Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hikmet Boğa

400 syf.
9/10 puan verdi
Tek kelimeyle bir başyapıt. Yirminci yüzyılın ilk yılları... ABD oligarklarının oluşumu, sermayenin bir avuç insan elinde toplanıp yığılması sırasında insanların katlanmak zorunda bırakıldıkları, yazarın kendisinin de bu kitabı yazmak amacıyla bir süreliğine içinde bulunduğu insanlık dışı hayatlar müthiş bir gerçekçilikle anlatılmış. Baş karakter Jurgis Rudkuz, Dickens’ta rastladığımız, zamanın sıradan bir karakterinden öte, birçok sıradan insanın yaşamış olduğu birçok değişik olayın kendisinde yoğunlaştırıldığı bir tipleme olarak karşımıza çıkıyor ve bu yoğunlaşma ölçüsünde gerçeklikler önümüze seriliyor. Bu bakımdan Balzac’a benzetebiliriz. Cesur Yeni Dünya gibi bir paçavrayı göklere çıkarmış olan edebiyat dünyasının bu kitaba hak etmiş olduğu ilgiyi göstermemiş olması benim açımdan oldukça düşündürücüdür. Şikago Mezbahaları, zannediyorum ki dünya çapında gerçekçi romancılığın son kırıntılarındandır. Okunmazsa eksik kalınır diyebileceğim bir kitap. İyi okumalar!
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021913 okunma
Reklam
296 syf.
10/10 puan verdi
Kitapta, “İngiliz yüzyılı”nın kısa bir hikayesinden sonra “Amerikan yüzyılı”nın doğuşu ve gelişimi anlatılıyor. Dünyada son kırk yıl içerisinde ne kadar savaş, çatışma, darbe var ise hepsinin altından CIA, dolayısıyla ABD ve oligarkları çıkıyor. Mutlak gücün tek sahibi olma iddiasını sürdürebilmek için ABD’nin kirli oyunlarını isim isim, olay olay ortaya koyan bu kitap, bence, üniversitelerde ders kitabı bile olabilir. Gerçekleşmiş olayların perde arkalarını, gerçekleşmiş gibi gösterilenlerin dayandıkları hastalıklı politikaları gözler önüne seriyor. Gülbeddin Hikmetyar’dan Jimny Carter’a, Fethullah Gülen’den G.W. Bush’a kadar birçok kişi ve bunların işlevleri belgelere dayanılarak anlatılıyor. İyi okumalar!
Tanrıların Gazabı Kaybolan Hegomonya
Tanrıların Gazabı Kaybolan HegomonyaF. William Engdahl · Kaynak Yayınları · 201727 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
İstanbul. 1890’lı yıllar. Kitabın ismini almış olduğu Onikiler, bir kabadayı grubu. Üstte bunların çetrefilli işleri anlatılırken altta dönemin düzenini, yozlaşmışlığını, kurumlar ve kişiler arasındaki karmaşık ilişkileri okuyabiliyoruz. Dilin zaman içerisindeki tiplemelere ve olaylara bağlı evrimini de rahatlıkla ayırt edebileceğimiz bir kitap. Bir olaylar zinciri anlatılırken yazarın ikincil ve geçmiş olaylara giriş ve çıkışı neredeyse hissedilmiyor. Akıcılık hem olaylarda hem de anlatımda olunca okuduğumuzdan keyif alıyoruz. Çokça zamanın argo ve deyimleri kullanılmış. Yazarın dipnotlarına ek olarak açıklayıcı notlar var ama bu ikincilerin kitabın en arkasına konmuş olması okumayı bir ölçüde zorlaştırıyor. İyi okumalar!
