Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emel özcan

Emel özcan
@Psk_emelozcn
Sıkı Okur
Psikolog
Yüksek lisans
İstanbul
25 Şubat 1989
49 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı. Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı.
Reklam
Kendinle birlikte beni de mahvettin. Senin bedeninle birlikte benim ruhum da mezara girecek. O zaman ben yaşıyor sayılmayacağım.
Emellerimizle birlikte ıstıraplarımızı da gizli tutmalıydık.
Sayfa 345Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına sonra aşkla yeşerir. Kulak verin umudun sesini duyabiliyor musunuz?
Reklam
Unutmamıştı nerede olduğunu, ama çevresinde olup bitenden kopmuştu.
Bizi seviyorum
Belli ki çok koşmuşuz Belli ki yorulmuşuz Belli ki soluk soluğa kalmışız Yuvarlanmışız Ayağa kalkmışız Usanmış, uslanmışız El ele tutuşmuşuz Kucaklamışız hayatı Nasıl nereden gelirse İyilik ve kötülük Hepsine koca bir selam çakıp Yola devam etmişiz Yol uzunsa bizimdir Gidilecek ne yol varsa Hepsi kabulümüzdür demişiz
Sayfa 145Kitabı okudu
Gülerek, sohbet ederek dalgalanan bir insan kalabalığının ortasında ben kendi kendimi arıyordum, içimdeki o yitik insanı arıyordum,idrak edişin o büyülü sürecinde yılları yoklayarak gerilere gittim. Hayatımın tozlanıp körelmiş aynalarında ansızın tümüyle yitik şeyler beliriverdi.
Doğan her çocuğa dünya açık bir çektir. Büyüdüğü zaman bazıları nakit öder borcunu, bazıları karşılıksız bir çek sunar dünyaya; bazılarına ise haciz gelir, kendi varlıklarını satarlar ödemek için borçlarını.
"aşk zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değildi. Aşk, yol kenarında beklenmedik şekilde açan bir çicekti."
Reklam
Sırılsıklam bir gökyüzü çıktı ağlardan Masmavi bütün balıkçılar
Ben kendim, bu şehirden gidemem. Bütün mümkünüm çarelerim kesilmiş. Ama böylesi bir dünyada da sevinemem. Hayal kurarım hayal. Işıklı, sevinçli, çiçekli, kimsenin kimseyi sömürmediği, kimsenin kimseden korkmadığı, kuşkulanmadığı, kimsenin kimseye düşmanca bakmadığı bir dünyanın hayalini kurarım. Kimsenin kimseye diş gıcırdatmadığı bir dünya... gönlü gani bir adam sayarım kendimi. Bu kadarı bile bana yeter, bu kadarı bile beni mutlu eder
Ne kadar hüzün geçmişse dünyadan Ne kadar acı geçmişse yaşayacağız Hepsini yeniden,bir bir dünyada Dünyadan ve dünyayla sana sığınırım Acılardan ve hüzünlerden değil Kaçmalardan ve korkulardan değil Çünkü bir güçtür sıcaklığın kollarıma
Hayat mucizeleri sevse de, gerçek mucizeler konusunda cimri davranır.
Bazı şeyler için zaman şimdidir. Öncesi erken, Sonrası ise geçtir...
Gün olur Gün olur,alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda Şu ada senin,bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Dünyalar vardır,düşünemezsiniz; Çiçekler gürültüyle açar; Gürültüyle çıkar duman topraktan. Hele martılar,hele martılar, Her bir tüylerinde ayrı telaş!.. Gün olur,başıma kadar mavi; Gün olur,başıma kadar güneş; Gün olur, deli gibi...
Reklam
Ne yapacağımı düşünüp durmak, yapmaktan daha fazla yoruyordu beni. “Yap kurtul!” dedim. Yapamadığım her şeyin mezarıydı artık zihnim. Ben de tuttum sevdim. Çocukken de kötüydü zaten matematiğim. Bu yüzden hesapsız, rakamsız ve sorgusuz sevdim. Sahip olduğum en değerli hazinemi serdim ayaklarının altına. Hayallerimi... Ona hayallerimi gösterdim. Böylece ele geçirildim.
Gece ve Yas Bir köşeye büzülüp Böyle susmazdım ama Kapılardan süzülüp Gece doldu odama. Bir yağmur ince ince Çarpıyor şimdi cama Hasret kaldım sevince Korku yüzümde yama. Dalarken gözümde yaş Ben böyle sonsuz gama Artıyor yavaş yavaş Damlardaki ağlama
Öyle çabuk geçiyor ki günler Hele sen de bir bak hayatına. Daha dün doğmuşuz sanki. Yeni okula başlamışız, Yeni sevmişiz. Öyle çabuk geçiyor ki günler. Hele sen de bir bak hayatına. Yarın bitecek sanki her şey. Yarın ölecek gibiyiz. Daha doymamışız yaşamasına. Günlerimiz dün bir, bugün iki. Sakın bir şey bırakma yarına. Yarın yok ki.
Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin. İşte beni teselli eden budur. Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün.
Sonra birden sağır oldum. Sesim de kısıldı. Herhalde çok bağırdığım içindi bu. Önümdeki yol dalgalanıyor, ağaçlar devriliyor, evler yıkılıyordu. O korkunç sessizlik içinde, bazen gökyüzünde bulutların hortum hortum birbirine girdiklerini, bazen de herkesin ağzı yüzü oynadığı halde seslerinin hiç çıkmadığını görüyordum. O arada çırpınıyor, ellerimi tutan başka ellerden kurtulmaya çalışıyordum. Ama ne ellerimi tutanların kim olduğunu biliyordum ne de avlu kapısında toplanmış o kalabalığı görebiliyordum.
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitapları severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı,manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitapların arkadaş olmuştu. Fakat bu yetmiyor. Şiirlerimde de gördün ki kitaplara rağmen çok ıstırap çektim. Çünkü candan bir insanın yoktu. Sen benim yarım kalan tarafımı ikmal edeceksin
Reklam
İyilik,iyileştirir çünkü. Yaralı insanlar daha yardımseverdir bu yüzden. Kendi yaralarını, başkalarının yaralarına merhem olarak iyi etmeye çalışırlar. Ne var ki başkasına iyi davrandığı kadar kendine karşı merhametli olamaz çok zaman. Başkasına etmediği zulmü kendine eder. En çok kendisine karşı acımasızdır. “Hakan Mengüç”