Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğrusu, Marksizm ve pozitivizm dahil olmak üzere, toplumsal değişim ve gerçekliğin toptancı kuramlarının ölümü ile entelektüellerin 'insanlık durumunu iyileştirici' büyük planlara olan inancının sönümlenmesi arasında dolaysız bir bağ var.8 Kuşkusuz, dik başlı 'Yeni Dünya Düzeni' söyleminin, Sovyet komünizminin yıkılması ve
192 syf.
7/10 puan verdi
Değişem dünyanın ayak seslerini edebiyata taşıyan 1950-60 Japon edebiyatı serisine iyi bir örnek. Bu döneme ait Japon edebiyatını, aynı dönemdeki Türk edebiyatı ile okuduğunda alınan keyifte artıyor. Romanda Kimona sanatçısı bir ailenin bireysel düzlemde yaşadıkları basitçe anlatılırken geri planda ise toplumsal değişim ve eski mesleklerden vazgeçme durumu iyi özetlenmiş. Büyük bir edebi tat aldığımı söyleyemem, sanırım yazarım diğer kitaplarını da okumalıyım ama bir ülkenin ya da dönemin değişimi okumak için faydalı bir roman.
Kiraz Çiçekleri
Kiraz ÇiçekleriYasunari Kawabata · Can Yayınları · 2022684 okunma
Reklam
Evlilik
Kendi içsel yolculuğunu tamamlama yolunda hayat boyu gelişim ve değişim bir insanin yaratılışında kodlanmıştır. Bir “sen” var, bir de “kendin” şu hayatında. Sen, dışardan görünen, başkalarının gördüğü, etrafa yansıyansın. Herkesin “sen” diye baktığı bir sen. Görünüşün, konuşman, davranışların, tepkilerin, kavgaların ve uzlaşmaların... Sevdiğin ve sevmediğin her şeyle bilinen “sen”. Bir de “kendin” var, “sen kapısı”ndan içeri girince bulunan. Dışardan bakmakla görünmeyen, lakin “sen kapisi”nda durup içeri girebilenin fark edebildiği “kendin”! Seni “sen” yapan birçok faktör var. Örneğin toplumsal yargılar, kültürel değerler, aile ve çevre yaklaşımları gibi... İşte sonra o değerleri süzüp, eleyip, şekil verdiginde yani o değerlerle bütünleştiğinde ve bunu içsellestirdiginde “kendin” oluyorsun. Bu süreci tamamlayıp kendini tanıyan bir birey için ne istediğini bilmek ve bulmak mümkündür. Hayat gayesini bilen bir insan, o gayeye gidecek yolda kendisine yol arkadaşlığı yapacak ve kendisine eşlik edecek kimsede o değerleri arayacak ve onunla o degerler üzerine bir hayat kuracaktır.
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
"Toplumu saray ve kral gibi bazı unsurları elemeye iten, yeni, yerel, kılcal iktidar biçimleri tesis etmesidir” (Foucault 1980d:39). Bu toplumsal kitlenin bütünü içerisinde değişen iktidar biçimleri sayesinde monarşiye daha fazla ihtiyaç duyulmadığını, bu nedenle alttan üste doğru etkisini hissettirdiğini düşünen paradoksal ve karşıdakini zorlayan bir siyasi değişim anlayışıdır.
Harf inkılabı okuryazarlığın artışına yaradı mı?
Arap elifbasını bırakıp Latin alfabesine, daha doğrusu Atatürk'ün deyişiyle 'Türk alfabesi'ne geçilmesinin okur yazarlığı kolaylaştırıp cehaleti ortadan kaldıracağı tahmini de doğru çıkmamıştır. Rakamlar hakikaten şaşırtıcı sonuçlar vermektedir. Gazi Mustafa Kemal 8 Ağustos 1928 günü Sarayburnu'ndaki parkta yaptığı konuşmada
Reklam
Renata Salecl ablam döktürmüş.
Seçimlerin, geç kapitalizmin egemen ideolojisi tarafından neden bu derece önemle vurgulandığı ve aynı zamanda neden kaygı yüklü reaksiyonlar yarattığına dair ikilemden kurtulabilmek için, yalnızca tüketimi özendirmenin analizini ya da bireyciliğin siyasal bir analizini yapmak yetmemektedir; aynı zamanda bireylerin belirli bir egemen ideolojiyi nasıl benimsediklerine bakarak bu konuyu ele almamız gerekmektedir: örneğin bireyler bazı fikirlerle nasıl özdeşleşmektedirler, birbirleriyle nasıl özdeşleşmektedirler, ne tür kaygılar ve endişelerle boğuşmaktadırlar ve bunların üstesinden nasıl gelebilmektedirler. Olmak istediğimiz kişiyi seçme fikri ve "kendin ol" buyruğu, geç kapitalizmin karmaşık ve hassas bir parçasıdır. Kendimiz olamamaktan dolayı suçlu hissettiğimiz ve kendimizi geliştirmek için daha da çok çalıştığımız zaman, mümkün olabilecek verimli bir toplumsal değişim için gerekli olan perspektiften yoksun kalırız.
Sayfa 480 - Psikanaliz ve Seçim Toplumu, Renata SaleclKitabı okuyor
656 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Sanayi devrimi yol açtığı dönüşümle insanların büyük umutlar peşinde sürüklenmesine yol açmıştır. Ancak evdeki hesap pek de çarşıya uymuş denilemez. Toplumsal değerler aşınmış sonuç emeğin ucuzlaması ve sömürülmesi olmuştur. Bu değişim kendisini toplumsal ilişkililerde,aile kurumunda ve en çok da birey üzerinde göstermiştir. Charles Dickens’da
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 201714,2bin okunma
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Osman Balcıgil'in 'Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var' romanı, 1960'lı yılların sonlarında Türkiye'de yaşanan siyasi ve toplumsal olayları, Lale ve Fuat adlı iki gencin trajik aşk hikayesiyle harmanlıyor. Roman, 1968 kuşağının ideallerini, mücadelelerini ve yaşadıkları acıları okurlara aktarıyor. Kitapta 1960'lı yıllarının Türkiye'sinde yaşanan büyük değişim sancısı ustaca yansıtılmış. Romanda aşkın ne kadar güçlü bir duygu olduğunu ve uğruna ne kadar fedakarlık yapılabileceği gösterilmiş, zor zamanlarda dostluk ve dayanışmanın önemini vurgulanmış. Roman ayrıca, 68 kuşağının hikayesini gelecek nesillere aktarmayı amaçlamış, geçmişin unutulmaması ve geleceğe ders çıkarılması için hafızanın önemini vurguluyor. Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var, sürükleyici bir hikayeye sahip, duygusal ve düşündürücü bir roman. 1968 kuşağını ve o dönemin Türkiye'sini anlamak için okunması gereken önemli bir eser.
Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var
Avuçlarımda Hala Sıcaklığın VarOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 2021997 okunma
382 syf.
8/10 puan verdi
·
93 günde okudu
Kitabı beğendiğimi söylemekle başlamak isterim. Okumanın keyif verdiği, olay örgüsünün aktığı fakat betimlemeler, kişiler, kullanılan dil ile okuyucunun o kitaba tutunmasını güçleştiren unsurların hepsi bu kitapta mevcuttu. Hayri İrdal kendi halinde hatta şanssız denilebilecek bir adamken, hayatına giren ve hayatını baştan sona değiştirecek kişilerden habersizdir. Yoğun şekilde insan davranışlarını, insan ilişkilerindeki çarpıklığı tatlı bir hikaye örgüsü içinde anlatır. Değişim, hem bireysel hem de toplumsal surette kaçınılmaz olacaktır. Okunur.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
Reklam
Bir teknolojinin kendine göre bir toplumsal değişim programıyla donanmış olduğunu fark edememek, teknolojinin tarafsız olduğunu iddia etmek, teknolojinin daima kültürün dostu olduğunu sanmak bu son saatte artık düpedüz aptallık olur.
Sayfa 193Kitabı okudu
622 syf.
9/10 puan verdi
Rutinlerin Tutsağından Özgürlüğe Oblomov'un Hikayesi
İvan Gonçarov'un "Oblomov" kitabı, Rus edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Roman, 19. yüzyıl Rusya'sında yaşayan bir aristokrat olan İlya İlyiç Oblomov'un yaşamını ve iç dünyasını mercek altına alır. Ana karakter Oblomov, tembellik ve kayıtsızlıkla tanınan biridir. Onun hayatı, günlük rutinlerinde ve tembellikte kaybolmuş bir şekilde geçmektedir. Oblomov, eski bir arkadaşı olan Stolz'un etkisiyle hayatını değiştirmeye çalışırken, kendi iç dünyasındaki mücadelelerle yüzleşmek zorunda kalır. Gonçarov, romanında Oblomov'un kişisel gelişimini ve toplumsal çöküşü betimlerken, aynı zamanda 19. yüzyıl Rusya'sının sosyal ve ekonomik yapısını da eleştirir. Eser, sadece bir karakterin içsel dünyasını değil, aynı zamanda dönemin toplumsal ve siyasi atmosferini de derinlemesine inceler. "Oblomov", tembellik ve hareketsizlikle mücadele eden bir adamın hikayesi olmasının ötesinde, insanın kendi iç dünyasıyla yüzleşme ve değişim sürecini ele almasıyla da önemlidir. Gonçarov'un ustalıklı kaleminden çıkan bu eser, edebi değeri ve derinliğiyle okuyucuları etkileyici bir yolculuğa çıkarır.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,1bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Edebiyatımızda bir dönüm noktasıdır. 30’lu yıllarda kent ve kır yaşamındaki çelişkileri derin bir sezgiyle kaleme aldığı eserlerinde gerçekçiliği ve lirizmi ustalıkla birleştirir.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'nin yaşamı ile ilgili bir takım gerçekleri de açığa çıkar mayı başardığı için Bezirc i' nin bu eleştirisi daha bir önem kazanmakta­dır. Yorumlamalar
Sabahattin Ali
Sabahattin AliAsım Bezirci · Evrensel Basım Yayın · 2007160 okunma
517 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Kuşkusuz, evrenin yaratıcısı daha iyi bir yöntem planlayabilirdi; ama bu belirli evrenin yarattıkları, bu belirli yönteme katlanmak zorundaydılar” Jack London Jack London, Martin Eden romanını kaleme aldığında genç yaşında uluslararası başarı kazanmış bir yazardı. Buhranlı bir döneminde çıktığı Güney Pasifik’teki deniz yolculuğunda yazdığı bu
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,4bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.