Onikiler
OnikilerSermet Muhtar Alus · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202027 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Çeviri ve Yayınevi Faciası
Kitabın çevirmeni Çiğdem Hanım ile görüştüm. Kendisinin bu metinle hiçbir şekilde alakasının olmadığını ve yayınevine dava açıp, kazanmış olduğunu öğrendim. Böylece, akıl dışı olanı (Bir Hacettepe Mütercim-Tercümanlık mezununun böyle bir çeviriye imza atmış olmasını) silah zoru ile anlama durumumuz ortadan kalkmış oldu. :) Gece Kitaplığı’nın ise
Kısa Dünya Tarihi
Kısa Dünya TarihiH. G. Wells · Gece Kitaplığı · 202029 okunma
301 syf.
8/10 puan verdi
İdamlıklar, bir romandan ziyade tarihi bir belge. Nâzım Hikmet gibi, ipe sapa gelmez iddialarla içeri tıkılıp on iki yıl yatırılmış yazar, bu süre içerisinde karşılaşmış olduğu idam mahkûmlarının hikayelerini, ruhsal durumları ile beraber anlatıyor. Edebi yönü sadece zaman zaman ortaya çıkan ışıltılı anlatımlarla kısıtlı... Türkiye Cumhuriyeti’nde adalet anlayışını, işleyişini gözler önüne serdiğini göz önünde bulundurursak, bir Soner Yalçın ya da Ahmet Şık kitabı gibi, edebi yönü değil toplumsal görev yönü ağır basan bir kitap olarak değerlendirilebilir. İyi okumalar!
İdamlıklar
İdamlıklarKerim Korcan · Yalçın Yayınları · 198536 okunma
Reklam
331 syf.
1/10 puan verdi
Bir metni dilbilgisi bakımından ele almak, mutlak olarak yazarı hakkında olumsuz görüş bildirmektir... Konuşma çizgisi ya da tırnak kullanmadan, büyük harf kuralını yok sayıp sadece nokta ve virgül kullanarak yazmak metni karmakarışık bir hâle getirmekten başka bir işe yaramaz. Dilbilgisi denilen kavram kurallar bütününden başka bir şey değilse,
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,9bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle,
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
okumadan önce mutlaka, kısa da olsa, hayatını okumak gerekli. Ayrıca onun felsefesi hakkında bir ön bilgi sahibi olmak da kitabı okurken oldukça yararlı olur (Bu tür bir bilgi kitabın önsözünde olsa da eleştirel olduğundan, başka bir kaynaktan okunması daha faydalı olur).
Aşkın Metafiziği
Aşkın Metafiziği
, felsefe okumayanlar için, ‘felsefi metin’ denilince korkulacak cinsten değil. Oldukça anlaşılır ve karmaşık olmayan bir anlatımı var. Oldukça da kısa: 26 Sayfalık önsöz ve 13 sayfalık çeşitli denemelerden alıntı metinlerle beraber 80 sayfa. Her ne kadar Eros’u işin içine karıştırıyor, bir kavramın ruhundan bahsediyorsa ve karamsar dünyasını kitaba yansıtmış olsa da aşk kavramı hakkında değişik fikirlerin varlığını ve neler olduğunu öğrenmek açısından yararlı olabilir. İyi okumalar!
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Yapı Kredi Yayınları · 201913,3bin okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
Bir aydının gözünden savaş sonrası Anadolu insanının rezil yaşantısın anlatıldığı ve bunun suçunun Türk aydınına yüklendiği kitap bence gerçekten dokunması gereken yerlere dönüp bakmamış bile. Bunda Yakup Kadri’nin Atatürk’ün masasında bir yeri olmasının payı var mı, bilinmez. Yazar kitabın eleştirilmesine oldukça içerlemiş ve kahramanın ağzından
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,4bin okunma
100 syf.
2/10 puan verdi
Yazmış olmak için yazılmaz
İsmi merak uyandırdığı için aldığım bir kitap. Öyle ya, sanat üzerine ayrı, roman üzerine ayrı düşünceler. Öncelikle beklenti şu: Sanat üzerine söylenebilecek her bir sözün roman üzerine de uygulanabilmesi zorunludur. Çünkü roman da sanatın bir kolu olan edebiyatın içerisindedir. Yazarın çıkış noktası sanatın büyük bir çoğunluk tarafından
Sanatın İnsansızlaştırılması ve Roman Üstüne Düşünceler
Sanatın İnsansızlaştırılması ve Roman Üstüne DüşüncelerJosé Ortega y Gasset · Yapı Kredi Yayınları · 201772 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Şair olarak tanıdığımız
Cemal Süreya
Cemal Süreya
bu kez denemelerle karşımızda. Hakkında denemeler yazdığı Nâzım Hikmet, Orhan Veli Kanık, Can Yücel, Turgut Uyar, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar dışında birçok diğer şaire de yer vermiş. Bu denemeler, hiç şüphesiz, herhangi bir şiirden bir okuyucunun çıkarabileceğinden çok fazlasını (edebi akım, vezin, anlatım tarzı, köken, düşünce yapısı, dayanak ve çıkış noktaları vs.) çıkarabilenler yani edebiyatçılar için yazılmış. Şiire özel bir ilgisi olanların okumalarında büyük fayda olabilir. Benim gibi, şiiri sadece anlattığı kadarıyla algılayanlar (bazen onu da yapamayanlar) için de eleştirmenler, çevirmenler, Türkçe, resimli romanlar, kitap sözcüğü, deneme, lisede edebiyat dersi üzerine, çok keyifle okunacak, şahane bir Türkçe ile yazılmış denemeler de var. Hiçbir ilgi çekici yanı olmasa bile bir şairin düzyazıdaki becerisini merak edenler için de gayet okunabilecek bir kitap. İyi okumalar!
Türkçe Bilenin İşi Rast Gider
Türkçe Bilenin İşi Rast GiderCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 2018389 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
Kapitalist sistemde insanlar, sitemin kendilerinde oluşturduğu kabukta yaşarlar. Tüm öğretiler, eğitimler, duygular, topumsal yapılanmalar, kişisel ve toplumsal ilişkiler bu kabuğu sağlamlaştırmaktan, insanı sermayenin kölesi olmaktan başka bir amaca hizmet etmez. Sermaye, günlük olayların içerisinden kendi işine yarayabilecekleri alır ve kendi yararına onu işler. Yılmaz Güney bu süreci Mehmet Salpa aracılığı ile dile getiriyor. Yenilenmek, hiç durmadan kendini yenilemek yazarın en çok üzerinde durduğu kavram. En başta başlayan sorular kitabın sonunda bir bombardımana dönüşerek sol aydınının suçlanmasına varıyor. Kitabı, derin bir felsefi birikimin, sorunun kaynağını işaret ederek Türk solundan hesap sorması olarak algılayabileceğimizi düşünüyorum. Güçlü bir dil ve sıradışı bir anlatım tarzı, keskin ve dolaysız bir düşünsel iz sürmeyle birleşmiş. İyi okumalar!
Salpa
SalpaYılmaz Güney · Can Yayınları · 0617 okunma
438 syf.
·
Puan vermedi
Memed, bir karakterden çok bir yazgıyı ifade ediyor: Şeyh, ağa, bürokrat üçgenine sıkıştırılmış; komünizm korkusuyla, alelacele bir burjuva sınıfı yaratmak isteyen devletin adeta soyduğu ve ezilmesine göz yumduğu; ‘milletin efendisi’ olabilmesine asla izin verilmemiş, cahil bırakılmış Anadolu insanının yazgısı. Bu yüzden, köylülerin bir o tarafı, bir bu tarafı tutmasını, yanlış kararlar almalarını, düzenbazlara oy vermelerini, her türlü hurafeye inanmalarını yadırgamamalı. Tazran’a, onu eğitmeden, cep telefonunu anlatamazsınız. Eğer hileli birtakım işleriniz varsa da onu eğitmezsiniz. —-
İnce Memed 1
İnce Memed 1
, aşağıda alıntılanmış olan durumdan doğmuş gibi gözüküyor: “‘Bana bak kardaş,’ dedi, ‘insanların üstüne çok varmamalı. Öldürmeli, dövmeli, ama üstlerine çok varmamalı... ... İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerler, işte oraya değmemeli...’” (s. 159) —- Yasalarla ortaya konan ‘adalet’ düzeninin insan vicdanında zaman zaman yeri olmayabileceğini, insanın vicdan yasasının üstün gelip kararlar alabileceğini, Asım Çavuş gösteriyor. Diğer birçok yazarın da ele aldığı temel sorunları
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
, görkemli anlatımıyla sunuyor. İyi okumalar!
