YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Paranın satın alamayacağı şeyler vardır geri kalan her şey için Mışkincard.
Athena ne güzel demiş 2006 yılında : "Aşk nefrete ne yakınsın."
Dostoyevski ise ne güzel demiş 1868
Ah John Steinbeck!
Seni her okumuşumda bu kadar duygulanmak zorunda mıyım?..
İnci, öyle bir kitap ki, daha ilk satırları okurken etki altında kalacağımı hissettim. Ama o etkinin bu denli büyük olmasını beklemiyordum. Uzun zaman oluyor bir kitaba "9" puan vermeyeli. Notu kıt öğretmenlerdenim sanırım.
Kısa bir eser, John Steinbeck'in
Merhabalar Efendim....!!!!
Bugün 19 Mayıs Özel Yayını ile sizlerleyiz...!!
Hazırlanın...!!! {Ç News} Yayında....!!!
Bugün Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğum günüm dediği gündür..!! 19 Mayıs nedir, ne değildir haydi bir bakalım. Geçmişe dönelim...!!!
1919 da Samsun'a çıkarken ona;
"Ordu" yok dediler
Biz insanlar ne kadar tuhaf, aciz ve sefil yaratıklarız. Milletimiz, ırkımız ne olursa olsun, bir ahlaksızlığı, yolsuzluğu, cahilliği ilk önce kınarız, ayıplarız ama kaderin cilvesi ki aynı şeyi döner dolaşır yine kendimiz de yaparız. Bunun dönemle alakası yok, okumakla alakası yok, asillikle alakası yok ve zenginlikle asla alakası yok.
“İnsanın çalışmadan, ter dökmeden elde ettiği iki şey vardır. Bunların ilki, herhangi bir talih oyunundan gelen para, ikincisiyse bir ülkede uzun süre kalınca farkında olmadan öğrendiği ve ister istemez konuşmaya başladığı o toprağın lisanı.”
☂️ Uçurtma Misali ☂️
Ana rahminden geldik dünyaya,
Olduk kundakta bir bebek..
Yürüdük hatta koştuk,
Ayağımıza takılan çakıllara aldırmadan,
Bu sefer olduk haylaz bir çocuk..
Okullara gittik, kitaplar okuduk,
Daha anlam veremeden hayata,
Kitaplarda aradık anlam..
Meslek edindik, para kazandık.
Koca adam olduk sandık..
O an anladık ki herşey olmuşuz..
Olmuşuz olmuşuz da bir kendimiz olamamışız,
Hayat bırakmamış yakamızı,
Acılar bırakmamış peşimizi,
Şu talih denen kuş bir bize konmamış..
Hayat savurmuş biz savrulmuşuz.
Rüzgar ve uçurtma misali..
@bulutlardahuzur
Yeni yılın ilk kitabına inceleme geleneğim devam ediyor…
Hey gidi
Âşık Veysel heyy! Görüp görebileceği ömrü 7 yaşına kadarmış. Nerden bilebilirdi ki böyle olacağını? Bilse tüm renkleri tanırdı aklında kalan kömür karasından başka. Bilse anasının babasının yüzünü unutmamacısına kazırdı beynine. Aynaya bakınca göreceği suratın yaşlılığını asla
“Tarihin Babası…” Bu sıfatı almasının yegâne sebebi ondan önce bu derinlikte bir eserin yayımlanmamış, kaleme alınmamış olmasıdır. Kendinden önce bir iki kitap kaleme alınmış ve bunları referans gösterse de bu kitaplar günümüze ulaşamamıştır. Herodotos MÖ 484-420 yılları arasında yaşamış, tarihçi, doğa bilimci ve bütüncül entelektüeldir.
Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri, Çiçek Açan Badem Ağacı gibi tabloların ressamıVincent Van Gogh‘un adını duymayan kalmamıştır belki de günümüzde. Kendi tarzı ve kullandığı renklerle kalbimizde taht kuran 1853 doğumlu ressam, ne yazık ki yaşadığı dönemde anlaşılamamış. Başka birçok sanat/edebiyat insanı gibi kıymeti öldükten sonra anlaşılmış. Hal böyle
Sanatçının sanatını icra ederken geçtiği yolları, aşamaları, zorlukları, güzellikleri anlatan roman..
Martin eden, Jack London’un yarı otobiyografi niteliğinde yazılmış bir romanıymış.
Bu sebeple önce yazarın hayatına kısaca göz atıp sonra kitabı okursanız, daha faydalı olacaktır. 1919 yılında kaleme alınan roman, 1800’lü yılları Amerika’sında
Kumar nedir? Kavramsal anlamıyla nasıl sonuçlanacağı ihtimalinin belli olmadığı olaylara mal veya para yatırarak olayların sonucunu beklemek anlamına gelir. Sözlük anlamında ise "ortaya para koyarak oynanan her türlü talih oyunu" şeklinde belirtilir. Ortaya para veya mal koyarak oynadığımız her oyun, yasak olarak görülür. Bunun yanında
İnsanın çalışmadan, ter dökmeden elde ettiği iki şey vardır. Bunların ilki, herhangi bir talih oyunundan gelen para, ikincisiyse bir ülkede uzun süre kalınca farkında olmadan öğrendiği ve ister istemez konuşmaya başladığı o toprağın lisanı.
Mutluluk kimi zaman biriyle gelir hayata ya da bir başkasıyla hayatımızdan çıkar gider. Öyle adapte etmişiz ki kendimizi sanki biz kendimizle kalınca mutlu olamayacağız ve bir başkasından medet umar haldeyiz. Mutluluk aslında bizim içerimizdedir. Tebessümü, sevinci, heyecanı ve bir dünya güdüyü kendi başımıza ortaya çıkaramadığımız için hep bir
Usta yazar Jack London’ın künstlerroman geleneği (sanatçının sanatını icra ederken kat ettiği yolları, aşamaları, aştığı zorlukları, yaşadığı güzellikleri anlatan romanlar) ile yazdığı bir eser olan Martin Eden, yazarımızın hayatından izler taşıması sebebiyle yarı otobiyografik bir eser olarak kabul edilir. Yazımın bundan sonraki bölümlerinin