Geçen sene olduğu gibi bu sene de yine mart ayında kadın yazarlarımızın kitaplarını okumayı planlıyorum. Sizler de elinizde bulunan kadın yazarların kitaplarını okuyarak farkındalığı arttırabilirseniz sevinirim.
Elimde halihazırda bulunan;
Mevsim Yas hakkında konuştuk. Kitaplarının yazım aşamasından ve işlediği konulardan bahsettik.
Öncesi ve sonrasıyla benim doyamadığım bir edebiyat sohbeti oldu. Okurlar açısından da aynı ölçüde verimli olduğunu düşünüyorum.😊
İzlemek isterseniz link:
youtu.be/wMDHSrHloEw
Keyifli seyirler, sevgiler.
Mevsim Yas. Tutamadığımız hakkıyla yaşayamadığımız bir yas nasip oldu topraklarımıza. Bu kitap her ne kadar bağlam olarak farklı olsa da coğrafyanın acılarını hissettirmek için uygun..
Mevsim Yas adlı kitabında: “ev boşalmıştı. rutubet lekeleriyle kaplı duvarların içinde eğreti duruyordu varlığım. o boşlukta büyüyen kimsesizliğe benzeyecektim artık. bildiğim her şeyi bir anda unutmuştum. güvenlik duvarlarım yıkılmıştı. fakat, biliyordum bir şekilde hayatta kalacaktım. her zaman geride kalanlarla yaşar insan. hayat geride kalanlardan ibarettir. bununla yaşamayı öğrenecektim ben de.” birlikte iken güven veren o duvarlar, biri diğerini terkettiğinde zindana dönebiliyor. cennet olan yer cehennem olabiliyor, bahçe olan yer çöle dönüşebiliyor.
Mevsim Yas Mevsim Yas. Aslına bakılacak olursa kitabın içeriği tek bir cümle ile özetlenebilir. " ... Dünyaya dair hüsran içindeyim ! ..." Hatta kitabın direkt olarak bende yarattığı etki buydu. Ve bu etkiyi en iyi anlatan cümle de ...
Bir insanın, bir çocuğun, bir gencin, bir kadının, bir erkeğin... yaşamak zorunda bırakıldığı hayatların derlemesi de denilebilir bu kitap için. O yıllarda, o coğrafyada yaşanmış kederi, kalbinizin henüz dokunulmamış köşelerine dek uzandığını hissedecek; aklınıza, kalbinize, vicdanınıza sığmayan olaylarla gerçek bir kabusa uyanan o İNSANLARIN yaralarını her hücrenizde duyacaksınız şüphesiz.
Bu kitap doksanların Batman şehrinde vuku bulan Hizbullah örgütünün yıllarından; yoksulluğun, acının, kinin, kederin... döneminden uyarlanmıştır.
"Tarih yaşandıkça yazılmıyor, yazıldıktan sonra yaşanıyordu. Hayatlarımız, devletin tayin ettiği hikâyelerdi."
Keyifli okumalar dilerim sevgili okur.