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,8bin okunma
208 syf.
5/10 puan verdi
Parlak fikir, beceriksiz yazar...
Parlak bir fikir, iyi bir kurgu ve güçlü bir anlatım (ikinci ve üçüncü bir arada) bir kitap hakkında olumlu görüş bildirmemiz için yeterlidir.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
için sadece parlak bir fikre sahip olduğu söylenebilir.
Ray Bradbury
Ray Bradbury
içinse, aklına gelen bir fikir sayesine yazar olmuş, dersek abartmış olmayız. Edebi olmak için aklın, mantığın sınırlarını zorlamak,
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,4bin okunma
160 syf.
1/10 puan verdi
Zoraki kitap
Her ne kadar alt başlık ‘Mutfağa Felsefi Bir Yaklaşım’ ise de kitabın felsefe ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bu yüzden yazarın ‘felsefe’ kelimesinin anlamını bildiğinden şüpheliyim. Sanırım her türden akıl yürütme kırıntısına bu adı vermiş. Bir kitapta sayfa başı ortalama kelime sayısı iki yüzün üzerindeyken, bu kitapta elli civarında gibi gözüküyor. Yüz elli sekiz sayfa kitap aslında ancak otuz beş kırk sayfaya sığacak kadar kelime içeriyor. Bir kaç yemek tarifi (artık malzemeleri Meksika’dan mı ısmarlanır, yerlerine Türk işi başka şeyler mi konur, bilinmez), bir kaç bilgi kırıntısından oluşan uzatılmış açıklamalar, anılar (çok gerekliymiş gibi) ve son bölümde yazarın kendi kitabının kendisi tarafından tanıtımı... Zoraki kitaplaştırılmış bir metin. Çok gereksiz, para ve zaman kaybı...
Saklı Lezzetler
Saklı LezzetlerLaura Esquivel · Can Yayınları · 201046 okunma
656 syf.
·
Puan vermedi
Devlet Ana ve Tarihi Romancılık
Tarih yeniden yazılabilir mi? Soruyu, tarih yeniden yorumlanabilir mi, şeklinde anlarsak
Kemal Tahir
Kemal Tahir
’i de büyük ölçüde anlayabilir ve geçmişteki olayları bize gösterilmiş olduğundan farklı olarak yorumlayabiliriz. Bu açıdan
Kemal Tahir
Kemal Tahir
tarihi yeniden yazmıştır dememizde hiçbir sakınca yoktur. Yazarın bu kitabı yazmadan önce araştırmalarını içeren üç bin sayfa not tutmuş olduğunu belirtmekte, doğru düzgün bir tarihi roman yazmanın zorluğunu ve tarihi roman yazma işinin ne kadar ciddiye alınmış olduğunu anlayabilmemiz açısından fayda vardır. Ertuğrul Bey liderliğinde küçük bir beyliğin imparatorluğa dönüşmesinin ilk adımlarını anlatan
Devlet Ana
Devlet Ana
’da geçen tarihi olayların tamamı tıpkı yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi gerçektir (Bundan tabii ki kitaptaki her olayın gerçek olduğu düşüncesi çıkmaz). Kitapta 1290 yıllarında Moğol istilasından nasibini almış Anadolu’nun içerisinde bulunduğu durum; zamanın dervişleri, ozanları, Ahi Teşkilatı, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu’nun durumu, yine Anadolu’daki tekfurlar hakkında önemli bilgiler var.
