Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
1919 yılı Mayıs'ın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm:
(...)Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca
''Kürtler hem karakter hem görünüm olarak Türklere benzemezler.
Türklerin 'yumuşak' yüz ifadelerinin aksine Kürtler sert bakış ve ifadeye sahip olmakla beraber uzun boylu ve güçlü bir yapıya sahipler.
Esmer dedikleri bu halk arasında şaşırtıcı düzeyde mavi gözlüler var.''
- V. Levitsky I. Dünya Savaşı K.Cephesi Anıları 1914-1917
Mutluluğumuzu kendimiz yapar ya da buluruz.
Schopenhauer nedir? Kimdir diye sormuyorum nedir bu adam? Schopenhauer, her şeyden önce felsefenin başkaldırısıdır, bu başkaldırının arasından sızan gülüşüyle. O korkunç resmin arkasında yatan ıstırap infaz mangasının iyi niyetli yol göstericisidir. Schopenhauer olmak yürek ve zekayı aynı kulvarda
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 40. kitap oldu. Öncelikle gerek bu sitede gerekse başka yerlerde Dünya'ya Düşen Adam ile ilgili olumsuz yorumlar yapıldığını gördüm. Bunun temel sebebi kitabın okurlar tarafından anlaşılamamış olması. Fakat kitabın anlaşılamamış olmasının sebebi, tabii ki yazarın beceriksizliği değil, tamamıyla
VAROLUŞÇULUK VE BULANTI ÜZERİNE YAZILMIŞ BİRKAÇ MAKALE DERLEMESİ AYRICA BENİM BİRİCİK BULANTIM
(sonuna kadar okuyana sürpriz var)
Kısıtlı zamanım yüzünden usta yazarların(:D) yaptığı gibi ucuz metinlerarasılık numaralarından birinin yapıp kendi incelemelerimden bazı kısımları buraya da ekleyeceğim. Postmodernita bunu gerektirir çünkü. Bir çünkü
*
Bugün 19 Mayıs 2019;
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsun’a çıkışının 100.Yılı!
Bugün Paşamın Doğum Günü... Kutlu Olsun!
*
100 Yıl geçmiş olmasına rağmen birileri tarihten ders almamış olacak ki Sayın ÖZAKMAN bizlere bir hatırlatma yapmış!!
Tarihten ders almazsanız;
Tarih size çok güzel dersler verir!!
Bizim tarihten anladığımız, tarihten
100 temel eser arasında yer alması gereken hatta ülkemizde lise müfredatına dahil edilmesi gereken şaheser. Çünkü gerçekten de gelecek kuşakların, genç nesillerin ufkunu açarak ve onlara ilham vererek gelecekte ülke olarak bize çok büyük başarılar getirme serencamına temel olabilecek son derece önemli ve değerli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu
Kim diyormuş öğretmenlerde kalp yok? kim öğretmenlerin, kılı kırk yaran, fosilleşmiş, ruhsuz kimseler olduklarını söylüyormuş? Yalan... yalan! Bir çocukta hayli zaman çalışıp da ortaya çıkarılamamış yeteneğin bir an gelip ansızın uç verdiğini, çocuğun tahtadan kılıçlarını, sapanını, okla yayını ve bütün oyuncaklarını nasıl bir yana bırakarak bilip öğrenme yolunda ilerlemek için çaba harcadığını, yoğun çalışmalarla henüz yontulup işlenmemiş tombul ve al yanaklı bir oğlanın, nasıl narin, vakur, neredeyse dünya nimetlerine sırt çevirmiş birine dönüştüğünü, yüzünün nasıl daha yaşlı ve maddilikten uzak bir görünüm kazandığını, bakışlarına nasıl daha derin, amacından daha emin bir ifadenin gelip yerleştiğini ve kanı giderek çekilen ellerine zamanla nasıl bir durgunluğun çöktüğünü gören bir öğretmen sevincinden deliye döner, gururundan içi içine sığmaz. O körpe yaratıkların doğasındaki hoyrat gücü ve tutkuları dizginleyerek söküp atmak, bunların yerine devletçe saptanmış sıradan ideallerin fidelerini dikmek bir öğretmenin hem görevi, hem devletçe kendisine buyur edilip verilmiş mesleğinin yükümlülüğüdür. Şu anda halinden memnun ve çalışkan kaç memur ve vatandaş okul denen kurumların bu yoldaki çabaları olmasaydı kararsızlık içinde bocalar, bir fırtına gibi oradan oraya esip durur, hayallerle uğraşan biri olup çıkardı kim bilir.
“1919 Yılı Mayısı’nın 19.Günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüm: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her taraftan zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes antlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı’nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda…Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Ordunun elinden silahları, cephesi alınmış ve alınmakta…İtilaf devletleri , ateşkes hükümlerine uymaya gerek görmüyorlar. Her tarafta, yabancı subay ve görevlilerle özel ajanlar çalışmakta. Bundan başka, ülkenin her tarafında Hıristiyanlar gizli, açık, özel istek ve amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak ve devletin bir an önce çökmesi için çalışıyorlar.
Durumun dehşet ve korkunçluğu karşısında, her yerde, her bölgede birtakım kişiler tarafından bu duruma karşı kurtuluş çareleri düşünülmeye başlanmıştı.” •Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bütün İstiklal kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyorum.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.🇹🇷🇹🇷
Gözlerimizde öyle çok görüntüler akıp gitmiştir ki yalnız biri aklımızda kalmıştır, kumulların, güneşin, sessizliğin gerçek ağırlığını taşıyan bir görünüm...
Merhabalar Efendim....!!
Kahveleri Hazırlayın...!
{Ç News} Kitap Fuarı Özel Yayını Başlıyor...!
Kocaeli kitap Fuarı ve Ben adlı Yazıma Hoş Geldiniz :)
Uzun ama çoook uzun bir yazı oldu baştan belirteyim. Normalde bu kadar uzun olmayacaktı. Ne ara uzadı bende bilmiyorum.. :)
Fuar'a iki defa gittim. İlkin de 2 saat, ikincisin de 4 saat
"Özgür ve önyargısız bir kafanın hiç kimseye
aldırmaksızın elini değdirdiği her şey, artık
çoktan eskimiş tasarımların kafesinde
yaşayan bir dünya için yepyeni bir görünüm
kazanır."
Daha önce Hüseyin Nihat Atsız'ın Bozkurtlar ve Ruh Adam romanlarını okumuş ve oldukça sevmiştim. Ruh Adam kitabındaki şiirleri okuyunca Atsız'ın diğer şiirlerini de okumayı çok istemiştim. Kısmet bugüneymiş. Kitabımız Hüseyin Nihal Atsız'ın Yolların Sonu isimli şiir kitabı. Atsız'ın aşk şiirlerindeki coşkusu Türkçülük şiirlerinde bol miktarda var.
1919 yılı Mayıs'ın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm:
...
Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatlarının derdine düşerek, ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı.
Sayfa 1 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu