Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Okur musunuz bilmem, lakin yazdım.
Okur musunuz bilmem lakin yazdım. İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :) * Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım. Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Felsefenin Kısa Tarihi
Felsefenin Kısa TarihiNigel Warburton · Alfa Yayıncılık · 20206,9bin okunma
1256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Bazı kitaplar vardır okuyup bitirdikten sonra o kitabı çok beğenirsiniz ama o kitaplar da sizi etkisi altına o kadar kuvvetli alır ki sizin başka bir kitabı beğenmenizi adeta engeller, her yeni bir kitabın konusuna bakınca, sayfalarını açıp kokusunu içinize çekince ve kitaba başladığınızda size sürekli kendini hatırlatır ve bunlarla beraber de
1Q84 (Tek Cilt)
1Q84 (Tek Cilt)Haruki Murakami · Doğan Kitap · 20163,421 okunma
Reklam
183 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap okuyan her okurun içinde az da olsa yazma isteği oluşur. Yazma işi ise göründüğü kadar kolay değildir. Son yıllarda ülkemizde yazarlık atölyeleri artmakta, 'yazar olabilirsin' tarzı kitaplar çok okunmaktadır. Genelde bu tür kitapları okuduğumuzda 'herkesin yazar olabileceği" vurgusu yapılır. Bu ne kadar doğrudur? Herkes
Yazar Olabilir miyim?
Yazar Olabilir miyim?Semih Gümüş · Notos Kitap · 2021211 okunma
211 syf.
·
Puan vermedi
Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da, O köy bizim köyümüzdür. İlkokuldayken ne heyecanla söyletirdi öğretmenimiz bize bu şiiri. Boğazımız patlarcasına, avazımız çıktığı kadar, haykırarak söylerdik.Köy Enstitüleriyle tanıştıkça, onların dünyasına ayak bastıkça, ne kadar da anlam buldu benim için bu dizeler.
Köy Enstitüsü Yılları
Köy Enstitüsü YıllarıTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2009318 okunma
112 syf.
1/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Şüphesiz Tolstoy, Rus edebiyatının en büyük isimlerinden birisidir. Özelikle uzun romanlarıyla dünya edebiyat tarihinde önemli bir yer edinmiştir diye düşünüyorum. Bunlar Savaş ve Barış, Anna Karenina ve Diriliş eserleridir. Ben şu an itibariyle ilk ikisini okudum, üçüncüsünün de konusunu biliyorum. Bunlarda ortak olan bir nokta var ki bu yüzden
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019190,9bin okunma
405 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kars’tayız bu sefer Orhan Pamuk’un kalemi ile. Genelde İstanbul sokaklarında alışığım Orhan Pamuk’u okumaya. Pamuk’un dediği gibi İstanbul’a en çok yakışan kavramın “hüzün” olduğu için Pamuk’un kaleminde, her sayfasında ve her cümlesinde hüznü, arayışı hatta sorguyu verir bize Pamuk; ama bu sefer dediğim gibi Kars’tayız, Kars’ın fakirliğini,
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,4bin okunma
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
22 Şubat 2018 İstanbul Ahmed abime; Mektubuma yeni başlamış gibi görünüyorum değil mi abi, ilk hitap edişimmiş, ilk cümleye başlayışımmış gibi. Yok ama. Sana mektup yazmayı dördüncü deneyişimdir bu. Sen nasıl yazıyordun ki acaba, canından çok sevdiğin Leylin'e? Hiç düzeltmeden içinden geldiği gibi mi, yoksa törpüleyerek mi? Ah, evet. Okudum
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
686 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Gün Doğmadan - S. KARAKOÇ /İçimde ölen öldü, kalan kaldı, ben aynı.
Ahmet Sezai Karakoç... Birçoğumuzun Monna Rosa ile bildiği büyük şair, düşünür, siyasetçi... "Bir gün gözlerimin ta içine bak: Anlarsın ölüler niçin yaşarmış, Yağmurlardan sonra büyürmüş başak." (s. 16)
Gün Doğmadan
Gün Doğmadan
"Toplu Şiirler" niteliğinde bir eser: Hızırla Kırk Saat Taha'nın Kitabı/Gül Muştusu Körfez/Şahdamar/Sesler
Gün Doğmadan
Gün DoğmadanSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20202,037 okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Thomas Bernhard okuyanlar bilir, onun zihninin suyundan bir damla içenler artık iflah olmaz bir Bernhard okuyucusuna dönüşür. Belki de buna "Bernhard zehirlenmesi" demek daha doğru olacaktır. Fakat onun zihninden bir damla alabilmek öyle göründüğü kadar kolay değildir. Emek ister, zaman ister, bilinç akışları arasında kaybolup yolunu
Ucuzayiyenler
UcuzayiyenlerThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2017309 okunma
353 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kütüphaneden rastgele aldığım bir kitaptı Pazar Günleri. Hani onca kitap arasında dolaşıp da "bunu alayım bari" dersiniz ya, ilk başta öyle bir kitaptı benim için. Yazarını da hiç bilmiyordum; Irène Némirovsky'i. Fakat beni öylesine şaşırttı ki Némirovsky. Bu, belki de biz insanların bir yanılgısı: Yabancısı olduğumuz şeye karşı uzak
Pazar Günleri
Pazar GünleriIrene Némirovsky · Can Yayınları · 201343 okunma
Reklam
1062 syf.