Kemal Tahir
Kemal Tahir
Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunu Osman Bey’in çok akıllıca yaptığı çok kritik bir seçime bağlıyor. Bu seçimi öğrenmek ve yorumlamak için kitabı okumalısınız. Ortaya, güçlü bir dil ve güçlü bir kurgu tarih ile harmanlandığında ne çıkarılabilirse o çıkmış:
Devlet Ana
Devlet Ana
İyi okumalar!
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20136,9bin okunma
359 syf.
8/10 puan verdi
Kıtadaki ilk katliamı gerçekleştiren ve sonradan oğlu en büyük köle tüccarı olan Kristof Kolomb’un kıtaya ayak basmasından 1970lere kadar izi sürülen acımasız ve insanlık dışı bir sömürünün kitabı. Gümüş, altın, şeker, kauçuk, baharatlar, bakır, demir, petrol... İspanya ve Portekiz’e kıta için işgücü (köle) desteğini Afrika’dan Hollanda sağlarken İngiltere de bu iki ekonomiyi çalıştırmıyor, iğneden ipliğe herşeyi satarak Amerika’nın çalınan tüm zenginliğinin kendine akmasını sağlıyor. A.B.D.’nin kurulması sadece sömürünün öznesini ve çağın gereksinimlerine göre ürünlerini değiştiriyor. Latin Amerika için ‘kahramanlar mezarlığı’ denmesinin sebepleri bu kitap ile oldukça net olarak anlaşılabilir.
Latin Amerika'nın Kesik Damarları
Latin Amerika'nın Kesik DamarlarıEduardo Galeano · Sel Yayınları · 2015537 okunma
Reklam
113 syf.
·
Puan vermedi
Bu biraz ölümden korkanla korkmayanın, etin değil ruhun donukunuşunu hissedenlerin destanıdır. Biraz da kayıtsız şartsız ölüme bile meydan okuyan onurla mutlak sevgiden doğan fedakarlığın boğuşmasıdır. Yaşar Kemal, bir yandan şu veya bu şekilde, onurlu bir hayata leke sürdürmemek için insanların yapabileceklerini, belki de yapmak zorunda olduklarını gözler önüne sererken diğer yandan düşünmeden konuşmanın ve davranmanın bir insanın hayatını nasıl yerle bir edebileceğini gösteriyor. Bu küçücük kitaba töre ile ilişkilendirerek hemen herkesin içerisinde kendinden bir parça bulabileceği bir his ve kavram çeşitliliği sığdırmak gerçekten büyük bir ustalık.
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Adam Yayınları · 200727,4bin okunma
410 syf.
·
Puan vermedi
Baş belası ülke: ABD
Konusunda uzman kişilerin belgelere dayanarak hazırlamış olduğu metinlerden oluşan, Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları kitabının 3. cildi. Vergi kaçaklarının en yoğun olduğu ülkelerden bir de Amerika Birleşik Devletleri’dir. “...örneğin bir kilo tuvalet kağıdı Çin’den 4.121,81 dolara ithal edilmiş, Çek Cumhuriyeti’nden tanesi 972,98 dolara plastik kova, Rusya’dan parça başı 364 dolara bisiklet lastiği alınmıştır... Amerikan menşeli buldozerler Venezuela’ya 387,83 dolardan satılmış, Trinidad ABD’den tanesi 1,20 dolardan prefabrik bina almıştır. Bu araştırma çalışması ABD hükümetinin sadece transfer fiyatlandırması yoluyla 1998-2001 yılları arasında 175 milyar dolar vergi kaybına uğradığı tahmininde bulunur.” Tarihin eski olması kimseyi aldatmasın, yöntem budur ve kullanılmaya devam edilmektedir. Bunun dışında, uyuşturucu, islami terör, CIA, bankalar, bireyler, şirketler ve kamu kuruluşları bağlantıları; Çin’in Afrika petrolleri üzerinde hakimiyet kurmasını yasadışı engelleme çalışmaları, az gelişmiş ülkelerin sömürülmesinin yöntemleri, devlet (ABD) eliyle hasır altı edilen dosyalar, Irak petrollerinin yağmalanması... O kadar çok tanıdık isim var ki...
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3Steven Hiatt · April Yayıncılık · 2009189 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
İkigai... “1- Ufaktan başlamak 2- Benliği bırakmak 3- Ahenk ve sürdürülebilirlik 4- Küçük şeylerden sevinç duymak 5- Şimdi ve burada olmak Bunlar birbirlerini dışlamadığı gibi bütünü kapsayıcı değiller ve belirli bir düzenleri, hiyerarşileri de bulunmuyor.” “Kodavari, bireyin sarsılmaz bir biçimde bağlı kaldığı kişisel bir
İkigai  Japon Yaşam Sanatı
İkigai Japon Yaşam SanatıKen Mogi · Kuraldışı Yayınları · 2018243 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
Haziran 1926, İzmir Suikastı... Kara Kemal: “... Bu anda yüzüme vuran darağacı gölgesi, suikast suçlusu olduğumdan değildir Emincim... Büyük suçun gölgesidir bu... Tarihin örneğini yazmadığı kurtlar boğuşmasına girip yenik düştük. Kurtlukta düşeni yemek kanundur.” . Bir tarafta her türlü zorbalığı sırtını iktidara dayayarak yapmış, yapmaktan çok
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,454 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
“Herhangi bir biçimde, herhangi bir yerde bizim de haklı olduğumuz duygusu oluşmadıkça başkaldırı olmaz. İşte bunun için başkaldıran köle aynı zamanda hem evet hem de hayır der.” “Doğaüstü başkaldırı ise insanın kendi koşulunun ve bütün evrenin karşısına dikilmesidir. İnsanın ve evrenin erklerini yadsıdığı için doğaötesidir. Köle, durumu içinde kendisine verilen koşula karşı çıkar; doğaötesi başkaldıransa insan olarak kendisine verilen koşula.” “başkaldırıyorum öyleyse varız.” Doğal ve doğaötesi başkaldırının ‘öldürme’ (de Sade), hatta ‘yasal öldürme’ (Fransız Devrimi) olgusu ile beraber oldukça geniş bir tarihsel yelpazede izini sürüyor. Başkaldırı insanın doğasında var mıdır?!
Başkaldıran İnsan
Başkaldıran İnsanAlbert Camus · Can Yayınları · 20152,633 okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
“Ve benim Morg Sokağı maymununun inebileceği bir şömine bacam da yok.” (s.16) Edgar Allan Poe’nun hikayesindeki Morg Sokağı ‘gorili’ bacadan değil, pencereden girmiştir. Kaldı ki koca goril, kendisinin oraya sokuşturduğu küçücük bir kadının tıkamış olduğu bacadan sığmaz! En başta bu, kolaylıkla, hikayeyi okumamışlara yapılmış büyük bir saygısızlık olarak algılanabilir. a- Hafızası Eco’yu yanıltmıştır, b- Karakterin hafızası ile ilgili bilgi vermek istemiştir, c- Çeviri hatalıdır. Bana göre bu bir hatadır (a). Bir gazetecinin ve bir gazetenin nasıl olmaması gerektiği ana temasının altında Mussolini’yi merkeze koyarak gladio, NATO, CIA, P2 (Propaganda Due), mafya, Vatikan ilişkilerine değiniyor. Oldukça sürükleyici...
Sıfır Sayı
Sıfır SayıUmberto Eco · Doğan Kitap · 20151,117 okunma