Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Reklam
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Guermantes tarafına gittiğimiz ve akşam yemeğini daha geç yediğimiz günlerde uygulanan kural uyarınca, çorbamı içer içmez beni yatmaya göndereceklerini, dolayısıyla annemin akşam yemeğine misafirimiz olduğu gecelerde ki gibi sofradan kalkamayacağını ve ben yattıktan sonra bana iyi geceler dilemeye, odama gelmeyeceğini bilirdim. O anda içine girdiğim hüzün kuşağıyla daha bir dakika önce içinde neşeyle sıçradığım kuşak arasındaki sınır, kimi zaman gökyüzünde pembe bir şeridi yeşil veya siyah bir şeritden ayıran çizgi kadar belirgin olurdu. Pembe şeritte uçarken gördüğümüz bir kuş şeridin sonuna varır, siyahlığa değer ve içinde kaybolur. Az önce beni çepeçevre kuşatan arzuların, Guermantes’a gitme, seyahat etme, mutlu olma arzularının o kadar dışında kalırdım ki, gerçekleşecek olsalar, hiçbir haz duymazdım...Bütün gece annemin kolları arasında ağlayabilmek için bunların hepsinden seve seve vazgeçerdim! Tir tir titrer, kaygılı bakışlarımı o gece benim şimdiden kendimi içinde hayal ettiğim odamda görünmeyecek olan annemden ayıramaz, ölmek isterdim...
Sayfa 171 - YKY , çevirmen;Roza HakmenKitabı okudu
I: Hastane Bayram haftası biter bitmez hastalandım ve askeri hastanemize gönderildim. Hastane, kaleden yarım verst ötede, öbür binalardan ayrı, uzun, tek katlı, sarı boyalı bir yapıydı. Yazları onarılırken dehşetli sarı boya harcanırdı. Hastanenin kocaman avlusunda eklenti binalarla lojmanlar ve diğer hastane pavyonları bulunuyordu. Merkez
15 öykülük kitabım olan Münzevi'nin ilk öyküsü.
Kalamış Münir Nurettin Selçuk’un aziz hatırasına… Kalbim ömrünü nihayete vardıracak kadar huzursuz bir halde atarken ve ay göz alıcı parlaklığıyla karanlık ruhları aydınlatırken taşlı sokakta yürüdüm. Topuklardan gelen tıkırtılar, cırcır böceklerinin sesleriyle raks ediyordu. Perdesi örtük evlerden yayılan sarı sıcak renkler, kurumaya yüz
İhtiyar Kadın Hoşça yaşamanın bir yolu da bulunduğun yerin rengine boyanmak olduğuna inandığım için, evlerinde oturduğum Rusların bir eğlence gecelerinde, bana doğduğum günü sordukları zaman, bizde doğduğu günü tutmak, o günü bayram etmek âdeti olmadığını, bizden birçokları gibi, benim de doğduğum günü bilmediğimi söylemedim, yakın bir günü,
Sayfa 40 - Dost YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BENEKLİ KURDELA Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.