Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arzu Çiğdem Karaman

Arzu Çiğdem Karaman
@Kivirrcuk
Güneş dünya için ne anlama geliyorsa kitap da benim için aynı anlama gelir.
Farklı bir saç ve göz rengiyle nasıl bir üstünlüğü olabiliyordu bazılarının diğerlerine karşı?
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Gerçek aşkın ne olduğunu söyleyeyim sana. Körükörüne bağlanmak, kayıtsız şartsız kendini vermek, yerlerde sürünmek, her şeye, herkese rağmen inanmak , güvenmek karşındaki zalime bütün varlığını bütün kalbini vermektir.
Sayfa 182Kitabı okudu
Bir adın kalmalı geriye Bir de o kahreden gurbet Beni affet
Sayfa 431Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk kapını çaldığında sakin ol. Kapıyı aç, içeriye al. Mutluluktan korkmak saçmalamaktır.
Sayfa 187Kitabı okudu
Güzel ülkemde, hangi genç hayatını istediği gibi yaşıyor ki?
Reklam
Evlilik hapishane değil, daha yüksek bir şeyin tohumlarının ekildiği bahçe olmalı.
Sayfa 343Kitabı okudu
Yakınlığı belirleyen şey zaman yada imkan değildir; sadece karakterdir.
“ Şimdiki sevdalar naylondandır. Sevdanın hası bizim zamanımızdaydı, “ diyor Annemin naylon gömleği var. Çamaşır ipimizi de naylondan. Naylondan Sevda nasıl olur İnci?
‘Benim suçum yok Derya‘ dedi. ‘ Varsa da bağışla artık. Suzan beni kaldırabileceğimden çok daha sevdi. Ezildim.’
Yaşamak her şeye rağmen bir iz bırakmaktır yeryüzünde.
Reklam
“ Gerçekten bize ait olan bir şeyi Adine, hiç kimse elimizden alamaz. gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur. o yüzden, senin de benim de cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gereken gereken tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse,” -Burada durdu ve derin bir nefes aldı- “ bizi durdurmasına izin vermemeliyiz.”
“Memleketim, memleketim, memleketim, Ne kasketim kaldı senin ora işi Ne yollarını taşımış ayakkabım, Son mintanın da sırtımda paralandı çoktan, Şile bezindendi. Sen şimdi yalnız saçımın akında, Enfarktında yüreğimin, Alnımın çizgilerindesin memleketim, Memleketim, Memleketim…”
Sayfa 393Kitabı okudu
“ İçi ne kadar doldurulursa doldurulsun, yine hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir. Delikse ölümdür! Bütün kazançlar bu delikten kayıp gider. ”
Sayfa 463Kitabı okudu
“Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar… Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar.”
Sayfa 224Kitabı okudu
“ Umut ve korkudan kurtulan bizler, Kısa teşekkürlerle şükranlarımızı sunarız, Tanrılara tanrı diye ne varsa. Ki hiçbir hayat edebiyen yaşamaz, Ki ölüler konuşmazlar, Ki en yorgun nehirler bile, Gün gelir denize kavuşurlar.”
Sayfa 445Kitabı okudu
Çakırcalı öldürüldükten yıllar, yıllar sonra bile, yoldan geçen köylüler mezara yarım saat kala, olanca sesleriyle bağırırlar: “ Çakırcalı Efe! Çakırcalı Efe! Yol ver geçelim. Yaban değiliz..”
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Lorin onları izlerken yaşlı Samire’nin sesini duydu. “Ah, kınalı kuzum… Bir cihan kafes işte… Geldin kondun. Kırıldı kanadın, yoruldun. Nefesin bitti, Gözünü yumdun. Hepsi bu!”
Sayfa 322Kitabı okudu
Fırtına herkesin başında eser ama sadece bazılarının çiçekleri dökülür..
Sayfa 201Kitabı okudu
“Yaşar…” dedi Samire. “Efendim?” “Ben bu kadar acıyı nereye koyacağım?”
Sayfa 227Kitabı okudu
Ne arkadaşlıklar aceleyle kurulmalıdır ne de kalp bir anda birisine verilmelidir..
Ondan vazgeçmek kalbini paramparça ediyordu ama yapılacak en doğru şey buydu.
Sayfa 317Kitabı okudu
Şu yalan dünyaya geldim geleli Tas tas içtim ağuları sağ iken Kahbe felek vermez benim muradım Viran oldum mor sümbüllü bağ iken..
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Yol kenarındaki yağmur mazgallarını Kumbara sanıp harçlığımı atardım Bu yüzden en çok Denizden alacaklıyım.” Sunay Akın
Sayfa 141Kitabı okudu
Yaşam gerçek olmayan ne varsa sende, her gün sana onu gösterir. Gelen hep sensindir. Hep kendini getirir sana, “Kendine gel” diye. Bütün o savunmaların, saklanmaların, kaytarmaların, ters yöne kaçmaları, sözde korumak için kendini dışarıya saldırmaları o nedenle boş olduğunu sana yeniden, yeniden gösterir. Yine yakalanırsın, yine gelir kapına. Çünkü “soru” n hep aynı yerden gelir: Kendinden. Bu nedenle cevapları dışarıda arayarak değil, kendini OKUyarak çözebilir insan. Yaşam senin için aslında hep tek ve aynı soruyu yineler: “ VAR MISIN?”
Sayfa 330Kitabı okudu
Bir gün kadrim bilinirse İsmim ağza alınırsa Yerim soran bulunursa Benim meskenim dağlardır dağlar
Bu dünya bir penceredir / Her gelen baktı geçti.
Sayfa 113Kitabı okudu
Devletin derinlikleri , toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.
Kardeşlerim Avrupa’dakiler Asya’dakiler Amerika’dakiler Ben hapiste açlık grevinde değil de Bir kırda yatıyor gibiyim bu mayıs ayında geceleyin. Ve gözleriniz ışıl ışıl yıldızlar gibi başucumda Ve elleriniz tek bir el Anamın eli gibi… Celil’e “anamın eli gibi” yazan satırı okuyunca gözyaşlarına boğuldu.
Sayfa 410Kitabı okudu
Reklam
“İstemek ” dedi ölçülü bir sesle , “ ilginç bir sözcüktür. Yoksunluğu anlatır. Bazen o boşluğu başka bir şeyle doldururuz ve ilk baştaki istek bütününüyle kaybolur. Belki de senin sorunun istemek değil , yoksun olmak. Belki de cidden yaşamak istediğin bir hayat var. ”