Hasan Kılıç / Çekmece
Dünyanın neresinde ve hangi zamanda olursa olsun; cinsiyet ve statü farketmeden tüm insanların yaşadığı ortak hisler vardır. Korku ve umut gibi. Çaresizlik ve yalnızlık boynumuzu bükse de, hep azimli ve güçlü olma mücadelesi veririz. Farklı yerlerden farklı insanların benzerlikleri değişik açılardan okurlara sunulmuş #Çekmece kitabında. On bir öykü barındıran Çekmece’yi bitirdiğinizde, hayatı bir çok açıdan tekrar gözden geçirmeye, korku ve umutlarınızı düşünmeye başlayacaksınız.
Anne karnındaki bir bebeğin annesine güç vermesine, “yanındayım” demesine tanık olacaksınız.
Bir köpeğin ölümüne sebep olan adamdan öcünü alacağına yemin eden Cemal’in sonu “kim haklıydı şimdi?” dedirtecek.
Bir satranç taşı bana ne öğretebilir demeyin. Bu öyküden alınacak derslerin çok güzel olduğunu düşünüyorum.
Aşkı anlatmak için labirent kelimesi sizce de çok uygun değil mi? Leyla’nın, kendi labirentinde mücadele ederken yaşadıklarına üzüleceksiniz ama belli etmeyin hiç hoşlanmıyor.
İzmir Narlıdere’ye gittiniz mi? O güzelim yerleri Feraye ile dolaşmalı, mis gibi zambak kokusunu alıp Feraye ve eşinin buruk öykülerine eşlik etmelisiniz.
Doğu Ekspresi’ne binince Nehir’e benden selam söyleyip kucaklayın. “Yalnız değilsin” demeyi unutmayın. Ben öyle yaptım.
Bütün öyküleri birbirinden keyifli olan bir kitaptı ama Doğu Ekspresi ve Everest Dağı ayrı bir etkiledi beni. Sizlerin de okumanızı çok isterim.
Keyifli okumalar…