1932 yılında yayınlanmış ve 600 yıl sonrasını hayal ederek oluşturulmuş, toplumsal istikrar ve barış arayışı içinde gerçek duygulardan yoksun kalmış bir distopik dünya tasavvurunun anlatıldığı bir roman. Romanın içeriğindeki fikrin, felsefenin gerçekleştiğinde oluşturacağı dünyaya geçmeden önce yazar hakkında konuşmayı faydalı buluyorum. Huxley
Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Yazarımız Colette Dowling 23 farklı dile çevrilen bu kitabını, kendi uyanışı sonrasında görüştüğü pek çok kadına ve tabi ki kendine dair yaptığı analizler neticesinde 1981 senesinde kaleme almıştır.
"Yaşamının tamamını kocasını düzenli tutmaya ve çocuklarını “korumaya" adayan kadın bir aziz değil, sığıntıdır." diyen yazar
Eğitim kavramı literatürde, "bireyi topluma yararlı hale getirme süreci", "bireyde davranış değiştirme süreci" veya "bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ksıtlı ve istendik davranış değişikliği oluşturma süreci" olarak açıklanabilmektedir. Fakat öğretmen ve adaylarının düşünce ve görüşlerine uygun olarak
Açıkçası kitabın adını ilk duyduğumda feminizm ile sosyalizm arasında nasıl bir bağlantı olabilir ki diye düşünmüştüm lakin sayfalar ilerledikçe esasında bu bağlantının önemini açık bir şekilde anladım ve gerçekten hiç o yönden düşünmemiştim dediğim pek çok yer oldu. Lakin kitabın esasını incelemeye geçmeden önce kitaba adını veren bu iki
Mahmut Makal, Aksaray'ın Demirci köyünden dünyaya gelmiş. İvriz Köy Enstitüsü'nde okumuş. Buradaki eğitimi onun kendi Rönesansı olacaktır. Dünya klasikleriyle ve pek çok eserle tanışarak okumayı sevecek, edebiyata ilgi duymasını sağlayacaktır. Aynı zamanda Enstitü eğitiminin kendi doğası da üzerinden kalıcı etki yapacak ve buradan mezun olunca
"Kadınların, kendi kendilerini, tüm yeteneklerini (cinsel, duygusal, ahlaki, siyasi ve düşünsel alanlardaki) geliştirme hakkına sahip insanlar olarak algılamaları, erkeklerin geleneksel olarak onlara kabul ettiregeldikleri sınırlamaları reddetmeleri, yüzyıllar boyunca örflerin, yasaların, dinlerin, erkeklerce geliştirilen felsefelerin
Bu kitabı Taksim’de sahaflık yapan emekli, yaşlı bir edebiyat öğretmeninden satın almıştım. Hatta oturup birer çay içip Beauvoir'nın Sartre ile ilişkisi üzerine konuşmuştuk. Kitap, Payel Yayınları'nın ilk baskılarından. Aralık 1971’de basılmış.(İkinci baskı) Her şeyden önce anlamak ve anlaşılmak için kadınların okumasının gerekliliği kadar
Mutluluk nedir? Tanımı var mıdır? Sabit midir salt mıdır? Hep şöyle düşünmüşümdür mutluluk amaçlanması gereken bir şey değildir diye. Ama mutlu olursak da fena değil. Sadece amaç haline getirmemek önemli. Șopi mutluluğu içselliğe bağlar. Kişi içsellikten ziyade dışarıda mutluluğu arayacak olursa nafile olur der. İçsel mutluluk tamamen zihinsel
"... İnsanlığın sosyal ve enternasyonal kurtuluşu için savaşım veren proleterler kadının ekonomik bağımlılığını ve insan soyunun yarısının esirliğe mahkûm olmasını kabul edemezler..."
Martin Eden
Yarı-otobiyografik roman türünde bir başyapıt.
Martin Eden KİMDİR?
Basit ifadesiyle; Kaba saba bir denizcinin sevdiği kıza duyduğu aşkı için giriştiği rafine bir yazarlığa uzanan bir yontulma hikayesi. Ancak bu basit ifade yeterli kalmayacaktır. Lakin kaba-saba konuşan/davranan sınıfına has bir
Dişil kişilik ve model aldığı kadınlık ideali, erkek toplumunun ürünleridir. Çarpıtılmamış doğa imgesi, ancak çarpıtılmış bir halde, kendi karşıtı olarak ortaya çıkabilir. Eril toplum, insani olduğunu iddia ettiği noktada, kadınları kendi düzelticisine dönüştürmekte ve kendini böyle sınırlarken aslında efendinin yine kendisi olduğunu açığa
“Adalet mi?” dedi. “Adalet bir kuruntudur. Ne bu kürede bulabilirsin onu, ne de başka birinde.” (sayfa 47)
Neil Gaiman’ın hayal gücünün zirvesi olarak görülen ve yazılmış en iyi çizgi romanlar arasında gösterilen Sandman serisinin 3. cildi “Düş Ülke”, ilk 2 ciltten daha farklı bir yerde konumlanıyor. İlk cilt Prelüdler ve Noktürnler’de (incelemesi
Her kitabında insana ve insana dair her şeyle yakından ilgili olan Ali Şeriati bu eserinde evlerimizin içine kadar ne kadar toplumun parçası olduğunuzu bize aşama aşama anlatır. Her düşüncesine katılmasamda haklı olduğu çok konu var.
En çok bilinen tiradı ile “Sizi rahatsız etmeye geldim.”
Eserin içeriği ve içeriğindeki konulara değinme
Alman Politikacı ve sosyalist yazar Bebel'in 19 yy sonlarına doğru yazdığı kitap, 4 bölümden oluşuyor.
Ilk bölümde, kadının Ilkçağ'daki konumundan bahsediliyor.
Aile biçimleri ve analık hukuku, Yunan mitlerinden de örneklendirilerek açıklanıyor. Ardından babalık hukuku kavramı da ele alınıyor. Hristiyanlığın tahakküm altına aldığı toplulukların