Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allâh-u Teâlâ'nın nimetlerinden biridir Psikiyatri bir doktorun bulunması, ilaçların bulunması ama kendi ürettiğin hastalığa ilaç ne yapsın . Sorun insanın kendisi olmuş . Et, kemik, ilik, kas vs bunlar üzerindeki hastalığı ilaç düzeltir de bakış sorunu, hayatı yanlış anlama sıkıntısı ve şımarıklık denebilecek hastalıklara psikiyatri ne yapsın. Nureddin Yıldız/ Mü'min Psikolojisi
Bizim adet elin kedilerine kadar gitmiş
- Tebrikler! Çok tatlı bir civciv bu. Kaç kilo doğdu... - Ne biçim soru bu? Ben bu civcivin annesi değilim... - Geleneksel sorudur bu. Yanlış anlama. Gerçekten çok sevimli bir civciv...
Can Çocuk, 30. BasımKitabı okudu
Reklam
Sakın yanlış anlama, kendimi yitirmiş değilim, sadece sende kayboldum o kadar.
Bir görüş saçma yerlere vardırıldığında kesinlikle yanlıştır; fakat bir görüşün sırf tehlikeli sonuçları var diye kesinlikle yanlış olduğu söylenemez.
Kediler ulaşamaz o da mundar olup gider Yanlış anlama da sokayım o anladığına ciğer
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zamandır, hiçbir kitap hakkında inceleme yazmamıştım. Gerçi bu hesabı sadece kendim için yaratmıştım en başında. Şimdi de bu incelemeyi gelecekte bunu yeniden okuyacak kendim için yazıyorum. Burası benim haritam, kendimi kaybettiğimde dolaşıp, kendimi kendime gösterdiğim bir yer. Bu zamana kadar başucu kitabım olacak bir kitap bulmamıştım.
Bhagavad Gita
Bhagavad GitaKolektif · Yol Yayınları · 2016300 okunma
Yahudiler tüm dekadanlığın karşılığıdır: onlar onu hayale varıncaya dek temsil etmek zorunda kalmış, oyunculuk dahisinin non plus ultra'sını kullanıp bu akımlarının içinden, yaşamı onaylayan tüm taraflardan daha güçlü olan bir şey yaratmak için tüm dekadan akımlarının başına geçmelerinin (-Paulus'nun Hıristiyanlığı olarak-) gerekli olduğunu kav- rayabilmişlerdi Dekadanlık Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın içinde bulunan ve güce ulaşmak isteyen türden, yani papazlar türünden olan insanlar için sadece bir araçtır: bu insan türü nün, insanlığı hasta etmeye ve "iyi" ve "kötü" ile "gerçek" ve "yanlış" kavramlarını ölümcül ve dünyayı yalanlayacak bir anlama getirmeye hayati ilgileri vardır. -
Yanlış anlama, azalmak yerine çoğalır ve artar ve bunun aynı şekilde artmaya devam edeceğini düşünmek için her neden vardır. Ve bu gidişle insanlar birbirlerini gittikçe daha az anlayacaklar.
"—Bak sakın sende yanlış anlama: Sızlanıyor değilim, hiçbirşeyden yakınmıyorum. Davacı değilim dünyadan."
Sayfa 20 - *selKitabı okudu
Reklam
Bugün bu memlekette kibar yer yok, sevgilim, düşmanla­ra ırzlarını satanlar var. Biz de onların içine girecek değiliz. Sen olup bitenleri bilmiyorsun. Beni dinle ruhum, palavranın hiçbir çeşidinden hazzetmediğimi bilirsin! Sözlerimi sakın yanlış anla­ma! Bir vatan kaybetmek üzereyiz. Bu felakette öncelikle bizim gibi yaşayanların büyük suçluluğu var. Biz, bu toprakların ni­ metlerinden bol bol yararlanmışız! Sonra, bizi bolluk, zenginlik, sefihlik içinde yaşatanlara, bu uğurda asırlardır perişanlık çe­ kenlere karşı hiçbir zaman vazifemizi yapmamışız. Bir vatan kaybediyoruz, karıcığım, bunun anlamını kavrayamadığına emi­nim. lnşallah, kavramana da meydan kalmaz. Ben Hindistan'ı, Siyam'ı, Mısır'ı, yani sömürgeleri hep dolaştım. Oralarda, yabancı üniformasiyle dolu, salonları, sarayları gördüm. lngiltere'de tanıdığımız subaylardan hiçbirisi, sömürgelerinde gördüklerime benzemiyordu. Londra'da insan olan bir binbaşı, Hindistan'da hayvan haline gelmişti. Bugün, lstanbul'da, seni bunlardan biri­siyle konuşurken görmeye bile katlanamam. Biz burada kalaca­ ğız, karıcığım, bu kırmızı yün kazağınızla siz burada oturacaksı­ nız. Sonuna kadar boğuşulacak. .. Zafer kazanılacak. .. Kılığımızı, kıyafetimizi o zaman düşünürüz.
- Abuşgar ne kadar uzakta? Yanlış anlama. Ben sadece dünyayı tanımak için soruyorum bunu. Bütün halkları ve ülkeleri öğrenmek istiyorum. - Altı gün ötede. Savar'a yakındır. - Savarlar bizden mi? - Bizden ama dilleri biraz farklıdır. Hızlı konuşurlarsa anlayamayız. Bazı kelimeleri de başka türlü söylerler. Hâlbuki aslında aynı kelimedir.
Sayfa 38
Bir başka nokta daha: öyle bir yarım kalmışlığımız var ki, bizim dramımız, trajedimiz, akıl almaz bir biçimde gelişiyor. Ayrıca bir trajedinin içinde olduğumuzun farkında bile değiliz. Çok güzel yaşayıp gittiğimizi sanıyoruz. İktidardaki adamlar da, bu sanıyı bütün millet adına dile getiriyorlar. Birkaç aydın dışında bunu anlayan yok gibi. İnsanlarımız, bu kötü yaşantıyı dile getirmenin "muhalefet yapmak" olduğunu sanıyorlar. Yapanlar bile muhalefet yaptıklarını sanıyorlar bir bakıma. Aslında bir yanlış anlama olduğu halde, anlaşıp gidiyorlar.
İnsanlarımız, bu kötü yaşantıyı dile getirmenin "muhalefet yapmak" olduğunu sanıyorlar. Yapanlar bile muhalefet yaptıklarını sanıyorlar bir bakıma. Aslında bir yanlış anlama olduğu halde, anlaşıp gidiyorlar.
Kemikleri dişlerle parçalamak yasaktı, ama sana serbestti. Sirkeyi höpürdeterek içmek yasaktı, ama sana serbestti. Asıl mesele, ekmeğin düzgün kesilmesiydi; ama bu işi üzerinden sos damlayan bir bıçakla yapıyor olman önemsizdi. Yemek artıklarının yere dökülmemesine dikkat edilmesi gerekiyordu, ama sonunda çoğu senin oturduğun yerin altında olurdu. Sofrada yalnızca yemekle ilgilenilmeliydi, oysa sen tırnaklarını temizleyip keser, kurşunkalemlerini yontar, kürdanla kulaklarını temizlerdin. Lütfen baba, beni yanlış anlama, bunlar aslında bütünüyle önemsiz ayrıntılardı, ancak benim gözümde müthiş yetkin biri olan senin bana koyduğun kurallara uymamanla benim için ezici olmuşlardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.