Ömrümün en uzun, en bitmez yolculugunu yaşıyordum. Otobüsün penceresinden hızla akıp giden manzarayi, kayıp giden hayatıma benzettim. Akıp giden zamana dur diyemiyordum ve hayatım avuclarimin arasından kayıp giderken sadece izlemekle yetinmek zorundaydım. Yol boyuna o kadar ağladım ki, bir ara mola verdiğimiz otogarda kendime baktığımda ağlamaktan kıpkırmızı olan gözlerimi gorunce bir an kendime gelmem gerektiğini animsayip toparlanmaya calistim.