Artıq biz sistemin idarə etdiyi və sistemə bizi idarə etməkdə yardımçı şəxslərə çevrilirik.İşə başlayanda isə biz sistemin çarxlarından biri oluruq.
“İnsanlar…” dedim fısıldayarak. “Taşırlar insanları. Kundaktayken, tabuttayken. Hep taşıyacak birileri olur. Bazıları dostluktan, bazıları cepteki paradan, bazıları da içinde bulundukları sistem bir gün onlara da taşınma sırasının geleceğini söylediği için, taşırlar insanı…”
Reklam
"Anılar genel olarak bana acı veriyor. Bir şeyleri hatırladıkça genelde kalbim kırılır. Yas tutmanın bir özelliği de seni sen yapan bütün o yılları, hayatını, ne varsa her şeyi tamamen ele geçiriyor ve bütün bunları söz konusu eksiklik sebebiyle o kadar acı dolu bir hale getiriyor ki bir daha hiçbir şey hatırlamak istemiyorsun. Bu yüzden de hafızanda tamamen yeni bir sistem icat etmen gerekiyor."
"İçinde diktatörlük kelimesi geçen hiçbir sistem, saygı duyulmayı da gösterilmeyi de hak etmiyor bence."
“Mechanize the Greeks, Modernize the Turks“
“50’li yıllarda Jamaika diye bir müzikal vardı. Orada bir mısrada şöyle der: ‘Mechanize the Greeks, modernize the Turks!’… Anlaşılabildi mi? Yani siz Türkleri modernize ederseniz sistem güvencededir. Türkler modernize oldukları zaman sistem teminatını temin etmiştir!”
İsmet Özel
İsmet Özel
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kurt Vonnegut bizde hala okurunu bulamamış yazarlardan gibi geliyor bana. Bilimkurguya dahil edilmesiyle muhtemel okurunun yarısı uzaklaşıyor, bilimkurgu diye başlayıp karamizahı görünce uzaklaşanlar var, yanlış kitapla başlayıp devam etmeyenleri de dahil edince -10 falan kalıyoruz işte okurları olarak. Vonnegut bilimkurgu ögeleri kullansa da derdi insan, sistem, küresel felaketler vs. İnsanların hırslarını, paraya tapımı, savaşların dehşetini, yıkımı karamizahla anlatır. Yeni okuduğum Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater kitabı bilimkurgu değil mesala ve aileden zengin Eliot Rosewater’in hikayesi üzerinden tam da bu konuları hicvediyor. Antropolojik ögeler var kurgularında, yeni bir din oluşturduğu kurgusu Kedi Beşiği ayrıca antropoloji dalında yüksek lisans tezi. Evrime yer verir, Galapagos kitabında yoğunlukta ve en sevdiğim kitabı. Genelde okurlar Mezbaha Beş ile başlıyor, ben Galapagos’u tavsiye edeyim başlangıç için. Profilimde Kurt Vonnegut köşesi var, detaylar için bakabilirsiniz.
Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater
Allah Senden Razı Olsun Bay RosewaterKurt Vonnegut · Can Yayınları · 2024153 okunma
Reklam
“Eğer sosyalist bir devrim olacaksa da, ortaya çıkan bu kez de sosyalist seçkin iktidarı olacaktır. Kısacası sistem değişe de, sosyolojik bir yasa olarak gördükleri azınlık yönetimi değişmeyecektir.”
Sayfa 24
Size yıllardır bu sistemin içinde olan biri olarak şunu söyleyebilirim ki bu sistem. öğrencilere neyi başarabildiklerini söylemek yerine, neyi başaramadıklarını söyleme konusunda kusursuz işliyor.
“Hedef belirlemenin amacı oyunu kazanmaktır. Sistem oyunu oynamaya devam etmektir. Gerçek uzun vadeli düşünme tarzı, hedefsiz düşünmektir.”
06:00-12:00 arasına DİKKAT
Hangi türden olursa olsun inme riski sabah periyodunda sıkça yaşanmaktadır. Riskin ve ölümlerin arttığı bu periyot penceresi, kalp atım hızı ve kan basıncında sirkadiyen sistem etkisiyle gerçekleşen artıştır.
Reklam
Kanuni devri
... Kemal Paşazadei Celalzade, Ebussuud Efendi, Zembilli Ali Cemâlî Efendi, Pirî Reis, Taşköprülüzade, İbrahim Çelebi, Molla Hayrüddin ve daha nice bilginler Kanuni devrini ışıklandırmışlar, kendilerinden sonra geleceklere eserleriyle/keşifleriyle yol göstermişlerdir. Bu devirde İngiltere'den Osmanlı Devleti'nin merkezi olan İstanbul'a bir heyet gelmiş, Osmanlı hukuk sistemini incelemiş ve bu sistem İngiltere kanunlarının temeli yapılmıştır...
Sayfa 181 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okuyor
Dominoya ilk dokunan, mutlaka dominonun altında kalır. Süreci ilk başlatan, süreci yönetemez; süreç kısa sürede kontrolden çıkar. Başlatanlar, kendi ürünleri tarafından tasfiye edilir. Topluma radikal bir düşünceyi/inancı dayatanlar, kısa bir süre sonra bu düşünce/inanç tarafından düşman ilan edilir. Bu frankestein yasasıdır ve logaritmik süreçlerle frankestein yasası daima iç içe işler. Her sistem, kendi ürettikleri ile önünde sonunda karşılaşır ve her sistem kendi ürettikleri ile yıkılır.
Gözlemleyen bilincin mertebeli sistem içinde oluşmuştur ve senin kendi özünü,iç dünyanı barındırmaz.Çünkü senin özünün bir değeri yok­ tur. Bir birey olarak özüne saygı duyulan ortam sadece gelişim odaklı sevgi kültüründe bulunur."
Diyabetin vücudumuzdaki birçok sistem ve organ üzerine etkisi olmakla beraber bizim bu kitapta değineceğimiz kısım sadece beyin. Diyabet beyine ne yapar? Aslında en özet haliyle ifade edersek, diyabet beyinde bunamayı tetiklemektedir. İnsülin direnci oluştuğunda, amiloid adlı proteinin beyinde yıkımı sekteye uğrayabilmektedir. Beyinde amiloid birikmesi Alzheimer'a bağlı demansın patolojik özelliklerinden biridir ve oldukça tehlikelidir. Yüksek kan şekeri sonucu birtakım enflamasyonların oluşumu ve damar sertleşmeleri görülebilir. Son dönem yapılan birçok çalışma, yüksek şekerin Alzheimer hastalığını tetiklediğini öne sürmektedir
Osmanlı İmparatorluğu'nun ve başka geleneksel imparatorlukların, değişime ve gelişmeye, yeni ekonomi sistemlerin ortaya çıkışına direnmesinde, durgun(stagnant) bir sosyo-ekonomik yapıya bağlı olmasında, mîrî arazi rejimi ve çift-hane sistemi başlıca sorumlu görülmektedir. Fakat unutmayalım ki, bu sistem Türkiye'de günümüzde küçük aile işletmelerine dayanan sosyal yapının da tarihi temelidir.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.