8/10 puan verdi
·
21 günde okudu
ALDATMA VE BİR VAROLUŞ YOLCULUĞU
''Karın varsa derdin var, ama karın olmayan bir kadınla daha büyük derdin var demektir.'' (s. 710) Anna Karenina'nın yazıldığı dört yıl boyunca (1873-1877), Lev Tolstoy, kafasını meşgul eden tüm meseleleri eserine aktarır. Her fırsatta, roman yazarı, kalemini, deneme yazarına bırakır. Hikayenin akışı, yazarın kır ekonomisi, hayatın anlamı,
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,1bin okunma
Doğruyu sevmek ve hakikate tahammül etmek, hür insanlar için mühim esaslardır. Hakikatte bu iki sual birdir. Doğruyu seven, hakikate de tahammül eder. Fakat doğruyu sevmek ve hakikate tahammül etmek, göründüğü kadar kolay değildir. Vakıa insanlar umumiyetle doğruyu sevdiklerini ve hakikate hürmet ettiklerini söylerler. Fakat hakikatte birçokları bunlardan hoşlanmazlar. Fakat hür yaşamaya azmetmiş olan insanlar arasında doğruyu sevmek ve doğruya tahammül etmek düstur olmalıdır ve vatandaşlar bu düstura behemehâl alışmalıdırlar. Yoksa hürriyet olamaz. Hürriyet nedir? Serbest düşünmek ve düşündüğünü serbest ve samimi söylemek değil midir? Yani iyi diye tanıdığımız şeye iyi, kötü diye tanıdığımız şeye de kötü demek! Hür insanlar bu hürriyete tahammül etmelidirler. Vakıa iyi ve kötü mefhumları ferdî anlayışlara bağlıdır. Ferdi anlayış ise ya doğru olur ya yanlış. Fakat doğru olsun yanlış olsun tahammül lazımdır. Zira tahammül olmazsa, tekrar ediyorum, hürriyetin ta kendisi kalkar. Yalnız şu kadar vardır ki verilen hüküm doğru sanılmadığı takdirde onu ret ve tashih etmek de diğer vatandaşların bir hakkı olmalıdır. Bu da hürriyetin ikinci ve esas şartıdır. Serbest Belde insanları arasında ne doğruluk ve ne de yanlışlık kimsenin inhisarı altında olamaz. Yanılmak ve yanılmamak seyyanen herkesin hakkıdır. Yanılmamaklık imtiyazı mahdut bir zümreye hasrolunan bir cemaatte hürriyet olamaz.
Sayfa 64 - Mavi Gök Yayınları
184 syf.
9/10 puan verdi
“Eğer bir cehennem varsa zaten içindeyiz...”
Mieko Kawakami'nin ”Memeler ve Yumurtalar” kitabını okuyup beğenmiştim. Uzun zamandır bu kitabını da okumak istiyordum. Çevrilmiş olduğunu görünce hemen okudum. “Suyu içtiğinde kaynağını düşün.” der bir Çin atasözü. O halde kitap hakkında konuşmadan önce Kawakami'nin hayatına bir göz atalım. Mieko Kawakami, 29 Ağustos 1976'da
Cennet
CennetMieko Kawakami · Doğan Kitap · 2023109 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Kitapları okurken olayları zihnimizde canlandırdığımız zamanlar oluyor. Peki kurgulanan olaylar başınıza gelse ne yapardınız? Ülkenin en ünlü dört yazarı zengin bir iş adamı tarafından bir adaya çağırılır. Neden çağırıldıklarına dair net bilgileri yoktur. Aralarından en iyi olan yazarın bir yarışmayla seçileceğine dair tahminleri vardır. Fakat tahminleri doğru değildir. Romanı aralarından biri değil dördü de yazacaktır. Yazarlara bu iş için oldukça yüklü bir ödeme teklif edilmiştir. 500.000 tl... Ancak iş adamının bir şartı vardır; YAZARLAR ROMAN BİTENE KADAR ADADAN AYRILAMAYACAKTIR. İş adamının on yaşında trafik kazasında oğlu ölmüştür. "Eğer kazada oğlu değil de kendisi ölseydi oğlunun hayatı nasıl olurdu?" diye düşünerek yıllarını geçirmiştir. Bu soruya cevap bulabilmek ve oğlunun hayatını ölümsüzleştirmek için yazarlardan ölen oğlunun hayatını yazmalarını ister. Tabi bu iş düşünüldüğü kadar kolay olmayacaktır. Adada ilk zamanlar her şey iyi gözükse de garip olaylar yaşanmaya başlar. Yazarların romanda kurguladıkları olaylar başlarına gelir. Ve artık kitabın kötü karakteri ile tanışırlar: KARGA ADAM. YAZARLAR ADADAN KAÇMAK YA DA KALIP MÜCADELE ETMEK ZORUNDADIRLAR. Acaba başlarına neler gelecektir? Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. Kitap içinde başka bir kitap daha okuduğumu hissettim. Tabi ki iç içe geçmiş bir kurgu vardı. Yani her şey birbiriyle bağlantılı ve oldukça sürükleyiciydi. Özellikle kitabın sonlarına doğru baya ters köşe oldum. "Her şey göründüğü gibi değildir." diyerek yorumumu sonlandırıyorum. Kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
Tehlikeli Zeka
Tehlikeli ZekaEray Aydın · İmpala Yayınları · 202132 okunma
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.