"Tanrı'nın ölümünü büyük bir vazgeçiş, kendi kendimize karşı sürekli bir yengi durumuna getirmezsek, bu yitirişin acısını çekeriz". Başka bir deyimle, başkaldırma Nietzsche ile çileciliğe varır. O zaman, daha derin bir mantık, Karamazof'un "Hiçbir şey doğru değilse, her şeye izin vardır"ının yerini "hiçbir şey doğru değilse, hiçbir şeye izin yoktur"a verir. Bu dünyada bir tek şeyin yasak olduğunu yadsımak bile yasaya uygun olandan vazgeçmek anlamına gelir. Hiç kimsenin neyin ak, neyin kara olduğunu söyleyemediği yerde, ışık söner, özgürlük gönüllü bir tutsaklık olur.