"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Tatar Çölü, yalnızlığın, yanlış tercihlerin, alışmanın, vazgeçememenin, beklemenin, umut etmenin, acı çekmenin, özlemenin, yaşamın, ölümün kitabı... Kısacası insan hayatı içerisinde yer alan en gerçek duyguların kitabı.
Yalnızlık ömür boyudur. İnsan ne kadar büyük kalabalıklar içerisinde bulunursa bulunsun yalnızdır. Ne yaparsa yapsın bu uçsuz
Nereden başlanır ki buna?
Kitap bitti. Bomboş duvara baktım. İzledim...
Müzik falan da yok bu sefer. Sessizlik istiyorum sadece. Gözyaşlarım ve sessizlik. Bu evde mümkün değil tabiki bu. Yazmak için geceyarısını bekleyeceğim dedim. Ama işkenceydi bu kendime. Ruhum bedenimden ayrılıyordu sanki. Nefes alamadım. Gerçekten alamadım. Tuvalete
"Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
demiş Oğuz Atay. Biliyoruz ki zaten insanlar hayal dünyasında hayal kırıklıklarına yer vermezler. Selim ve Turgut hayallerinde olmayan şeyleri yaşadılar. Ölmeden birkaç defa öldüler. Bu yüzden incelememe alıntılardan başladım çünkü bazı kitaplar insan hayatlarından birer
★ Peyami Safa'nın 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilen ve üç ana bölümden oluşan Yalnızız; isminden anlaşılacağı üzere bir arada yaşamasına rağmen kendi içinde 'yalnız' kalan, baskı altında ve dar bir alana hapsolmuş roman kahramanlarının hikayesini anlatır.
★ Meral, gizlice görüştüğü Samim'in, ağabeyi Ferhat’ın ve sonunun
Öncelikle Yazar hakkında edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum; Osamu Dazai, Japon edebiyatı denildiğinde akla gelen önemli yazarların başında geliyor. Gerçek adı Şuuiçi Tsusima olan yazar, zengin bir ailenin 12 çocuğundan biriydi. 19 Haziran 1909 yılında dünyaya gelen Dazai, zengin ve saygın görülen, politikayla iç içe olan bir ailede
YASAKLI KİTAPLAR LİSTESİ
Farklı ülkelerde çeşitli zamanlarda iktidarda bulunanlar tarafından siyasi, toplumsal, dinî veya ahlaki motivasyonlarla süresiz olarak ya da belirli bir süre için satışına, dağıtımına veya erişimine engel olunmuş, basılıp dağıtılmış olanlarının da toplatılmış olduğu kitaplar dünya üzerinde hep olmuştur. Birçok durumda
Kitabın ilk olarak filmi izlemiştim. Filmi bile listelerde izlenmesi gereken filmlerin içerisinde yer alırken, kitabı neden okunmasın? Ki filmleri yapılmış kitaplar her zaman filmin önündeyken?
"Sevgi çoğu şeyi değiştirebilir."
Anayurt Oteli;
Daha önceleri konak olan, önce babasının, vefat ettikten sonra da "ilkokuldan sonra sırf
*Fermina dedi..
".. sana sonsuz bağlılık ve bitmeyen aşk andımı bir kez daha dile getirmek için yarım yüzyıl bekledim bu ânı"
Kolera Günlerinde Aşk Gabriel Garcia Marquez in ilk bakışta aşk romanı gibi görünmesine rağmen ölüm, yalnızlık, evlilik hayatı ve toplum ahlakını büyülü bir dil ile Yüzyıllık Yalnızlık tan sonra okuyucusuna
Hasan Kılıç / Çekmece
Dünyanın neresinde ve hangi zamanda olursa olsun; cinsiyet ve statü farketmeden tüm insanların yaşadığı ortak hisler vardır. Korku ve umut gibi. Çaresizlik ve yalnızlık boynumuzu bükse de, hep azimli ve güçlü olma mücadelesi veririz. Farklı yerlerden farklı insanların benzerlikleri değişik açılardan okurlara sunulmuş #Çekmece kitabında. On bir öykü barındıran Çekmece’yi bitirdiğinizde, hayatı bir çok açıdan tekrar gözden geçirmeye, korku ve umutlarınızı düşünmeye başlayacaksınız.
Anne karnındaki bir bebeğin annesine güç vermesine, “yanındayım” demesine tanık olacaksınız.
Bir köpeğin ölümüne sebep olan adamdan öcünü alacağına yemin eden Cemal’in sonu “kim haklıydı şimdi?” dedirtecek.
Bir satranç taşı bana ne öğretebilir demeyin. Bu öyküden alınacak derslerin çok güzel olduğunu düşünüyorum.
Aşkı anlatmak için labirent kelimesi sizce de çok uygun değil mi? Leyla’nın, kendi labirentinde mücadele ederken yaşadıklarına üzüleceksiniz ama belli etmeyin hiç hoşlanmıyor.
İzmir Narlıdere’ye gittiniz mi? O güzelim yerleri Feraye ile dolaşmalı, mis gibi zambak kokusunu alıp Feraye ve eşinin buruk öykülerine eşlik etmelisiniz.
Doğu Ekspresi’ne binince Nehir’e benden selam söyleyip kucaklayın. “Yalnız değilsin” demeyi unutmayın. Ben öyle yaptım.
Bütün öyküleri birbirinden keyifli olan bir kitaptı ama Doğu Ekspresi ve Everest Dağı ayrı bir etkiledi beni. Sizlerin de okumanızı çok isterim.
Keyifli okumalar…
Son sayfasını çevirdiğimde sanki çok yakın bir dostuma veda etmiş gibi hissettim.
Jack London, sen ne yaptın?
Gerçekten Büyüleyici bir eserdi. Romanın karakterleri ve olay örgüsü, yazarın kendi yaşamından da izler taşırken, aynı zamanda sınıfsal ve toplumsal sorunları da ustaca ele almıştı.
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte