iş gören, işi çeviren düşüncedir. Çünkü zayıf ve bulanık tek bir düşünce, binlerce insanı ve onca âlemi tutsak etmededir. Düşüncelerin sonsuz olduğu yerde gör sen o düşüncelerin azameti ve ihtişamı nedir, nasıl düşmanı alt eder ve ve nice âlemlere hükmederler! İşte açıkça görüyoruz. Ovaları kaplamış sınırsız yüz bin şekil (suret, insan) sayısız bir ordu, tek bir kişinin tutsağıdır ve o kişi de cılız bir düşüncenin esiridir! Onların hepsi de böyle tek bir düşüncenin tutsağı oluyorsa, ya kutsal ve ulvî o büyük düşünceler nelere kâdir olmaz! Şu hâlde önemli olanın düşünceler olduğunu artık iyi biliyoruz. Şekillerse, düşüncelere boyun eğer ve düşüncenin düşünceden yoksun âletleri olurlar. Onların önemi yoktur ve cansız varlıkları andırırlar. Sadece şekli dikkate alan kimse de, aynen cansız varlık gibidir, onun mânâ âleminden nasibi yoktur. Görünüşte yaşlı ve hatta asırlık bir ihtiyar olsa da, gerçekte o bir çocuktur ve âkil bâliğ değildir.