Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"...Mahkumiyetimizin ilk aylarında birbirimize öfkeyle bakan, küfür dolu sloganlarla sabah eden bizler, hapishane sakinleri, gerçekten sakinleştik, sükunete erdik. Bir yanda solun her fraksiyonundan gençlerin -bunca yıl sonra bize artık genç denilebilir mi, bilmiyorum- diğer yanda ülkücü ve akıncıların doldurduğu şu iki koğuş arasındaki karşılıklı saygı ve dostluğu dışarıda başaramadığımıza her gün binlerce kez pişman oluyoruz. İlk zamanlar itişip kakıştığımız hergele meydanlarında, revirde, yemekhanede yüz yüze baka baka sonunda kaş çatmalarımız gülümsemelere döndü, kinlerimiz yerini yarenliklere bıraktı. Nasıl bırakmasın ki, siz buradaki solcuları dinleseniz sol yanınız, sağcıları dinleseniz sağ yanınız sızlar. Herkesin farklı bir hikayesi var ama her hikaye ülke trajedisi üzerine... Meğer herkes yetimin hakkını yedirmemek için yola çıkmış, eline silah almış. Komünist yahut ülkücü, akıncı yahut inançsız, hiç fark etmiyor; darbeden evvel haksızlığa karşı çıkmanın adını 'vatan' koymuş, vatanı kurtarmak, mazlumun hakkını çiğnetmemek uğruna ölmüş ve öldürmüşüz. Şimdi hepimiz, inanınız efendim, haksızlıklara komünist veya faşist düşüncelerle değil insanlık adına karşı durmak gerektiğine inanıyoruz."
Sayfa 180 - KapıKitabı okuyor
Sen sen ol gafillerden olma
Ey nefsinden gafil ve nefsini bilmeyen cahil! O halde, başkasının marifetine nasıl tama- karlık yapıyorsun? Halbuki Cenâb-ı Hak sana, aziz kitabında nefsini dü- şünmeyi emrederek buyurmuştur: "Nefsinizde de birçok alâmetler var! Hâlâ görmeyecek misiniz?" (Zariyat: 21) Cenab-ı Hak senin necis bir damla meniden yaratıldığını zikrederek buyurdu: "(Kahr olası kâfir) insan! Ne nankör şey! (Bu kibir ve gurur nereden? Düşünmez mi?) Onu ya- ratan hangi şeyden yarattı? Bir nutfeden (meniden) onu yarattı da (insan) biçimine koydu. Sonra (ana rahminden çıkmak için) ona yolu kolaylaştırdı.. Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü. Sonra dilediği vakit onu tekrar di- riltecek..." (Abese: 18-22) Yine buyurdu: "Onun alâmetlerindendir ki, sizi top- raktan yarattı. Sonra da siz bir insan olunca çoğalıp ya- yılıyorsunuz." (Rûm: 20) "Sanır mı insan başıboş bırakılacak? Dökülen meni- den bir nutfe değil miydi? Sonra meniden bir kan pıh- tısı olmuş da Allah onu yarattı. Derken (insan biçimine) koydu." (Kıyamet: 37-38)
Reklam
Çok sevmiştim onu," dedi birden. Sanki bu cümle der­dini yeterince anlatmıyormuş gibi, yutkunup, "Çok sev­mek laf mı?" dedi peşinden. "Bu jilet izleri, bu otlar, bu şi­şeler ne ki!"
"Herhalde yine hiç paramız kalmadı, değil mi?" "Şöyle tarif edeyim: o kadar çok paramız var ki çalışmıyoruz ve o kadar az paramız var ki çalışmıyoruz."
Beşinci Mektup
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Reklam
Öyle şeyler var ki zihnimde bunları sahiden yaşadım mı yoksa benim kurguladığım şeyler mi ayırt edemiyorum.
Bir de şey hikâyesi var hani, İran şahı mı Hint imparatoru mu ne işte, Asya'da bir yerlerde biri sadrazamına demiş ki, "Bana kederli olduğumda sevineceğim, sevinçli olduğumda kederleneceğim bir cümle yaz." Sadrazam da şey yazmış işte: "Bu vakit geçip gidecek." Bu kıssayı ne zaman hatırlasam gerçekliği karşısında dehşete kapılıyorum. Bu vakit geçip gidecek, biliyorum, artık bunu bilmekten de nefret ediyorum Osman.
" Düşmanlarınız mı var? Güzel. Demek ki hayatta bir şeylerin mücadelesini vermişsiniz. "
Sayfa 274 - Altın Kitaplar
Biraz uzun bir alıntı ama bence buna değer.
"Amor intellectualis quo Murphy ipsum amat" Ne yazık ki öykümüzün "Murphy'nin Usu" diye adlandıracağımız şeyi tanımlayacak yerine gelmiş bulunuyoruz. Tanrıya șükür bu aleti gerçekte olduğu biçimde ele alacak değiliz, oldukça yersiz ve gereksiz bir tutum olurdu bu. Yalnızca Murphy'nin usunu duyumsayışı ve
Reklam
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme, Bir gelmemiş an için de feryat etme Geçmiş gelecek masal bunlar hep Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.Niceleri geldi, neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek, Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek, Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün... Zira senin üstünde de otlar bitecek
Suna anne ♡{
"Eğer yıllar geçse de unutmazsan beni, eğer ki günün birinde sana yapılanın başkasına yapıldığını görürsen sessiz kalma olur mu güzelliğim? Kurtar onu. Kurtarılması gereken çok can var. Ne pahasına olursa olsun kurtar onu. Bırakma kimsenin vicdanına, eline. Tut elinden söke söke al onu o cehennemden. Elim elinde Efsun. Önce onun için sonra benim için. Elim elinde. Bencil olma, o eli başkasına vermekten çekinme kızım tamam mı?
Sayfa 77 - İndigoKitabı okuyor
ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz...
Yaşamayı sevenimiz var mıdır, dersiniz? Yaşamayı sevmek mi? Sözü bile kulağınızı tırmalıyor değil mi? Hayır, biz okumayı, tartışmayı severiz; gelecekle ilgili düş kurmaya bayılırız... Demek oluyor ki biz yaşamı platonik, döl vermeyen bir seviyle , seviyoruz...
Üryan geldim gene üryan giderim Ölmemeğe elde fermanım mı var Ezrail gelmiş de can talep eyler Benim can vermeğe dermanım mı var Dirilirler dirilirler gelirler Huzuru mahşerde divan dururlar Harami var diye korku verirler Benim ipek yüklü kervanım mı var Er isen erliğin meydana getir Kadir Mevlam noksanımı sen yetir Bana derler gam yükünü sen götür Benim yük götürür dermanım mı var Karacaoğlan der ki ismin öğerler Ağı oldu yediğimiz şekerler Güzel sever diye isnad ederler Benim haktan özge sevdiğim mi var
Sayfa 155
Benim gibisini daha önce görmemişsin," dedi hayalet. "Hiç görmedim," diye cevap verdi Scrooge. "Ailemin diğer genç üyeleriyle de karşılaşmadın değil mi? Ben de gencim ama son yıllarda doğan ağabeylerimle dolaşmadın mı?" diye sordu hayalet. "Sanmıyorum," dedi Scrooge. "Ne yazık ki onlarla karşılaşmadım. Çok kardeşin var mı?" "Bin sekiz yüzden fazla," dedi hayalet. "Tüm ailenin geçimini sağlamak çok zor olsa gerek," diye geveledi Scrooge. Şimdiki Noel'in Hayaleti ayağa kalktı. "Hayalet," dedi Scrooge kuzu kuzu, "beni nereye götüreceksen götür. Geçen gece zorla götürüldüm ama dersimi aldım. Bu gece bana ne öğreteceksen hepsini anlamaya ve yararını görmeye hazırım."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.