Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kayıp Zamanın İzinde Serisi 1. Kitap

Swanlar’ın Tarafı

Marcel Proust

Swanlar’ın Tarafı Hakkında

Swanlar’ın Tarafı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

“Proust, anlatıma olan tutkumu öyle ateşliyor ki ifade etmekte güçlük çekiyorum. Ah! Öyle yazabilseydim! Gözyaşlarına boğulurdum herhâlde! Hayrete düşüren o titreşimi, doygunluğu ve yoğunluğu sağladığı o anlarda -âdeta cezbedici bir şey var- öyle ki içimde, ben böyle yazabilirim hissini doğuruyor, sonra kalemi elime alıyorum ve öyle yazamıyorum. Neredeyse kimse içimdeki dil sinirlerini böylesine uyaramamıştır: resmen bir saplantı hâline geliyor. Fakat Swann’a geri dönmeliyim. En büyük serüvenim gerçekten de Proust. Yani -ondan sonra geriye yazacak ne kalıyor ki? Daha sadece ilk ciltteyim ve zannediyorum daha bulunacak çok kusur var ama ben hayret içindeyim; sanki gözlerimin önünde bir mucize gerçekleşiyormuş gibi. Sonunda, nasıl da sürekli kaçırdığımız o anı yakalamayı başarmıştı biri -ve onu bu müthiş ve şahane kalıcı maddeye dönüştürmüştü? Tutkum nesneleşiyor -güneşin, şarabın, üzümün, kusursuz dinginliğin ve yoğun zindeliğin birleşimi gibi âdeta. Jacques Raverat… Bana Mrs. Dalloway hakkında öyle bir mektup gönderdi ki hayatımın en mutlu anlarını günlerini yaşadım. Merak ediyorum, acaba bu sefer bir şey başarabildim mi? Yani, şimdilerde bir bütün hâlinde yaşadığım Proust’a kıyasla hiçbir şey başaramadım herhâlde. Proust’u özel kılan onun azami duyarlılıkla, azami kararlılığı harmanlayışından doğuyor. Kelebeğin gölgesini son ana kadar aramaktan vazgeçmiyor. Bir enstrüman teli kadar sağlam ve kozasından yeni çıkmakta olan bir kelebek kadar ani. Ve sanıyorum beni hem derinden etkileyecek hem de her cümlemde kıvama gelmeye çalışacak.” Marcel Proust’un, “Kayıp Zamanın İzinde” adlı otobiyografik ögeler içeren yedi ciltlik romanı, yirminci yüzyılda modern romanın ve belki de bütün çağların en büyük edebiyat eserlerinden biridir. Proust, bilinç akışı tekniğiyle yazdığı uzun, zorlayıcı cümleleriyle, dile ait bütün oyunları, sonu gelmez betimlemeleri, akıl almaz hassasiyetleriyle, en sade, uçucu bir anın dahi peşine düşüp zamanın ve inceliklerin içinde bir yolculuğa çıkarır okuru. Tüm hikâye, yumuşasın diye içine bir parça kek attığı çaydan bir kaşık alıp ağzına götürmesiyle başlar ve kendisinin deyişiyle, bütün şehir, M. Swann’ın bahçesindeki tüm çiçekler, Vivonne Nehri’nin nilüferleri, köyün iyi yürekli sakinleri, onların küçük evleri, kilise, bütün Combray, fincanından taşar… Ne var ki uzak geçmişten geriye hiçbir şey kalmadığında insanlar öldükten, nesneler yok olduktan sonra, sadece, daha kırılgan ama daha uzun ömürlü, daha manevi, daha sürekli, daha sadık olan koku ve tat; çok daha uzun bir süre, ruhlar gibi diğer her şeyin enkazı altında hatırlanmaya, beklemeye, ummaya, neredeyse elle tutulamayan damlacıklarının üstünde eğilip bükülmeden hatıranın devasa yapısını taşımaya devam ederler.
Çevirmen:
Gizem Pekin
Gizem Pekin
Türler:
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 9 dk.Sayfa Sayısı: 464Basım Tarihi: Ocak 2017İlk Yayın Tarihi: 1945Yayınevi: Elips KitapOrijinal Adı: Swann's Way - Search of Lost Time #1
ISBN: 9786051213651Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 72.9
Erkek% 27.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Marcel Proust
Marcel ProustYazar · 33 kitap
Fransız modern edebiyatının temsilcilerinden Marcel Proust, 10 Temmuz 1871'de, Paris yakınlarındaki Auteuil'de doğdu. Babası varlıklı bir profesör olan Adrien Proust ile annesi Jaenne Weil tarafından Paris'te büyütülen Marcel Proust, 10 yaşına geldiğinde bir astım krizi geçirdi ve bundan sonraki yaşamında hastalıkların pençesinden kurtulamadı. Hastalığına rağmen okulunu başarılı bir öğrenci olarak tamamladı ve askeri hizmetinden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdi. Bir yandan üniversiteye devam eden Proust bir yandan da Sorbonne'da felsefeci Henri Bergson'un derslerine katılıyordu. Ailesinin maddi varlığı nedeniyle rahat yaşamı garanti altına alındığından, mesleki bir eğitime gerek duymayan Marcel Proust, tüm zamanını küçüklükten beri ilgi duyduğu yazarlığa ayırmaya karar verdi. Düzyazıları ve makaleleri 1892 yılından itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmaya başladı. 1895'ten itibaren Eğitim Bakanlığı'nda çalışmaya başlayan Marcel Proust, Bakanlık'ta kaldığı beş yıl içinde Hazlar ve Günler adlı öykü kitabını yazdı. Gerek eleştirmenler gerekse okur tarafından pek başarılı bulunmayan bu eser bir anlamda yazarın bundan sonra ele alacağı konuların açıklanması açısından önem taşıyordu: Yabancılık çekilen bir dünyadaki yalnızlık ile kendi kimliğinin arayışı içindeyken aşk, hastalık ve zamanın etkileri. Proust, ilk kitabının ardından sekiz yıl boyunca bir kitap üzerinde çalıştı. Kitabı tamamlamasına çok az bir zaman kala uğradığı hayal kırıklığı nedeniyle sekiz yıllık uğraşının ürünü kitabını yırttı ancak onu atamadı. 1952'de Jean Santeuil adı altında yayınlanan bu kitap yazarın başyapıtı olarak değerlendirilen Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde/Kayıp Zaman İzinde adlı romanın bir tür hazırlık çalışması olarak değerlendirildi. Jean Santeuil'in odak noktasının anlatıcının subjektif öyküsü oluşturmuştur. Yazar bu eseriyle geçmiş olaylarla ilgili duyguların içinde bulunulan anda yaşanılanlardan daha kuvvetli olduklarını kanıtlamak istiyordu. Düşüncelerini vurgulamak için her şeyin tekrarlandığı bir anlatım biçimi uyguladı. İlk anlatılanda olayların gerçekten olup bittiği zamanı diğerinde ise akılda kalanları anlatıyordu. 1903 yılında babasını kaybeden ve annesiyle birlikte yaşayan Marcel Proust'un yaşamındaki en önemli olaylardan biri 1905'te annesi Jaenne Weil'i kaybetmesidir. O tarihte 34 yaşına giren eşcinsel yazar için annesi hayatının en önemli kadınıydı. Geçirdiği sinir buhranlarından ve gördüğü tedavilerin ardından Proust, deneme yazılarında önemli edebiyatçıları ve felsefecileri inceledi. Bunların başında çalışmalarını Fransızca'ya çevirdiği John Ruskin ve eleştirilerinin hedefi olan Charleb Augustin Sainte-Beuve geliyordu. Aynı dönemde üzerinde çalıştığı Bergson'un bilgi kuramı, Proust'un anlatım tekniğini düzeltmesindeki en önemli etkendir. 1908'de kaleme almaya başladığı ancak 11 yıl sonra yayınlanan Taklitler ve Seçmeler adlı yapıtı başyapıtı için ön çalışma oldu. 1908'den sonra tamamen inzivaya çekilerek hiç ara vermeksizin yedi bölüme ayırdığı Geçmiş Zaman Peşinde adlı dizi romanı üzerinde çalıştı. Bu roman 1927'ye kadar 15 cilt ve yedi bölüme ayrılmış olarak yayınlandı. 1913 Swannların Semtinde çıktıktan sonra onu izleyen diğer bölümler; Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Guermanteslerin Semtinde, Sodom ve Gomorra, Mahpus Kadın, Kaybolan Albertine, Yeniden Kazanılan Zaman yayınlandı. Otobiyografik bir havanın estiği bu roman dizisinde birbirine paralel iki düzlem bulunmaktadır. Proust'un yaşantısından alınan tek tek epizotlar, burjuvazinin tam bir tablosu ve en ince ayrıntılara kadar araştırıp anlattığı aristokrasinin çöküşü olarak yoğunlaşır. Proust bunu yaparken şimdiki zamana ve geçmişe ait bilinç içindekileri çağrışımlı olarak birleştirmek amacıyla olayları kronolojik bir sıraya koymadı. Geçmiş zaman anımsama yoluyla ve birinci şahıs olarak öyküyü anlatan kişinin içsel birliğine uyan kayboluşu zaman yeniden kazanılmaktadır. Sürekli geriye bakışlarla yaşam daimi bir dolaşım halindedir. Roman dizisinin sonunda şair yani Proust, kendi yaşantısını anlatan romanı yeniden yazmaya karar verir. Yazar anlattığı düşünceleri doğrudan doğruya yansıtabilmek için edebi teknik olarak iç monoloğu kullanmıştır. Benliğin zaman içindeki psikolojik değişimi ile güncel ve eski olayları bir bütün haline getirerek insanın ruhsal yaşantısını işleyen Marcel Proust, 18 Kasım 1922'de, Paris'te yaşamanı yitirdi. Eserleri Roman: Swannların Semtinde (Du cote de chez Swann, 1913), Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde/Geçmiş Zaman İzinde (A la recherche du temps perdu,1918), Guermanteslerin Semtinde (Le cote du Guermantes, 1920), Sodom ve Gomorra (Sodome et Gomorrhe, 1921), Mahpus Kadın (La prisonniere, 1923), Kaybolan Albertine (Albertine disparue, 1925), Yeniden Kazanılan Zaman (Le temps retrouve, 1927), Taklitler ve Seçmeler (Pastiches et melanges, 1919) Öykü: Hazlar ve Günler (Les plaisirs et les jours, 1896)