Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ruhunuzu düzensiz biçimde keserken, paçavralarınızı balkonlara asarken, güzergahlarınızı çizerken sizi asla şaşırtmaz mı, kendi öfkeniz, küçümseyişiniz, iğrençliğiniz sizi asla şaşırtmaz mı? Sizi anatomik salondan ve coğrafya haritasından dışarı çıkartacak, şiddetli bir coşkunuz hiç olmadı mı; bağırsaklarınızı saklamak ve çizilmiş dünya atlasınızı yırtmak için vahşi bir istek hiç mi duymadınız?
Hamlet’in TavsiyeleriKitabı okuyor
Duygularınızın sizi ele geçirmesine izin vermediğiniz kadar insansınız! Öfke, nefret, kıskançlık, hayal kırklığı... Bu duyguların kontrolü ele geçirip hemen bir davranışa dönüşmesini engelleyebiliyorsanız gelişirsiniz. Peki ya aşk, sevgi, ümit... Bunların da davranışa dönüşmemesi mi gerekir. Evet, dönüşmemeli!
Reklam
Aydın
Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka giy­mek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim al­dıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır.
Onlara dedim ki, ölüm sizsiniz Hiçbir Tanrı iyi yapamaz sizi Hiçbir kötülük utandıramaz Her cümleniz bir çocuk tabutu Her annenin ağıtı baş yastığınız Babaları çoktan gömdünüz Çocuklarının koynuna Bütün mezarlar varoluş tahtınız Eyvah ki her gün biraz daha zalim Kapanmayacak açlığı ruhunuzun Hepimizin hayatını utanca çevirdiniz.
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Taze bir yara ağzı gibiyim bugün. Kendime kan, kendime acı. Baştan başa sızı.
“Bütün bu ‘siz’ler, ‘iz’ler, ‘uz’lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda ‘sen’ diyemeceğim biriyle bir daha konuşmam. Ne dersin(iz)?” “Galiba sizi anlıyorum.” “Yanılıyorsun. ‘Siz’ anlanamaz, ‘sen’ anlanır. Bazı kitaplarda ‘sizi seviyorum’u okuyunca gülerim. Sanki ‘siz’ sevilirmiş! ‘Sen’ sevilir, değil mi?”
Reklam
Sevgili İnsanlar, Açıkçası, birbirinizi gebertmeniz kesinlikle umurumda değil. Evrensel olgunluğun en alt mertebesine bile ulaşa- mamış bir sürü olduğunuz için ilgi alanıma girmiyorsu- nuz. Yine de, ne yazık ki doğam gereği en sadık dostunuz olarak size kim olduğunuzu söylemek benim görevim. Sizler insan değil, birer silahsınız. Tetikleriniz var. Bedenlerinizin her noktası tetiklerle dolu. Zihinleriniz tetiklere boğulmuş. Sizi ateşlemeden size dokunmak ya da sizinle konuşmak mümkün değil. İstediğiniz kadar birbirinizi bombalayabilir, birbirinize mayınlı tuzaklar kurabilir ve birbirinizi uykularınızda vurabilirsiniz. Ne istiyorsanız yapın! Ama bu kan kokusuna bir çare bulun çünkü artık nefes alamıyorum. Köpek
Sayfa 153Kitabı okudu
Midemde öğle yemeği, ensemde güneş, aklımda aşk, ruhumda telaş ve kalbimde de bir sızı vardı..
-Öyle işte, elim titriyorsa, daha önce hiç sizinki kadar zarif bir el tutmamış olmamdandır. Kadınlardan oldum olası uzak kaldım; yani kadınlara hiç alışık değilim; hep yalnız­dım... Onlarla nasıl konuşulacağını bile bilmem. İşte şimdi de bilmiyorum... size saçma sapan bir şey söylemedim ya? Öyleyse lütfen doğruca söyleyin; sizi temin ederim, hiç alın­gan değilimdir..
Çoğu insan statiktir. Bundan bir yıl sonra, muhtemelen bugünküyle aynı halde olacaklardır, aynı şekilde davranacaklardır. Ama sürekli akış halindeyseniz, kişisel gelişim ile (ya da öyle demeyi tercih ederseniz kendini- keşfetme ile), sizi hangi rafa koymaya çalışırlarsa çalışsınlar başarısız olacaklardır.
Reklam
SEBİR DAĞI İLE İLGİLİ BİR RİVAYET
"Nakledilmiş ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mekke'den hicret ettiği ve küffarlar takibe çıktıkları vakit, Sebîr namındaki dağa çıktılar. Sebîr dedi ki: Ya Resûlallah, benden ininiz! Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni tâzib (azap) eder. Onun için korkarım." Cebel-i Hıra çağırdı: Ya Resülallahi ileyye
Sayfa 329 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Öndöz
"Başarıyı amaçlamayın; bunu ne kadar amaçlayıp hedef haline getirirseniz, elinizden o kadar kolay kaçırırsınız. Mutluluk gibi başarı da kovalanamaz: Kendisi ortaya çıkmalı ve bu sadece insanın kendisinden daha büyük bir davaya bağlanmasıyla veya insanın kendisi dışında bir insana tesliminin yan etkisi olarak gerçekleşebilir. Mutluluk kendiliğinden ortaya çıkmalıdır ve aynısı başarı için de geçerlidir; onu önemsemeyerek ortaya çıkmasına izin vermelisiniz. Vicdanınızın size dikte ettiğini dinlemenizi ve bunu bilginizi en yüksek seviyede kullanarak takip etmenizi istiyorum. Bu sayede uzun vadede bunu görebilirsiniz. Uzun vadede başarı sizi takip edecektir çünkü onu düşünmeyi unuttunuz."
“Aydın olmak, modaya uygun elbise, şapka ve kolalı gömlek giymek değildir. Aydın kesim, bir milletin beyni gibidir. Millet sizi iyi bir öğrenim gördükten sonra, bir maaşa konasınız, akşamları kahvelerde iskambil veya domino masasının başına geçip eğlenesiniz diye okutmamıştır. Bunu böyle yapanlar, gerçek aydın değildir. Bunu yapanlar, aydınların
Ey iman edenler! Allah için adaleti (hakkı) ayakta tutan (hâkimler), adalet timsali şahitler olun. Bir kavme duyduğunuz kin, sizi adaletten sapmaya sevk etmesin. Adil davranın,takvaya daha yakın olan da budur. Allah'a karşı takvalı olun. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Sayfa 107
Hiç kimse bilginizin şafağında yarı uykuda beklemekte olan dışında bir şey bildiremez size. Tapınağın gölgesinde, müritleri arasında yürüyen öğretmen, bilgeliğinden değil, inancından ve şefkatinden verir. Gerçekten bilgeyse, sizi kendi bilgelik evine girmeye çağırmaz, kendi aklınızın eşiğine götürür. Gökbilimci size uzayı nasıl kavradığından söz edebilir, ama kendi kavrayışını size aktaramaz. Müzisyen size bütün uzaydaki ritmin şarkısını söyleyebilir, fakat size ritmi yakalayan kulağı ve yankılayan sesi veremez. Sayılar biliminde hünerli birisi size ağırlık ve ölçü diyarlarından söz edebilir, fakat sizi oralara götüremez. Çünkü bir insanın bakışı kanatlarını bir diğerine ödünç veremez.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.